Edebiyat

Cami’ul Elhan Kitabı, İçeriği, Konuları, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Câmi’u’l-elhân, Abdülkadîr-i Merâgi’nin (ö. 838/1435) mûsiki nazariyatına dair temel eseri.

Hepsi mûsiki konusunda altı eseri bu­lunan Abdülkâdir-i Merâgl kitaplarını, H. G. Farmer’in bildirdiğine göre. Leiden Üniversitesi Kütüphanesi’nde kayıtlı Türkçe Kiîâbü’l-Edvar dışında (/A I, 84) dönemin ilim dili olan Farsça ile yazmıştır. Ancak bu eser incelendi­ğinde Merâgînin diğer kitaplarından ta­mamen farklı bir üslûp ve muhteva ile karşılaşılmakta, bu da kitabın Merâgl’-ye ait olduğu görüşünü oldukça zayıflat­maktadır. Gittikçe olgunlaşmak üzere birbirlerini tamamlayan bu eserlerin en meşhurları Câmicu’l-elhân ve Makasıdü’helhân olup Makâşıdü’l-elhân di­ğerlerinin özeti sayılabilir.

Merâgi, mûsiki nazariyatının en değer­li eserleri arasında yer alan Câmi’u’l-elhân’ı 1405 yılında Semerkant’ta yazmış ve oğlu Nûreddin Abdurrahman’a it­haf etmiştir. Eser yazıldıktan sekiz yıl sonra müellif tarafından yeniden göz­den geçirilerek bazı ilâvelerle 1415’teTi-murlular Devleti’nin üçüncü hükümdarı Sultan Şâhruh’a, 1418’de de onun oğlu Gıyâseddin Baysungur’a ayrı ayrı ithaf­larla sunulmuştur.

Eser bir mukaddime, on iki bab ve bir hatimeden oluşmaktadır. Müellifin, kü­çük yaşta çeşitli ilimler tahsil ettikten sonra mûsikiye yöneldiğini, kendisinden önce bu konuda yapılan çalışmaları in­celeyerek bilgisini ilerlettiğini, eserini oğullan Nûreddin Abdurrahman ve Nizâmedclin Abdürrahim’e mûsiki ilmini öğretmek maksadıyla kaleme aldığını ifade ettiği giriş kısmından sonra beş fasıldan meydana gelen mukaddime yer alır. Mukaddimede mûsikinin tarifi, or­taya çıkışı, konusu ve gayesi ele alınmış­tır. Mûsiki nazariyatının ana konularını işleyen on iki bablık asıl kısım ise top­lam kırk üç fasıldan meydana gelir. Bu­rada incelenen konular şu şekilde özetle­nebilir: Savt ile nağmenin tarifi ve mey­dana gelmesi, nağmenin işitilmesi, tesi­ri ve ondaki tizlik ve pestlik sebepleri; desâtînin taksimi; Safiyyüddin Abdülmü’min’in sistemine ve bir başka sisteme göre on sekiz sesin elde edilmesi: mûsiki aletlerinde perdeleri meydana getiren telin boyu ve en az iki ses arasındaki tizlik ve pestlik farkını gösteren buutların nisbetleri, birleştiril­mesi, cinsleri, sayılan ve tasnifi; dörtlü ve beşlilerin uyumlu şekilleri; birinci ve ikinci tabakadaki kısımların birleştiril­mesinden meydana gelen devirler. Da­ha sonra iki, üç, dört ve beş telin pozis­yonları İle meşhur devirler (on iki makamı, devirlerin tabakaları, Kutbüddîn-i Şîrâzî’nin Safiyyüddin’e ve Abdülkâdir’in her ikisine cevaplan ile bazı itirazları yer al­maktadır. Ardından meşhur devirlerin topluca gösterilmesi, uyumlu nağmele­rin Arapça ve Yunanca isimleri, âvâze ve şubelerle perdelerin münasebetleri, udda güç pozisyonlar ve udla icranın ka­ideleri, hanende olacakların ses eğitimi, yakın ve uzak anlamlı terkipler, altı par­mağı kullanma yollan ve mûsiki formları gibi konular işlenmiştir. Mûsiki usul­lerine ait bilgilerin yer aldığı on birinci babda müellifin yaşadığı devirde ve da­ha önceki dönemlerde kullanılan usul­lerle kendi buluşu olan usuller açıklan­mıştır. Hatimede ise mûsikide şed ko­nusu, mûsiki öğrenmeye başlayanların uyması gereken meclis âdabı, mûsikide meleke kazanma yolları, kökler, meşhur musikişinaslar ele alınmıştır.

Câmicu’l-elhân’n üçü İstanbul’da, üçü de Avrupa kütüphanelerinde olmak üzere altı nüshası tesbit edilmiştir. İstanbul’daki nüshalardan ikisi Nuruosmaniye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır. İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı’nda kayıtlı olan nüshanın XX. yüzyılın baş­larında Nuruosmaniye Kütüphanesi’ndeki nüshadan istinsah edildiği anlaşılmaktadır. Avrupa’daki nüshalar ise Oxford Bodleian Kütüphanesi’nde ka­yıtlı iki nüsha ile Paris Bibliotheque Nationale’de kayıtlı yazmalardır. Bunlar ara­sında Nuruosmaniye ve Oxford Bodleian kütüphanele­rinde bulunan nüshalar müellif hattı olup Safer 818 tarihini taşıyan il­kini Merâgl Sultan Şâhruh’a, diğerini Mu­harrem 808’de kendi oğ­lu Nûreddin Abdurrahman’a ithaf etmiş­tir. Daha sonra gözden geçirdiği bu nüs­haya bazı ilâveler yapmıştır. Oxford Bodleian’deki ikinci nüsha ise Sultan Şâhruh’un oğlu Bay­sungur Mirza’ya ithaf edilmiştir. Câmicu’l-elhân’ın Paris nüshası, 16 Rebîülevvel 1067’de Ali b. Lâçin Mahmûdî Muhammedi tarafın­dan İsfahan’da istinsah edilen, ilk üç ba­bı eksik bir yazmadır. Baron Rodophe D’erlanger, Oxford Bodleian Kütüphanesi’nde kayıtlı bir Câmi’u’l-el-hân nüshasından söz ediyorsa da bu eserin yukarıda belirtilen aynı bölümde­ki nüsha olduğu ve bir dizgi ha­tası sonucu numarasının yanlış verildiği anlaşılmaktadır.

Câmi’u’l-elhân, Nuruosmaniye Kü­tüphanesi’ndeki nüshalardan biri esas alınarak bazı açıklamalarla birlikte TakI Bîniş tarafından neşredilmişse de eserin tenkitli yeni bir neşrine ihtiyaç vardır.

Diyanet İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler