Edebiyat

İbrahim Hilmi Çığıraçan Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

İbrahim Hilmi Çığıraçan, (1880-1963) Babıâli’nin ilk Türk yayımcılarından, kitapçı ve yazar.

Romanya’nın Tuna deltası yakınında­ki Tulça (Tulcea) kasabasında doğdu. Ai­lesi 1883 yılında İstanbul’a göç ederek Sarıgüzel semtine yerleşti. İlk öğrenimi­ni burada tamamladı. On iki on üç yaş­larında terzi çıraklığı yaptı. Okumaya bü­yük hevesi olan İbrahim Hilmi, on beş yaşında iken İkdam gazetesinin abone memuru olarak basın hayatına ilk adı­mını attı. Bu arada Talî Ticaret Mekte-bi’ne devam ettiyse de ikinci sınıftan ay­rılarak İslâm Kitaphanesi’ni kurdu (1896). Böylece yayımcılığa başlayan İbrahim Hilmi bir taraftan da dinî bilgisini arttır­mak için cami derslerine devam etti. Neşrettiği ilk İslâmî eser Nevsâl-i Kü-tübhâne-i Jsidm’dır. Yayınevine daha sonra Kitabhâne-İ İslâm ve Askerî adını vererek askerî kitaplar da neşretmeye başladı. Askerlikle ilgi­li olarak neşrettiği ilk eser ise Târih-i Harb’dir. Bu konuda ki­tap yayımına devam etmek için özellik­le o günkü İkinci ve Üçüncü Ordu bölge­leri olan Doğu ve Batı Trakya’yı, kısmen Makedonya’yı ve Tesalya’yı dolaştı. As­kerlikle ilgili olarak neşredeceği bir seri kitabın sermayesi olmak üzere abone kaydetti ve otuz beş altın lira topladı. Bu parayla on beş yıl içinde 200 kadar askerî kitap yayımladı. Ahmed Refik, Os­man Senâî, Cemal Bey (Paşa) gibi genç asker yazarların eserlerinin ilk yayımcısı oldu. Mustafa Kemal’in Zabit ve Ku­mandan ile Hasbıhal (İstanbul 1334) adlı askerî mahiyetteki ilk eseri de onun yardımı ile basıldı.

Kitapçılığın yanı sıra gazete yayımına da yönelerek II. Meşrutiyetin ilânından sonra resimli ilk günlük gazete olan Millet’i çıkardı Ahmed Râsim ve Hüseyin Rahmi ile Boşboğaz ile GüHâbi adlı mizah gazete­sini, Ordu ve Donanma adlı mecmuayı (1328-1330) yayımladı. Ancak devrin si­yasî baskısı ve iktisadî zorluklar yüzün­den bunlar uzun ömürlü olamadı. Bu arada birçok tarihî, siyasî ve sosyal ko­nulu kitapla dinî sahada Şeyh Muhsin-i FânFnin (Hüseyin Kâzım Kadri) başkanlığın­daki bir heyete hazırlattığı Kur’ân-ı Ke­rîm Tercüme ve Tefsiri, iki büyük ciltlik Nûrü’l-beyân-Kur’ân-ı Kerîm Tefsiri ve İzmir­li İsmail Hakkının hazırladığı Meânî-i Kur’ân gibi devri için önemli ve çok rağbet gören eserleri neş­rederek dinî yayımcılık alanında ciddi çalışmalara önayak oldu. 0 yıllarda Tüc-carzâde İbrahim Hilmi adıyla tanınan Çığıraçan, öte yandan kendi kaleminden çıkan yahut devrin maarif çileri ne hazır­lattığı, itinalı basılmış okul kitapları ile maarif alanında da önemli hizmetlerde bulundu. İlkokullarda okutulan ders ki­tapları kaleme aldı ve neşretti. İstiklâl Savaşı yıllarında Samsun’da bir kitap deposu açarak oraya çok sayıda elifba ve ders kitabı gönderdi. Böylece Anado­lu’daki öğrencilerin kitapsız kalmasını önledi. Bundan başka Hüseyin Rahmi ve Ahmed Refik’in eserlerinin toplu yayım­cısı olarak bu yazarların tanınmalarına ve geniş okuyucu kitlelerine ulaşmaları­na yardımcı oldu. Aynı şekilde Halit Zi­ya. Mehmed Rauf, Refik Halit ile Ahmed Cevad’ın (Emre) eserlerini seri halinde bastı. Daha yakın zamanlarda da Abdül-hak Şinasi Hisar’ın eserlerini yayımlamak suretiyle onun Türk edebiyatına kazan­dırılmasına vesile oldu. 3 Kasım 1928-deki harf inkılâbı dolayısıyla önceden es­ki harflerle hazırlatmış olduğu ders ki­taplarının tamamı elinde kaldı ve bu yüz­den büyük maddî zarara uğradı. Buna rağmen yılmadan başta okullara ve hal­ka yönelik kitaplar olmak üzere Latin harfleriyle millî ve edebî eserlerle Batı klasiklerinden bazı tercümeler yayımla­maya devam etti. Çıkarılan bir kanunla bütün ders kitaplarının yazılıp basılma­sı hakkı Maarif Vekâleti’ne verildiğinde de yine büyük maddî zarara uğradı. Yine de okullarla ilgili neşriyata devam ederek adeta memleketi okutan adam oldu.

Cumhuriyet’ten sonra kitabevini Kitaphâne-i Hilmi ve Hilmi Kitabevi adla­rıyla devam ettirerek yayımcılığı 1960’lara kadar sürdüren Çığıraçan, yaşadığı dönemin en kıdemli naşiri olarak altmış yedi yıl faal hizmet gördü. 12 Haziran 1963’te öldü ve Zincirli kuyu Mezarlığı’na defnedildi.

İbrahim Hilmi yayımcılığı yanında bir­çok eser de telif etmiştir. Millet Kütüp­hanesi adıyla neşrettiği ve “Mavi Kitapr lar” diye tanınan serisi büyük bir ilgiyle okunmuştur. “Harb-i Umûmî Külliyatı”, “Kütübhâne-i İntibah” gibi değişik ad­lar altında yayımladığı kitaplarla Türk fikir hayatına 1000’den fazla eser ka­zandıran İbrahim Hilmi’nin II. Meşruti­yet döneminin meselelerini konu alan çeşitli fikrî kitapları özellikle zikre de­ğer. Bunların başlıcaları şunlardır: Tasfiye-i Lisâna Muhtaç mıyız?; “Felâketlerimizin Esbabı” adı al­tında yedi kitaplık bir dizi: Zavallı Mil­let. Milletin Kusurları, Milletin Hataları, Maarifimiz ve Servet-i İlmiyyemiz, Avrupalılaşmak-Felâketlerimizin Esbabı, Balkan Harbinde Neden Münhezim Olduk, Türkiye Uyan. Bunlardan başka son dev­rinde Osmanlı İmparatorluğunun bütün eyaletleriyle siyasî ve idarî taksimatını gösteren Memâlik-i Osmâniyye Cep Atlası adında oldukça önemli bir eser neşretmiştir.

Diyanet İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler