Sosyoloji

Gerald Messadié – 4000 yıllık Tarihi Aldatmacalar

Gerald
Messadié – 4000 yıllık Tarihi Aldatmacalar

Aldatmacayı ortaya çıkarmak, yalanı ortaya
çıkarmaktır.

…Şeytan ilahi krallığın bir mensubuydu.

Yalnızca efsane insanın kalbini heyecanla
çarptırabilir

Çünkü efsane gerçek olandan daha güçlüdür.

Ama yalandır.

…her bilgi doğası gereği eksiktir.

…kimi zaman tarihçi, bilmeden kendi
kültürünün prizmasına mahkûm olur ve kendisini merkeze koyan düşünce şemalarını
takip eder.

Zihin, inanışlarına aykırı kanıtları kabul
etmeyi reddeder.

Tarihçi, kendi dünyasının diğerlerininkine
üstün olduğunu göstermeyi hedefleyen bir efsaneleştiricidir; aldatıcı ise
kendisinin diğerlerinden üstün olduğunu gösterme arayışındadır. İkisi arasındaki
fark pek küçüktür.

1

ESKİ
DÜNYANIN ALDATMACALARI

II.
Ramses

II. Ramses hiçbir zaman Kadeş’i fethedemedi
ve kuşatmaya bile kalkışmadı. Ama açıkça belli bir bozgunu müthiş bir zafere dönüştürdü.

Büyük
Kudüs

Demokrasiyi
Yunanlar mı İcat Etti?

demos (halk) ve kratos
(iktidar) bu sözcük gayet geç bir tarihte, V. yüzyılın sonlarında ortaya çıktı.

Atina’da demokrasi, vatandaş olarak
görülmeyen bazı toplulukları dışlıyordu, örneğin köleler ve denizciler gibi.

Perikles’e kadar demokrasi aslında en
zengin vatandaşlar tarafından yönetilmişti.

…demokrasinin icadını “Yunanlara” mal etmek
yanlıştır.

Sokrates’in
Ölümü

Mahkeme onu iki şeyle suçladı: “Gençlerin
ahlakının bozulması” ve “Şehrin tanrılarına önem vermeme ve dinde yeni
ibadetler icra etme.”

Meclis’in hükmü yüzyıllar ilerledikçe
canavarca bir haksızlık görünümü kazandı… Atinalıların haksızlığı önünde
hayranlık duyulacak bir Stoacılığın ifadesi olarak yorumlandı.

Sokrates’in yaşadığı dönemde Atina’nın yöneticileri
arasında Sokrates, Kharmides ve Kritias’ın öğrencileri de bulunuyordu.

Sokrates’in bizzat “Dünyada sevdiğim iki şey
var, Alkibiades ve felsefe” diyerek söz ettiği kişi, Alkibiades, Atina’nın
yıkılmasına neden olan adamdı

Kharmides, Kritias ve Alkibiades böylelikle
Atina’nın genç protodemokrasisinin en tiksinilen üç kişisi olmuşlardı. Üçü de Sokrates’e
yakındı.

Sokrates’e Atina’da herkes oybirliğiyle
saygı duymuyordu; hiciv yazarı Aristophanes’in üç komedisi Bulutlar, Kuşlar ve
Eşek Arıları’nda Sokrates’ten yola çıkarak yazdığı gülünç ve hatta ahlaka
zararlı karakter bunu gösteriyor: Gençliği yoldan çıkaran, saçmalayan bir palavracı.

Pytheas’ın
Thule’u Keşfetmesi

Polybios, Pytheas’ın seyahatinin öyküsünü
yorumlarken onu “bir numaralı yalancı” olarak nitelendirdi.

(Pytheas’ın yolculuk raporunda) Büyük
Britanya adasından “kuzeye doğru altı günlük yolculukla” bir toprak parçasının keşfedilmesi
yer alıyor Pytheas buraya Thule adını veriyor.

Jül
Sezar

İsa,
Nasıra’da mı Doğdu?

İsa orada değil Beytüllahim’de doğmuştur.

Neron

Koca göbekli bu iğrenç adam şehri
aydınlatmak için Hıristiyanları yaktırmış ve başka korkunç işler yapmıştı.

Yangın 64 yılının Temmuz ayında, yılın en
sıcak zamanında, yağ satıcılarının bulunduğu dükkânlar ve küçük barakalarda
başlamıştı. Rüzgâr yangını körüklemişti.

