Roderick Mckenzie: Kentsel Büyüme Süreci – Kent Sosyolojisi
McKenzie, ekolojik birimler arasında kentsel gelişme dinamiğini sağlayan temel
süreçleri; yoğunlaşma, merkezileşme, ayrımlaşma (segregation) ve istila-ardıllık
olarak tanımlamaktadır. McKenzie bu süreçlerin aynı zamanda temel ekolojik süreçler
olduğunu belirtmektedir. McKenzie kentlerin resmi politikalar tarafından de-
ğil, ekolojik süreçlerle büyüdüğü ve geliştiğini savunmaktadır. Mekânsal yerleşmeler
ancak ekonomik rekabet ve hayatta kalma mücadelesine dayanmaktadır. şehirdeki
nüfus kent mekânın sahip olduğu konum ve mevkiye göre bir varoluş mücadelesi
içinde yayılmıştır. McKenzie’ye göre, birey, grup ya da işletmeler kentlerde
yer edinebilmek için mücadele etmektedir. Ekonomik rekabet ve işbölümü kentsel
toprak kullanımını ve kent yerleşimini etkilemektedir. Kentsel büyüme ve gelişme
rekabete dayanan istila ve yerinden etme süreçlerinden oluşmaktadır (Gottdiener,
1994, s.106). Bu mücadele ve rekabette başarılı olanlar, kentin en iyi yerine
yerleşirken; başarısız olan kentin istenmeyen yoksul kesimlerine yerleşmek zorunda
kalmaktadır. Bir işletme mümkün olan en iyi yere sahip olabilmek için di-
ğerleriyle rekabet etmektedir. Eğer işletme o mekâna yerleşmede başarılı olursa,
bölgedeki konut alanları bu istila ve baskı sonucu diğer bölgelere taşınmaktadır.
McKenzie kenti oluşturan temel süreçleri önem sırasına göre; rekabet, yoğunlaşma,
merkezileşme, ayrılma, istila ve tamamlanma gibi ekolojik kavramlarla açıklamaktadı
r. Bu süreçler kentin gelişimini ve şziksel yapısını oluşturan doğal alanları
yaratmaktadır. Ona göre, kenti oluşuran temel süreçler şunlardır:
Konsantrasyon (Yoğunlaşma): Bir bölgede yaşayan insanların yoğunluğudur.
Aynı işleve sahip birimlerin aynı mekânda yoğulaşması eğilimidir.
64 Kent Sosyolojisi
Merkezileşme: Kentsel işlevlerin farklılaşması sonucu denetim ve örgütlenmenin
merkezileşmesi eğilimidir. Aynı yerde yaşayan kalabalık yığınlara verilen hizmet
ise merkezileşme olarak tanımlanmaktadır. Aşırı yığılmanın doğal bir sonucu
olarak insanlar ve endüstriler bu bölgeden uzaklaşarak çevreye doğru yayılmaktadı
r. Böylece de merkezden uzaklaşma gerçekleşmektedir. Kentleşme sürecinde bu
olguların ikisi de gerçekleşmektedir.
Ayrılma: Ekolojik farklılaşma olarak da kullanılan bu kavram, belirli faaliyetlerin
kentin belirli bir kesiminde yapılmasını ve diğer bölgelerden ayrılmasını ifade
eder. Burada belirli faaliyet ve hizmetlerle ilgili (ticaret, ithalat, alışveriş merkezleri)
bölgeler gelişir. Aynı işleve sahip ekolojik birimlerin aynı mekânda toplanması
eğilimi sonucu olarak birbirinden ayrılmış alanların ortaya çıkma sürecidir. Genellikle
aynı kültürden gelen insanlar benzer özellikleri nedeniyle bir arada bulunmak
isterler. Bu gruplaşma onlara bir güvence sağladığı gibi, kendi kültürlerinin değer
ve normlarını da devam ettirme olanağı sağlar. Böylece kentin belirli bölgelerinde
belirli yörelerden gelen insanlar yerleşerek altkültürleri oluştururlar. Ülkemizdeki
gecekondu semtlerinde Sivas, Erzurum ve Karadeniz mahalleri buna örnek olabilir.
İstila ve Tamamlanma (Ardıllık): Daha önce belli bir işleve sahip olan ekolojik
birim içinde yeni bir işlevin gelmesi sonucu eski işlevin başka bir alana kayarak
yerini yeni işleve bırakması süreci olarak tanımlanmaktadır. Kentler hiçbir zaman
durağan mekânlar değildir aksine değişken ve dinamik yerlerdir. Kentin yeni mekânları
yeni istilalara ve değişimlere açıktır. Kentin belli bölgeleri zaman içinde sanayi
sektörünün veya lüks konut bölgesi tarafında istila edilebilir ve değişikliğe uğ-
rayabilir. Örneğin gecekondu bölgeleri ve çöküntü alanları konut sektörü tarafından
istila edilip değiştirilebilir ve lüks konut semti haline gelebilir. Bu değişiklikler
olduğunda tamamlanma süreci de gerçekleşmiş olur (Özkalp, 2009, s.332-333).