İslam Tarihi

Hive Hanlığı Tarihi, Hükümdarları, Dönemleri, Hakkında Bilgi

1512-1920 yıllan arasında Hârizm’de hüküm süren bir müslüman Türk devleti.

Hârizm bölgesinde kurulduğu için Hârizm Hanlığı olarak da bilinen devletin adı, özellikle XVIII. yüzyılda Rus ve Batı Avru­pa kaynaklarında Hîve Hanlığı şeklinde geçer. Hanedanın kurucuları, idareleri al­tındaki Özbek kabileleriyle 1S11’de Hârizm’i ele geçiren Yadigâr Han’ın oğulla­rından İlbars ve Balbars hanlardır. Bun­ların soyu, Cuci’nin beşinci oğlu olup Öz­bek hanlarının atası kabul edilen Şiban Han nesline mensup Arabşah b. Pûlâd’a kadar indiğinden hanedana Arapşahlar (Arapşâhî) veya Yâdigârîler de (Yâdigâroğulları) denmiştir. Aile, aynı dönemlerde Semerkant-Amuderya bölgesinde bulu­nan Şeybânîler’in (Özbekler) ayrı bir kolu olarak zikredilir.

Özbek ve Türkmenler’den teşkil ettiği kuvvetlerle Hârizm’e hâkim olan ve ba­ğımsız bir hanlık kuran İlbars’tan (ö. 1538) sonra ülkede iç karışıklıklar çıktı. Bu dö­nemlerde asıl Özbek Devleti ile hanlığın münasebetleri iyi değildi. Arapşahlar, sık sık Safevîler’le Özbekler’e karşı iş birliği dahi yapmışlardı. Nitekim hanlık Özbek Hanı Ubeydullah tarafından 1538″de isti­lâ edildi. Her ne kadar hanlık bir yıl sonra Ubeydullah Han’ın hâkimiyetinden kur-tulmuşsa da karışıklıklar bir süre daha devam etti. XVI. yüzyıl boyunca Arapşah­lar Ürgenç’te oturdular. 1557-1558’de bir ara Hîve hanlığın merkezi oldu; fakat Arap Muhammed Han döneminde yeni­den merkez oluncaya kadar burası küçük bir yerleşme yeri olarak kaldı. Özellikle Amuderya’nın mecrasını değiştirerek Hazar denizi yerine Aral gölüne dökülme­ye başlaması yüzünden meydana gelen kuraklık ülkenin iktisadî hayatını altüst ettiği gibi zamanla Ürgenç’in terkedilme-sine ve tarihi hakkında çok az bilgi bulu­nan, kuruluşu arkeolojik kalıntılara göre VI-VIII. asırlara kadar İnen. Arap coğraf­yacılarının eserlerinde X. yüzyılda adına rastlanan Hîve’nin hanlık merkezi haline gelişine de zemin hazırladı. Hîve daha ön­ce de 1221 yılından itibaren Moğol. 13881-den itibaren de Timur imparatorlukları­na başkentlik yapmıştı. Bütün bu karışık­lıklar Özbekler ile Safevîler’in işine yaradı. Özbek Hükümdarı II. Abdullah Han 1593’te Hârizm ülkesine girdi. Teslim olan şehzadelerin çoğunu ortadan kaldırdı. Halk­tan ağır vergiler topladı. 1598’de II. Ab­dullah Han’ın ölümüyle Özbek işgali sona erdi. Abdullah Han’ın seferi esnasında ka­çıp İran Hükümdarı Şah Abbas’a sığınan Hacı Muhammed (Hacim) Han (1598-1603) ülkesine dönerek duruma hâkim oldu.

Hacı Muhammed Han’ın yerine geçen oğlu Arap Muhammed Han dönemi (1603-1623) hanlığın yeniden diriliş devri olmuş­tur. Bu dönemde merkezin Hîve’ye taşın­ması hanlığın Hîve Hanlığı olarak tanın­masına zemin hazırladı. Fakat Arap Mu­hammed Han’ın vefatından sonra oğul­lan [449] arasında başlayan taht kavgaları kısa zamanda ülkeyi yeniden karışıklığa sürükledi. Bu karışıklık, Türkmenlerin desteğini kazanan İsfendiyar’ın duruma hâkim olması ile son buldu. İsfendiyar Han’ın en büyük rakibi olan Ebülgazi Bahadır ise önce Özbek İleri gelenlerinin re’-yi ile Ürgenç’te han ilân edildi (1642). Da­ha sonra Buhara’da hüküm süren Cano-ğullan’nın ele geçirmiş oldukları Hîve’den çekilmeleriyle başşehire döndü ve bütün Hârizm’i hâkimiyeti altına alarak Hîve ha­nı oidu (1645). İlk işi de İsfendiyar Han’a destek vermiş olan Türkmenler’! cezalan­dırmak oldu.

1663 yılına kadar hüküm süren Ebül­gazi Bahadır Han, Hîve Hanlığı’nı Orta As­ya’nın en kuvvetli devletlerinden biri ha­line getirdi. Kendisinden sonra yerine ge­çen oğlu Enûşe Han da (1663-1687) 1681-1685 yıllarında Buhara Şeybânîleri’ne (Canoğullan) karşı üç sefer düzenledi, Semer-kant ve çevresini ele geçirmeye muvaffak oldu. Fakat Enûşe Han’ın bu saldırgan po­litikası Buhara Özbekleri’nce büyük bir tepkiyle karşılandı ve Hîveliler işgal ettik­leri toprakları terketmek mecburiyetin­de kaldılar. Bununla da yetinmeyen Buharalılar 1687’de Hîve’ye girdiler. Buhara Hükümdarı Subhan Kulı Han, Hârizm’in başına Şah Niyaz Işık Ağa’yı getirerek ül­keyi tamamıyla kendi idaresine sokmak istedi. Fakat Hârizm’e vali tayin edilen Şah Niyaz müstakil hareket etti, hatta kendi­ni desteklemesi için Rus Çarı I. Petro’dan yardım istedi. Petro. Hârizm’i himayesi­ne aldığına dair 1700 yazında Şah Niyaz’a bir mektup gönderdiyse de bundan bir sonuç çıkmadı. Bir müddet sonra Arap Muhammed (1702-! 717) hem Şah Niyaz’ı ortadan kaldırdı hem de Hârizm’deki Bu­hara hâkimiyetine son verdi. Halefi Şîr Gazi Han ise (1715-1728) Petro’nun Hîve’-yi işgal amacıyla gönderdiği 750 kişilik bir kuvveti İmha etti. Hîve tarihçilerinden Muhammed Munis Mîrâb ile Babacan b. Hudayberdi Mangıt bu hadiseyi ülke ta­rihinde görülmeyen bir kahramanlık ola­rak kaydetmişlerdir.

İlgili Makaleler