Neron evini kaybedenlere imparatorluk
bahçelerini açmış ve Ostia Limanı aracılığıyla imparatorluğun diğer
bölgelerinden buğday getirtmişti. Kundakçı bir tiranın yapacağı şey değil bu.

Aziz
Pavlus’un Nüfus Kaydı

Kendisinin anlattığına göre Yahudi’ydi ve
Tarsus’ta doğmuştu.

Roma vatandaşlığını hararetle savunuyor.

Filistin’de Yahudiler imparatorluğun tebası
ama vatandaşı değil, dolayısıyla bu çift kimlik istisnai hatta olağandışı bir durum
olur.

Pavlus, İsa yandaşlarının cemaatine girebilmek
için Yahudi kimliğini sonradan edinmişti.

Ne çocukluğunu ne de gençliğini Tarsus’ta
geçirmişti.

Pavlus’un Roma’da oturan annesinden
bahsedilmesi (16:10-13).

Dolayısıyla, Pavlus ve Rufus’un Roma’ya
sürülmüş Berenice’nin oğulları olduğu sonucuna varıyoruz.

Noel
Bir Pagan Bayramıdır

Kimilerine göre 339, kimilerine göre 353
yılında, Kilise, Larousse ansiklopedisinde yazdığına göre “kış gündönümü
bayramını Hıristiyanlaştırmak için”, İsa’nın doğumunu 25 Aralık’ta kutlamayı
kararlaştırdı.

Yenilenmeyi işaret etmek için, Mitracılar
bizim çam ağacımızla simgelenen bir fidan ekiyorlardı. Böylelikle Pagan ritüeli
Killse’nin girişimiyle 17 yüzyıl boyunca varlığını sürdürdü.

İsa, Mitra’nın yerini aldı. Bu zaten tek
örnek bu değildi: Kiliselerin kapısına okunmuş su kabı yerleştirme geleneğinin
doğrudan Mitracılık’tan alındığını pek az mürit bilir. Bu dinin tapınaklarında,
müritlerin ellerini temizlemeleri için kapıya bir kap su konurdu.

Kilise, Mitracılığın zengin ganimetlerini
böyle kendisine mal ederken, yılın bu dönemine özgü pagan geleneklerini de
aldı; örneğin, Romalıların Saturnalia festivaliyle sürdürdüğü çocuklara armağan
verme geleneği, üç Kelt efsanesi Gargan (Rabelais’nin Gargantua’sının ilham
kaynağı), Odin ve Yule Nisse de yine bu kaynaktan alınmıştı: Gargan sırtında
büyük bir armağan çuvalıyla yollara düşen iyi bir dev, Odin başında kocaman bir
başlıkla yalnızca uslu çocuklara armağanlar dağıtmak üzere evleri ziyaret eden
Vikinglerin en başta gelen tanrısıydı, Yule Nisse’ye gelince, kırmızı bir kürk
giyen uzun beyaz sakallı bir cindi. Kilise onların yerine bir kasabın
katlettiği üç çocuğu hayata döndüren Aziz Nikola’yı getirdi.

Gargan hayranlığıysa, özellikle Noel
ziyafetleri ritüeli aracılığıyla günümüze kadar ulaştı.

Galya

Clovis

Charles
Martel

Merovenj
ve Karolenj Kralları

Şarlman

Kadın
Papa Jeanne

855 yılında, IV Leon (847-855) ve II.
Benoît’nın (855-858) papalıkları arasında, üçüncü birinin, aslında bir kadın
olan Johannes Anglicus’un papalığı yer alıyormuş.

Gerçekte, IV. Leon ve III. Benoît’nın
papalıkları arasında hiçbir boşluk olmadı.

Milliyetçilerin
Calais Burjuvaları Uydurması

Marko
Polo

Harikalar Kitabı’nın en eski kopyası 1351
tarihlidir,

Bu soylu Venedikli, hükümdarı öyle
etkilemişti ki hükümdar onu Yangshow şehrinin valisi olarak atamıştı.

Derken denizci pusulasının, barutun, hatta
matbaanın Avrupa’ya getirilmesi Marko Polo’ya atfedildi… Zaten bu şeref yalnızca
zenginlere bahşedilir.

Marko Polo, 1298’de, sebebi belli olmayan
bir deniz savaşında, Cenovalılara esir düştü. Zindan arkadaşının teşvikiyle
yazmaya koyuldu.

