Kelbiler Kimdir, Tarihi, Özellikleri, Hakkında Bilgi
Kelbiler. 947-1053 yıllan arasında Sicilya’yı yöneten yarı bağımsız vali ailesi.
Fatımî Halifesi Mansûr-Billâh’ın Benî Taberî isyanını bastırmak için Hasan b. Ali el-Kelbî’yi yarı müstakil idare yetkisi vererek Sicilya’ya göndermesi (335/947) üzerine başlayan Kelbîler döneminde adada
Bizans hâkimiyetinde kalan son şehirler de fethedilmiş ve akınlar Güney İtalya’ya taşınmıştır. Hasan b. Ali, Benî Taberî isyanını bastırmasının ve isyancıları mallarını müsadere ederek İfrîkıye’ye göndermesinin ardından kuzeye yöneldi ve Güney İtalya sahillerine akınlara başladı. 950’de Bizanslılar’ı mütarekeye mecbur etti. İki yıl sonra aldığı takviye kuvvetleriyle geri dönerek Kıllevriye (Calabria) bölgesindeki Reyyû (Reggio) şehrini ele geçirdi ve buraya büyük bir cami yaptırdı; fakat cami uzun ömürlü olmadı, kendisinin ayrılması üzerine hıristiyan çoğunluk tarafından yıkıldı. Hasan b, Ali, Mansûr-Billâh’ın ölümünden (341/953) sonra yerine oğlu Ahmed’i bırakarak yeni halife Muiz-Udîniliâh’ın yanına gitti ve onun en önemli kumandanı olup Sicilya valiliğine bir daha dönmedi. 3S1 (962) yılında oğlu Ahmed yedi aylık bir kuşatmanın ardından Tabermîn (Taormina) Kalesi’ni fethetti ve adını Halife Muiz-Lidînillâh’a atfen Muizziye olarak değiştirdi. 354’te (965) Ahmed’in yardım çağrısı üzerine halife tarafından güçlü bir orduyla Sicilya’ya gönderilen Hasan b. Ali, Bizanslılar’] denizde ve karada büyük bir bozguna uğrattı; ardından Ramte’yi (Rametta) kuşattı. Şehir fethedildiyse de kendisi kuşatma sırasında öldü. Onun ölümü üzerine adadaki hâkimiyetin tamamıyla bu kuvvetli aileye geçmesinden korkan Muiz-Üdînillâh idarede birtakım değişiklikler yapmaya yöneldi ve on altı yıllık başarılı hizmetini dikkate almadan Vali Ahmed’i ve bütün Kelbîler’i İfrikıye’ye çağırdı; onun yerine de Hasan b. Ali’nin azatlısı Yaîş’i vali tayin etti (358/969). Fakat halk bundan memnun kalmadı ve yer yer ayaklanmalar başladı. Durumun kötüye gittiğini gören Muiz, Yaîş’in yerine Ahmed’in kardeşi Ebü’I-Kâsım’ı getirdi; böylece Sicilya’nın yönetimi yıkılıncaya kadar bir daha değişmemek üzere tekrar Kelbî ailesinin eline geçmiş oldu. Kelbîler, Fâtimîler’in hilâfet merkezini Mehdiye’den Kahire’ye taşıma-lanyla (361/972) bağımsızlıklarını ilân etmek için bir fırsat yakalamalarına rağmen hiçbir zaman bu yolu denememişler ve şeklen İfrîkıye’de yönetimi devralan Zîrîler’e bağlı görünseler de daima Fatımî halifelerine sadık kalmışlardır.