Sosyoloji

Soren Kierkegaard – Günlüklerden Seçmeler ve Makaleler

“Kendimi bir kalem darbesiyle kalabalıkların kalabalığının önüne nasıl attığımı hatırlamak çok ilginç geliyor”

“Benim telihsizliğim katı bir Hıristiyanlık eğitimi içinde yetiştirilmiş olmam olduğu söylenebilir”

“Anlama hiçbir zaman mutlağa temas etmez”

“Kural olarak benim yaşam tarzım doğrultusunda, yaşadığım her kutsanmış günde, ötekilerin bir yıl içinde çektiğinden daha yoğun acı çektim. Elbette bu acılar içinde başkalarının asla hissetmeyeceği bir mutluluk da duydum. Kısaca söylemem gereken daima tek ve aynı şeydi; banai umduğumdan ya da ummaya bile cüret edemeyeceğimden sonsuz derecede fazla nimet ihsan eden-etmesinden dolayı Tanrı’ya yeterince şükredemem.” 1850

“Bir melek olmak, kanatlanma duygusu hissediyorum” 1855

“Yazmayı bırakmaya karar verdim, ama yazmak aslında benim hayatım” 1849

“Ne kadar acılı olursa olsun, olaylar benim daha güçlü hale gelmeme yardım etmelidir” 1849

“Kişinin bir başkasını tanımlaması için daima olumlu ışığa gereksinimi vardır” 15.04.1834

“Hıristiyan dogmatikleri İsa’nın faaliyetlerinin açıklaması olmalıdır; çünkü İsa hiçbir öğreti kurmadı, ama (yapılması gerekenleri) aktif olarak gösterdi. İnsanların günahları için bir kefaret olduğunu öğretmedi. Bizzat insanların günahları için kefaret oldu. Bir Muhammedi dogmatik (sit venia verbo) Muhammed’in öğretisinin bir açıklaması olabilir; ama bir Hıristiyan dogmatiği İsa’nın faaliyetlerinin açıklamasıdır. İsa’nın mizacı, Tanrı ile ilişkisi, insanın doğası, insanın İsa’nın faaliyetleriyle oluşturulan durumu (gerçekten de ana husus buydu) o faaliyetler yoluyla ifade edilmişti. Geri kalan herşey yalnızca giriş olarak görülmelidir.” 05.11.1834

“Kuşkusuz en yüce trajedi yanlış anlaşılmaktır,
yanlış anlaşıldığı için İsa’nın yaşamı en büyük trajedidir” 24.11.1834

“Bu gibi şeyleri gözlerinde ve simalarında masumiyetle seyreden erdemli, neşeli, doğal bir kız ne kadar farklıdır ve o sessiz kalır. Ancak eskilerin bakire Meyrem’i gibi duygularını kalbinin derinliklerinde saklar.”

“Belki de benim -talihsizliğim- yaşamımın talihsizliği, çok fazla şeyle ilgilendim ve hiçbir şeye kararlı bir biçimde sarılmadım.”

“Boşu boşuna bir demirleme yeri aradım hem de yalnızca bilginin derinliklerinde değil, aynı zamanda dipsiz zevk denizinin derinliklerinde”

“Yaşam prensibimi tevekkül yoluyla aradım, çünkü herşeyin tutkularımı köreltme yoluyla ve kibrimin dokunaçlarıyla değil, belirsiz yasalara göre sürdüğünü düşünüyorum.”

“Kişinin başka şeyleri öğrenmeden önce mutlaka kendini bilmeyi öğrenmesi gerekir.”

“Tıpkı bedenlerindeki kusurlar ve sakatlıkları göstererek sempati uyandırmaya çalışan dilenciler gibi, kalplerindeki derin üzüntüleri ortaya koyarak ilgi çekmeye çalışan yazarlar vardır.” 02.11.1835

“Güçlükler insanları birbirine bağlar ve yaşamsal ilişkilere güzellik ve uyum getirir. Tıpkı kış soğuğunun hayalinin pencere camına ısınmasıyla eriyip giden çiçek resmi çizmesi gibi”

“Mizah, ironinin zıddır.”

İlgili Makaleler