XIV. yüzyıldan itibaren diğer gezginler
Asya’yı keşfetmeye başladıklar
ında, bazıları
Marko Polo’nun unuttuğu şeylere şaştılar: Barut, çay, kâğıt, banknot, matbaa
basımı kitap, kaligrafi, doğalgazla yapılan sokak aydınlatması vs.

Kaldı ki ne Moğol ne de Çin yıllıklarında
böyle seçkin bir gezginle ilgili en ufak bir iz var.

Acaba yalan mı söyledi?

Günümüzün bakış açısıyla, böyle bir eser
küçümsenirdi ama o dönemde kitap kavramı bu kadar net değildi. Bu kitabın Avrupa’ya
hayal gördürmek gibi bir avantajı vardı.

Jeanne
d’Arc

VI. Henry hükümdar olduğunda Fransa’daki
payı daha büyük olsun diye daha da fazla yer fethetmek isterler. Loire boyunca
sağlam yerleri ellerinde tutarlar ve 1429’un Şubat ayında, Orleans kuşatmasını
hazırlarlar.

Veliaht Charles’ın 6 Mart’ta talihi döner. 17
yaşında tuhaf bir genç kızla karşılaşır; bu Jeanne d’Arc’tır. Kralla tanışmak
için asker kılığına girmiştir.

Ne savaş sanatını ne de siyaseti tanımadığı
belli olan İm Lorraineli çoban kız, Charles’ı meşru olduğuna ikna etmek vi’
söylediği üzere Reims’te onu kral olarak kutsatmak amacıyla Domremy’deki
köyünden gelmişti.

Jeanne, Charles’a, “Mesir namına sana
söylüyorum, Fransa’nın gerçek vârisi ve kralın oğlusun” diyor.

Jeanne d’Arc olayı tarihteki ilk psikolojik
savaş örneklerinden biridir.

Sahte
Jeanne d’Arc Olayı

Konstantin
Bağışı Üçkâğıtçılığı

İki
Gül Savaşanın Sahte Warwick ve Sahte Richard’ı

York’un beyaz gülü ve Lancaster’ın kırmızı gülü…

York dükü Richard’ın amblemi şahin ve asma kilitti;
Lancaster dükü IV Edward’ınki “güneşe karşı güldü. “İki Gül” benimsenmiş bir
adlandırmadan başka bir şey değildir.

Kristof
Kolomb

O öncelikle bir maceracıydı, zihni Marko
Polo’nun hayranlık uyandırıcı hikâyeleriyle doluydu ve bilinmeyen topraklardaki
hazinelerin hayalini kuruyordu.

Andrea Bianco’nun 1448 tarihli bir
haritasında,  hole Otitincha Xe Longa a
Ponente 1500 mia (buradan bin beş yüz mil ötede Batı’da gerçek bir ada) görülüyordu,
yani Afrika’nın batısı.

Afrika’nın batısından 2700 km ötedeki bu
ada, ancak Brezilya olabilirdi. Dolayısıyla Güney Amerika, Kolomb ve
Vespucci’den epeyce yıl önce biliniyordu.

X. yüzyılda Vikingler Kızıl Erik ve Leif
Eriksson’un şu anda Massachusetts olan yerin kıyılarına vardıkları ve burada
bir sömürge kurdukları kanıtlandı.

1421’de ellerinde sınırsız yelkenli bulunan
(Çinli denizcilerin çok önemli bir seferinin Amerika kıyılarını çepeçevre
dolandığı ve birçok kez karaya ayak bastıkları kanıtlandı.

Orta
Çağ Ne Zaman Başladı

Marignan

I. François’nın halkının kahramanlığa
ihtiyacı vardır.

13 Eylül (1515), savaşlar geceye kadar
sürer ve durur, çünkü ay ışığına rağmen toz duman nedeniyle artık bir şey
görülmez. 14’ünde zafer I. François’nındır. Bu savaş, Venedikli ve Cenevizli kurbanlar
bir yana, askerlerinden sekiz bininin ve yirmi iki bin İsviçrelinin hayatına
mal olur.

Loudun
Şeytanları

XIII. Louis hükümdarlığı sırasında, bu Isére
şehrinde bir büyü skandalı patlak verdi,

O zamanlar şeytan konusunda şaka
yapılmazdı. 15 jüri üyesi Grandier davasını ele aldılar. …işkence altında
büyülerini itiraf etti ve kilisesinin karşısında canlı canlı yakıldı.

