Kudüs Tarihi, Önemi, -Yahudilik, Hıristyanlık Dönemi- Hakkında Bilgi
Kudüs’ün tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Şehirde bulunan milâttan önce IV. binyıla ait çömlekler, bu binyılın son bölümünde şehrin güneydoğu kısmında bir kavmin yaşadığını, ilk ve orta Bronz çağına ait bulgular, III. binyılda ve II. bin yılın ilk devirlerinde Hiksoslar dönemi ve öncesinde bu bölgede insanların bulunduğunu göstermektedir. İslâm tarihçilerine göre ilk kurucuları Amâlika olan Kudüs şehri, tarih sahnesine ilk defa Erken Bronz çağında diğer bazı eski Ken’ân şehirleriyle birlikte çıkmıştır. XIX ve XVIII. yüzyıllara ait Mısır metinlerinde Kudüs bir Ken’ân site devleti olarak zikredilir.
Kudüs (Yeruşalayim) adı Tevrat’ta hiç geçmemektedir. Tevrat’ta bahsedilen Salem şehrinin Kudüs olduğu yolundaki geleneksel görüş doğru ise Eski Ahid’de şehirden ilk defa Hz. İbrahim’in çağdaşı olan ve onunla görüşen Kral Melkisedek sebebiyle bahsedilmektedir. Diğer taraftan Tevrat’a göre Hz. İbrahim’in, oğlu İshak’ı kurban etmek istediği Moriya (Moriah) diyarındaki dağın Hz. Süleyman’ın mabedi yaptırdığı Moriya tepesi olduğu yahudi ve hıristiyan geleneğince kabul edilmektedir. Ancak bu, gerek Moriah kelimesinin etimolojisi ve anlamı gerekse delâlet ettiği yer yönünden tartışmalıdır.
Geç Bronz çağında (m.ö. XV. yüzyıl civarı) Filistin’e gelen Hurriler Kudüs’te yeni yapılar inşa etmişlerdir. Teli Amarna mektuplarının yazarlarından biri ve muhtemelen bir Hurri olan Abd-Hiba, XIV. yüzyılda Mısır’ın tebaası olarak Kudüs’te hüküm sürmüş ve Mısır Firavunu IV. Amenofıs’e (m.ö. 1375-1366} yazdığı mektupta Kudüs’le ilgili bazı hususlardan söz etmiştir.
Mısır’dan çıktıktan ve çölde kırk yıl kaldıktan sonra Yeşu önderliğinde Filistin topraklarına giren İsrâiloğulları kendilerine saldıran Kudüs Kralı Adonitsedek ve müttefiklerini mağlûp etmiş, fakat Yebusiler’in hâkim olduğu Kudüs’e girmemişlerdi. Ken’ân diyarının İsrâiloğulları arasındaki taksimatında Kudüs Bünyamin sıbtına düşmüşse de Davud’un şehri alışına kadar Yebusiler’in elinde kalmıştır. Eski Ahid’de verilen bilgilere göre Yeşu’nun ölümünün ardından ahuda ve Simeon kabileleri Kudüs’e saldırarak kralı esir almış ve şehri yakmışlar, ancak Yebusiler’in hâkimiyeti devam etmiştir.