Tarihi Şahsiyetler

Oğuz Han Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi, Bilgiler

OĞUZ HAN

Türk hakanı. Oğuzlar’ın atası ve Türk destanlarının en eski kahramanlarındandır.

Yaşamıyla ilgili gerçek tarih bilgileri yoktur. Destansal verilere göre soyu şöyledir: Türk Han (Ebülce Han)-Tutuk Han-Güyük Han-İlçi Han-Dib Yavku Han-Alınca Han-Moğol Han-Kara Han ve Oğuz Han. Bunlarla ilgili söylentiler, İÖ 6.yy’da Çin kaynaklarına da aktarılmıştır. Bu bakımdan destansı yaşayışlarının çok daha önceki yüzyıllarda geçtiği söylenebilir. Gerçeğe en yakın olasılık, karanlık çağlarda Isık-Göl bölgesinde yaşayan Türk Han’ın, Ceyhun-Aral dolaylarında yaşayan akrabası Guz’la Yede Taşı denen tılsımlı taş yüzünden savaştığı, sonunda egemenlik elde ettiğidir. Oğuz Destanı’mn temelini oluşturan Şu ve Tunga Alp Er söylentileri ise, Türk hakanlarının İran hükümdarları ile savaştıklarını düşündürmektedir. Destanlardaki olayların çoğu, Çu Havzası’nda, Balasagun’da, Doğu Türkistan’ daki Ordukent (Kaşgar) dolaylarında geçmiş gözükmektedir. Şu söylencesinin İÖ 12.yy’da Çin’de Çu Devleti’ni kuran Türkler’le ilgili olabileceği de savunulmuştur. Bu Türkler’in uzunca bir tutsaklıktan sonra ortaya çıkmaları, Oğuzname’nin bölümlerinden olan Ergenekon Destanı’nın konusu olmuştur. Bu destanda geçen İle Havzası’nın kuzeyindeki De-mirkapı, İÖ 8.yy’da Türkler tarafından ziyaret ediliyordu. Oğuzname’deki destanlarda geçen kişilerin ve olayların ise Hun Türkleri ile ilgili olduğu kabul edilir. Dünya’ya (Asya’ya) egemenlik tutkusu, Yedetaşı’nı elde etme, Yabgu’nun yanındaki Uluğ Türük, Hunlar’ın gerçek tarihlerinde de vardır. Bu tür benzerlikler, Oğuz Han’la Mete’nin de aynı kişi olabileceğini düşündürmüştür.

Oğuz Han’ın yaşamı Müslüman Türkler arasında “Oğuzname” adını alan destanın da konusunu oluşturur. Bu destan Dede Korkut hikâyelerini de kapsayan bir zenginliktedir. Oğuz Kağan, destanı ile birlikte birçok değişikliklere uğradıktan bir ölçüde de öyküleştirildikten sonra, 13.yy’da yazıya geçirilmiştir. Ancak, Uygurca uyarlama, İslamiyet’in ve yerel etkilerin dışında kalmış biricik parça olarak ayrı bir önem taşır. Bu parça, kimi yerde: “Daha deniz daha müren / Güneş tuğ ol gök kurıkan” dizelerinde görüldüğü gibi, şiirsel bölümleri de içerir. Önemli bir özelliği de destan kurgusuna uygun olarak olayların, bir kişinin yaşamı çevresinde toplanmasıdır. Bu kısa metin, Türkler’in en eski tarihlerinin ve uygarlıklarının bir özeti gibidir. Ayrıca, Oğuz Kağan’a, doğup büyümesinde destansı ve olağanüstü birçok nitelikler yakıştırıldığı halde, akmları, savaşları, başarıları, olabildiğince gerçeğe yakın bir dille anlatılmıştır. Buna göre Oğuz Han, savaşçı, yiğit, toplayıcı, uzlaştırıcı, işbölümü ve işbirliği yapan, dostluğa önem veren, töreleri belirleyen, yiğit ve gözü pek bir önder, bir kahramandır. Bu nedenle de, eski Türk tarih yazıcıları tarihin ilk evresini Oğuz Han’la başlatıp Cengiz Han’la bitirmeyi gelenek edinmişlerdir. Yine, Oğuz Han’ın Gök Tanrı’nın kızı olan ilk eşinden doğma üç oğlundan Bozok, Yer Tanrı’nın kızından doğma üç oğlundan da Uçok ve bunların dörder oğullarından da 24 Oğuz boyu türemiştir denilir. Bu, Türkler’in bilinen en eski yönetsel örgütlenmesidir. Bu örgütlenmeyi, Oğuz Han’ın uyruğuna soktuğu budunlar tamamlar. Müslüman Türkler, Oğuz Destanı’nı unutmamışlar, Oğuz’u Müslüman’laştırmaya çalışmışlardır. Sözgelimi Oğuz, Müslüman olmayan ve onun Müslüman olmasını da engellemek isteyen babası Kara Han’ı öldürmüştür. Evlendiği kadınları öncelikle Müslüman etmiştir. Hatta, doğduğu zaman, annesine, hak dini kabul etmezse sütünü emmeyeceğini söylemiştir…

Oğuz Kağan Destanı’nın şiir diliyle yeniden yazımı girişimleri, Ziya Gökalp’le başlamış, Rıza Nur ve Basri Gocul, Oğuz’un yaşamını da içerecek geniş boyutlu Türk Destanı’nı yazma denemelerinde bulunmuşlardır.

•    KAYNAKLAR: W.Bang ve G.R.Rahmeti (Arat), Oğuz Kağan Destanı, 1936; M.Ergin, Oğuz Kağan Destanı, 1970; B.Ögel, Türk Mitolojisi I, 1971; Rıza Nur, Oughouz-Nâme, 1928; Z.V.Togan, Oğuz Destanı, 1972; Ziya Gökalp, Türk Medeniyeti Tarihi, 1976.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

İlgili Makaleler