Demir
Maske

29 Nisan 1687’de, silahlı 40 adam Grasse’a
akın ederek uzun boylu bir adamı yakaladılar, yüzünü metal bir maskeyle
örttüler ve onu Cannes’da Croix kalesine götürdüler Meçhul adam daha sonra
kayıkla Lerins adalarından Sainte-Marguerite adasındaki şatoya götürüldü.

1698’de, esirimiz Bastille’e götürüldü.

19 Kasım 1703’te ayinden çıkarken bir
rahatsızlıktan dolayı hayatını kaybetti ve “Marchioly” adı altında Saint-Paul
kilisesinin mezarlığına gömüldü.

…bu zavallı hapiste yaklaşık 33 yıl
geçirdi. Bu o devirde neredeyse bütün bir ömür sayılırdı.

(ya) Meçhul kişi XIV Louis’nin bir üvey
kardeşi, dolayısıyla muhtemel bir rakibi olmalıydı. Saçmalık…

(ya da) Bu kişi Kraliçe Marie-Therese’in
âşığı olduğu söylenen siyah hizmetkârı olmalıydı. (bu da saçmalık)

(belki de) Mantoue dukalığının bakanı Kont
Matthioli olabilir (bu da tutarsız bir iddia).

– Cromwell’in oğlu olabilir.

– Son olarak, Rahip Pregnani olabilir;
İngiltere kralı II. Charles’ın dinî konularda danışmanıydı ve bu kadar entrika
yetmiyormuş gibi, bu kralın gayrimeşru çocuklarından biriydi!

Bir maske ancak bütün ülkede tanınan bir
kişinin kimliğini gizlemeye yarar. Oysa yukarıda bahsedilen adayların hiçbiri
öyle değildi ve kraliyetin önemli şahıslarından hiç kimse ortadan kaybolmamıştı.

…çağdaşları yalnızca siyah kadife bir
maskeden bahsetmişlerdi.

Dolayısıyla zavallının ölümüne kadar,
maskesi kadife bir yarım maskeydi. Demir maskeli adam, sahneden insin.

Saint-Mars o zaman Bastille başgardiyanı;
ona mahkûmun kimliği hakkında soru soruyorlar, o da önemli biriymiş gibi
davranıyor ve anlaşılması güç palavralarla yanıt veriyor Maske stratejisini icat
eden kişi olarak artık bu yalanın esiridir.

Vampirlerin
Uydurulması

XVII. yüzyılın edebiyat gazetesi Mercure
Galantfm bir raporu. Mayıs 1693 sayısında, Polonya kraliçesi Marie-Louise’in eski
sekreteri ve bilgin Pierre Des Noyers, Rusya’da ve Polonya’da ölmemiş bir sürü
kadavra bulduklarını anlatıyordu. Bu yaratıklar mezardan kaçıyordu veya
şeytanlar onların biçimini almıştı…

Bu yaratıklara “oupire” adı verilir…

…efsaneler zehirlidir…

Voltaire’in
Ülkesi

(Voltaire) o her zaman paraya aç olarak (Yahudilere
atfettiği özellik) siyah köle ticaretinde kâr getirecek işler yaptı.

Boston
Çay Partisi

1761’de İngiliz sömürge hükümeti gümrüklere,
Damga Vergisi’yle (Amerikan Sömürgeleri Gümrük Vergisi) ambarlara ve evlere
girip şeker gibi ihraç edilen besinlerin üzerine pul yapıştırma yetkisi verdi.

Sömürgelerde yaşayanlar Damga Vergisi’ni
reddettiler. Böylece sömürgeler ile

Londra hükümeti arasında gizli bir
başkaldırı hali başladı; bu durum, ihtilal döneminin başlangıcına işaret eder.

Sonraki yıl, hükümet Damga Vergisi’ni
kaldırdı ama bunun yerine kurşun, cam, kâğıt, boyalar ve çay üzerine bir sürü
vergi getirildi…

Durum şiddetlendi. Hutchinson şehre iki alay
yerleştirdi. Tahriklere yanıt olarak, İngilizler ateş açtı ve Bostonlular öldü:
1770 Mart ayındaki bu ilk cinayetler Boston Katliamı adıyla bilinir.

16 Aralık 1773’te, aralarında başına
Kızılderililer gibi tüyler takmış ünlü Paul Revere’in de bulunduğu yüz kadar
isyancı, East India Company’nin çay dolu üç gemisine bindi ve geminin yüklerini
soğukkanlılıkla limana döktü. Liman kapandı ve tüccarlar iflas etti. Sömürge
orduları sahneye çıktı. Böylece bağımsızlık savaşı başladı.

