İslam Felsefesi

İslam Hukukunda Ağaç

İslâm Hukukunda Ağaç.
 
Fıkıh âlimleri ağaçla ilgili hükümleri muhtelif konu­larda ele almışlardır. Ağaç, esas itiba­rıyla su ve ot gibi herkesin istifadede ortak olduğu mubah mallardan sayıl­mamıştır. Bu bakımdan genellikle üze­rinde yetiştiği toprağın statüsüne bağlı olarak farklı hükümlere tâbidir. Kimse­nin mülkünde olmayan arazide kendi­liğinden yetişen ağaçlardan devlet ta­rafından bir sınırlama getirilmemişse herkes faydalanabilir. Belli bir köy ve­ya kasabaya tahsis edilen ormanlarda­ki ağaçlardan ise ancak orada yaşayan­lar istifade ederler. Sahip­li arazi üzerindeki ağaçlardan ise sa­dece mal sahibi faydalanabilir. Kimse­nin mülkünde olmayan ölü toprakların ağaçlandırılarak ihyası mümkündür. Bu durumda ağaçların mülkiyeti diken kimseye aittir. Böyle bir arazide kendiliğin­den yetişen ağaçlan aşılayan kimse de onlara mâlik olur.

Fıkıh âlimlerince ağaç esas itibarıyla taşınır bir mal kabul edilmiştir. Bundan dolayı bir arazi üzerindeki ağaçlar o ara­ziden bağımsız olarak satılabilir. Böyle bir satış halinde, taşınır kabul edildiği İçin şüfa’da doğmaz. Mâlikîler ağacı taşınmaz kabul ettiklerinden onun arsa­dan bağımsız satışında da şüf’a cereyan edeceği görüşündedirler. Bunun dışında satış, hibe, vakıf, vasiyet gibi her türlü hukukî işlemlerde, istisna edilmemişse, üzerinde bulunduğu arsaya tâbi olarak taşınmaz muamelesi görür ve açıkça zik­redilmemiş bile olsa arsanın konu oldu­ğu hukukî İşlemin kapsamına dahil olur.

Ağaç dikmek üzere arazi kiralanabilir ve ariyet alınabilir. Kira süresi bittiğin­de yeniden uzatma söz konusu değilse ağaçlar sökülüp alınır. Ariyet alınan arazi üzerindeki ağaçların arazi geri is­tendiğinde sökülmesi gerekir. Ariyetin sürekli olması halinde vaktinden önce geri isteme, farklı hükümlere tâbidir (bk. Ariyet). Ağaç komşuluk hukuku bakımından da belli sonuçlar doğur­maktadır. İki komşu arazinin sınırların­da bulunan ağaçların dalları diğer ara­ziye sarktığı takdirde, zarar gören taraf dalların kesilmesini ve çekilip bağlan­masını isteyebilir. Ancak gölgesi ekine zarar veriyor diye ağacın kesilmesini is­teyemez. Ağaç sahibi, ağaçların bakımı­nı yapmak, karşılık olarak da elde edi­len meyveyi paylaşmak üzere bir kimse ile ortaklık kurabilir ki bu tür ortaklı­ğa müsâkât denir. Başkasının ağacını haksız yere kesen veya telef olmasına sebep olan kimse, mal sahibinin zararı­nı tazmin etmek zorundadır. Bir kimse­nin, kendisine ait olmayan bir arazide ağaç dikmesi durumunda ise, o kimse­nin iyi veya kötü niyetli olmasına göre farklı hükümler konulmuştur.

İlgili Makaleler