Bay
Mesmer’in Şarlatanlıkları

Bavyera Aydınlanmışları tarikatına
bağlıydı.

…tedavi karşılığında insanlardan para
alıyordu.

1778’de, Mesmer Avusturya’dan sınır dışı
edildi.

Bir sürü zenginin yaşadığı ve en az diğer
yerlerdeki kadar enayinin bulunduğu Paris’e yerleşti.

…lüks otel Bouret’de yapılacak çok işi
vardı, bu otelde Mesmer müşterilerini kabul ediyor ve gözlerinin önünde oyuncak
sallayarak rahatlatıcı konuşmalarla onları tedavi ediyordu.

Mesmer farkına varmadan rahatlatıcı
konuşmalarıyla bazı hastalan iyileştirmişti.

Kraliçenin
Gerdanlığı Olayı

Marie-Antoinette’e halkın ekmek bulamadığı
haberi verildiğinde, “O zaman pasta yesinler” dediği rivayet edilir ama bu
doğru değildir.

Gerdanlık olayı, (Macar mücevherci) Böhmer
ve Bassenge’in, 647 elmastan oluşan (2840 karat) akıl almaz bir gerdanlığı satmak
üzere Paris’i dolandırmaya koyulmasıyla başladı.

La Motte kontesi Jeanne de Valois,
gerdanlığı ele geçirmeye karar verdi. Bunun için Kardinal Rohan’ın gösteriş
merakını kullandı. La Motte, yakını olduğunu iddia ettiği kraliçenin hesabına
kolyeyi gizlice alması için onu ikna etmeyi başardı.
Protokol kraliçenin sahte imzalarıyla doluydu.

La Motte gerdanlığı kraliçeye verme
bahanesiyle ele geçirdi. Rohan sermayesiz kaldı. İki Macar sahte imzalarla dolu
anlaşmayı öne sürerek parayı Marie-Antoinette’ten istediler. Bütün entrika
ortaya çıktı. Duruşmalar, Marie-Antoinette’in, isminin kullanıldığı bu müthiş
entrikaya tamamen yabancı olduğunu göstermişti ama etkileri tam aksi yönde
oldu.

Vendee’deki
Ceset Yakma Fırınları

General Westermann’ın emriyle, 1793’ten
itibaren Vendee’de anlatılamaz kıyımlar düzenlendi. Meclis’in emri bu bölgeyi
“Fransa’nın mezarlığı” yapmaktı.

La Gaubretiere kasabasından, polis memuru
Gannet, 31 Ocak 1794 tarihinde şöyle anlatıyor: “Anney fırınları yaktırdı ve fırınlar
iyice ısındığında kadınları ve çocukları oraya attı. Ona uyanlarda bulunduk; o
da bize Cumhuriyet’in ekmeğini böyle imal etmek istediğini söyledi.”

…on binlerce Vendeeli katledildi. Suçları
neydi? Sıkça söylendiği ve yazıldığı üzere, Hıristiyan ve kralcı olmak…

Napolyon’a
Viyana Yolunu Açan Yanlış Bilgi

General
Ned Ludd ya da Var Olmayan İngiltere Kralı

Cartvvrightin mekanik dokuma makinelerinin
1785’te İngiltere’ye girişi sosyal karışıklıklara neden oldu: Gerçekten de
bunlar yayıldıkça Lancashire’daki pamuk ve Yorkshire’daki yün başta olmak üzere
tekstil endüstrilerindeki dokuma işçileri kendilerini işsizliğe mahkûm
buldular. 1812’de West Houghton ve Liversedge’deki şiddetli ayaklanmalar
sırasında bu makinelerin bulundukları fabrikalara saldırdılar.

İsyancılar (…) Kendilerine “Ludditeler”
diye tuhaf bir isim takmışlardı, Ned Ludd’un müritleriydiler. Yani, efsaneye
göm, Orta Çağ’da Londra’yı güzelleştirdiği söylenen general ve İngiltere
kralının.

…krallığın tarihinde bu isimde ne general
ne de kral vardı ama buna inanıyorlardı, bu da efsanelerin oluşmasındaki temel
noktadır.

Bourbonlar
“Düşmanın Arabalarıyla” Dönmediler mi?

Kızıl
Han Efsanesi

8 Ekim 1833’te Pierre Martin, karısı Marie
Breysse ve komileri Rochette, Ardeche ile Haute-Loire sınırında,
Peyrebille’deki hanları önünde giyotinle idam edildi.

…soymak amacıyla yolcuları öldürdüklerinden
ve daha kötüsü öldürdükleri yolcuları yemek ve müşterilerine sunmak için büyük
fırınlarda pişirdiklerinden şüpheleniyordu.

Oraya “Kızıl Han” adını verdiler.

Napolyon’un
Varlığı ve Evrensel Monarşi

Bonaparte ismi günün ışıkla aydınlanan
yarısı anlamına geliyordu, mala parte
gece karanlığıydı.  Buonaparte, Apollon’un ışığıydı.

Fiodor
Kuzmiç: Namı Diğer Rus Çan I. Aleksandr’ın İnanılmaz Aldatmacası

1 Aralık 1825’te (Gregoryen takvimine göre
18 Kasım) Çar I. Aleksandr öldü (ertesi gün gazeteler böyle yazdı).

…çara yakın olan bazı kişiler onun incelmiş
olmasına ve yüzünün rengine şaşırdılar Simsiyah olmuştu. Sonra da gömüldü.

Bundan birkaç ay sonra, aşağı Sibirya’da
Ural dağlarının doğusundaki taygada bulunan Tomsk bölgesinde, Fiodor Kuzmiç
adında bir staretz ortaya çıktı. 
Staretzler o zamanın Rusya hayatında tanıdık kimselerdi, bazen mucizevi
yetenekleri olan gezgin keşişler, kâhin ve şifacılardı.

Kuzmiç 20 Ocak 1864’te öldü. Kocaman bir
kalabalık onun tabutunu Saint-Alexis manastırına kadar takip etti, orada
gömüldü. Mezartaşında şöyle bir yazı vardı: “Burada Tanrı’nın kutsadığı ihtiyar,
büyük staretz Fiodor Kuzmiç yatıyor”  (blagoslovennyi).
Ne tuhaf tesadüf ki bu blagoslovennyi tanımlaması Kutsal Sinod ve Senato’nun I.
Aleksandr’ı tanımlamasıyla aynıydı.

Tomsk staretz’i hakkındaki dedikodular
saraya ulaştığından dolayı, kölelerin özgürleştirilmesine başkanlık eden II.
Aleksandr bu konudan emin olmak istedi. 1865’te -Kuzmiç’in ölümünden sonraki
yıl- büyük amcasının tabutunu açtırdı. Tabut boştu. Tahmin edileceği üzere şaşkınlık
büyük oldu.

Napolyon’un
Naaşı Invalides’de mi Bulunuyor?

“Bilimsel”
Irkçılığın Uğursuz Saçmalıkları

Hafif
Tugayın Saldırısı ya da Aptallığın Zaferleri

Balaklava Saldırısı

İngilizler, Fransızlar ve Osmanlılar;
Ruslara karşı ittifak kurmuş ve Sivastopol’ü kuşatmıştı.

İngiliz süvari bölüğü o sırada bu dağların
güneyinde, ismini Sivastopol’ün doğusundaki komşu limandan alan Balaklava ovasında
bulunuyordu.

Rus süvari birliği çarpışma sırasında dağıldı
ve dağlara çekildi.

İngiliz komutan, yani bizzat Lord Raglan,
Rusların İngiliz toplarının yerini değiştirme ihtimalinden endişelendi; 15.
Hafif süvari erlerinden yüzbaşı Edward Nolan’ı hafif tugaya, Osmanlıların
bıraktıkları tabyaları ve orada bulunan topları yeniden almak üzere saldırıya
geçme emrini vermekle görevlendirdi.

Lucan neye doğru saldırıya geçmesi
gerektiğini anlamadı.

Lucan bunu orduya saldırma emri olarak
anladı, hâlbuki Nolan ona Vorontsov dağlarındaki tabyaları işaret etmek
istemişti.

Görülmemiş bir katliam olmuştu.

Araukanya
ve Patagonya Kralı I. Orelie Antoine’ın Gerçek ve Şaşırtıcı Hikâyesi

Komün,
Bismarck’la Barış Görüşmesi Yapmak İsteyince

Billy
The Kid Bir “Muhbir” miydi?

14 Temmuz 1881 akşamı, şerif Patrick Floyd
Garrett hapisten kaçmış ve 27 kişiyi öldürmüş olan tam bir küçük serseri
yakaladı.

1877’de New Mexico, Mesilla’da bir adam
yüzüne tükürdü; Billy the Kid o zaman 17 yaşındaydı ve silahı vardı; kendisine
hakaret edeni öldürdü. Şerif Garrett onu 1881’de yakaladı ve hapse attı.

Mayerling’in
Yalanları

2

GÜNÜMÜZ
DÜNYASININ ALDATMACALARI

Siyon
Bilgelerinin Protokolleri veya Silinmez Sahtekârlık

Yahudi düşmanı edebiyatın bu doruk noktası
bütün dünyayı dolaştı, neredeyse bütün dillere çevrildi ve her ne kadar
1945’ten bu yana Avrupa’da resmî olarak yasaklansa da biraz azimle bulmak son
derece mümkün.

Birinci Rus-Japon savaşından (1904-1905) ve
1905’teki Birinci Rus Devrimi’nden sonra, danıştay üyesi Piotr Raçkovski,
Paris’teki Rus gizli servis başkanı ve ajanı Mathieu Golovinski bu metni yazmış
olmalıdır, burada amaç Rus muhafazakâr çevrelerini ve Çar II. Nikolay’ı
Yahudilere karşı sert tedbirler almaya teşvik etmekti.

…birinci baskısı Saint Petersburg’da 1905’te
basıldı. Editörü Sergei Nilus adında biriydi.

(Kitap
temel olarak Yahudilerin gizlice çevirdikleri dolaplar olduğunu söylüyor ve
dolapları, dümeni elinde tutanların ağzından anlatıyor. Öte yandan bu kitabın
kaynağı, kitabın iddia ettiği gibi Yahudi bilginler değil. Öyle ya, kime
sorulabilir ki; “bu kitabı sen mi yazdın ve burada yazılanlar doğru mudur…”
diye. Bundan dolayı kitaba yönelik “sahtekârlık ve yalan” nitelemeleri
tescillenmiştir. Kitaba yönelik “bu yalandır” tezleri ve bu tezleri dayanak
edinen yasaklamalar kitabın bütün dünyaya tanıtılmasını sağlıyor, hakkında
bunca tantana olmasa,  Yahudi nefretini
bilemeye çalışanlar dışında kimsenin umurunda olmayacak olan bu kitap,
yasaklamalar sayesinde, daha fazla kişinin dikkatini çekiyor. Hülasa, temel
tezi “dünya düzdür” olan bir kitabı yasaklar mıydık?)

Hayvanlardan
Organ Nakli Sayesinde Gençlik Geri Kazanılabilir mi?

Aldatmacalar, çoğunlukla tehlikeli hatta
ölümcül olabilen efsaneleştirmelerden yararlanır.

Hastalıklarını
Dünyadan Gizleyen Devlet Adamları

XI. Louis hastalığa 30 Ağustos 1483’te
yenik düştü. Bu arada, konuşma yetisi dışında günlerce hafızasını da
kaybetmişti; bütün bakanlarını görevden aldı, oğlunun kendisini zehirlemeye
çalıştığını hayal etti ve başka çılgınlıklarda bulundu.

I. François, 21 yaşında tahta çıktı, 20 yıl
sonra fiziksel açıdan güçten düşmeye başladı: 1535’ten itibaren, durumu sürekli
kötüleşti ve zayıf düştü.

Napolyon, İmparatorun gençliğinden beri
maruz kaldığı facialar tablosu içinde işeme zorlukları birinci sıradaydı.

Brienne askerî okulundan beri, Bonaparte
ani bilinç kayıplarına maruz kalıyordu.

Fransa 18 yıl boyunca, klinik açıdan ara
sıra bunayan bir askerî deha tarafından yönetildi. Avrupa bunun sonuçlarına
maruz kaldı.

Thomas Woodrow Wilson, fiziksel olarak,
1896’dan, yani 40 yaşından beri rahatsızdı; beyninde bir hasar oluşmuştu.

1906’da ya beyin damarında ya da şah damarında
oluşan bir kan pıhtısı nedeniyle sağ gözünü kaybetti.

1912’de ABD başkanı oluyor. Mide ekşimesi
tedavisi için devamlı gastrik sonda taşıyor ve depresif krizler geçiriyor.

John Fitzgerald Kennedy, Kennedy’nin savaş
sırasında sırtında bir yara oluştuğu biliniyor ama bu onun ödülleri arasına
ekleniyor.

François Mitterand, 1981’den beri kanser
olduğunu biliyordu ama hiçbir şey onu bunu açıklamaya zorlamıyordu.

Boronali,
“Eksessivizm” Akımının Üstadı

Gazeteci Roland Dorgeles, Joachim-Raphael
Boronali adlı bir ressamın tenekeden hallice bir tablosunu övmeye başlıyor,
ressamını da “eksessivizm” (“aşırıcılık”) akımının önderi ilan ediyor. Tablonun
fiyatı yükseliyor.
Dorgeles daha sonra, tabloyu
yapanın Lolo adlı bir eşek olduğunu söylüyor. Boronali ismini de La Fontaine’in
bir eşeğe verdiği Aliboron isminin harflerini değiştirmesiyle oluşturmuştu.

Voyniç
Elyazmasına Dair Akıl Almaz Aldatmaca

Voyniç ender bulunan kitapların,  “incunabulum” adı verilen 1500’den önce
basılan kitapların ve elyazmalarının tüccarı.

1912’de, kendi ismini taşıyan elyazmasına
el koydu.

Yazısını deşifre etmek mümkün değildi.

New York’a göç eden Voyniç nesneyi uzmanlara
sundu.

…hiçbiri elyazmasının sırrını çözememişti.

1583’te, elyazması John Dee adında birine
ait olmuştu.

Dee, karanlık bir kişiyle bağlantıdaydı;
Edward Kelley, simyacı, kâhin, ilahi ruhlar çağırıcısı ve özellikle sahteci, özetle
tam bir şarlatandı.

1584’te iki işbirlikçi Kutsal Roma Cermen
İmparatorluğu imparatoru, okült bilimler düşkünü ve değerli eser koleksiyoncusu
II. Rudolf’un sarayında görünürler. Ve birden, Dee zengin, çok zengin oluyor…

(Yazmayı
bu elemanların yazmış olması muhtemel
)

Nefertiti’nin
Gerçek veya Sahte Büstü

Arşidük
Franz Ferdinand’a Korkunç Suikast

Avusturya arşidükü Franz Ferdinand’ın
Sırbistan’daki Saraybosna’ya ziyareti…

…ziyaret günü olarak Sırpların 1389’da
Kosova’daki Türklere karşı zafer gününü seçiyorlar. Bu, Sırpların millî
bayramı.

Tahrik açıkça ortada.

Ve etkili oluyor: Miada Bosna, “Genç
Bosna”, adlı yasa dışı hareketin üyesi olan 19 yaşındaki bir öğrenci, Gavrilo
Prinzip, arşidük Franz-Ferdinand ile karısına ateş ediyor ve ikisini de öldürüyor.

Avusturya’nın taht vârisi prensini siyasi
hesaplara kurban verdiği hiç kimsenin aklına gelmeyecektir. Hâlbuki… İmparatorluk
ailesi ve sarayın bir kısmına göre, Franz Ferdinand tahta çıkışını önemli
ölçüde tehlikeye atmıştı: Bir yabancıyla, kendi sınıfına uygun olmayan bir
evlilik yaptı. Nitekim, karısı Kontes Sophie Chotek bir Çekti: Asla imparatoriçe
unvanı alamayacaktı. Bu bir utanç. Resmî olarak, açık arabayla trajik ziyaret
sırasında Bayan von Habsburg’un kocasının yanında oturma ayrıcalığı yok, çünkü kocası
Avusturya ordusunun mareşali olarak orada; eğer kocası Saraybosna’ya tahtın
vârisi sıfatıyla resmî ziyarette bulunsaydı kendisi bir eskort arabasıyla
ikinci plana atılacak, dolayısıyla kocasından epey uzakta olacaktı.

Mons
Meleği, Hendeklerin Kahramanca Kurgusu

Lusitania’nın
Batışının Oldukça Şüphe Uyandırıcı Biçimde Sömürülmesi

7 Mayıs İ915’te, yolcu gemisi Lusitania,
İrlanda’nın güneyinde bir Alman denizaltısının torpiliyle batırıldı.

İngiliz ve Fransızlar dünya kamuoyunu Alman
barbarlığına karşı kışkırtmak amacıyla bunu fırsat bildiler.

1972’de yapılan gemi yükü bordroları
incelemesi yolcu gemisinin cephane taşıma aracına dönüştürüldüğünü gösterdi.

Gemiye binişleri sırasında, yolcular New
York’ta Alman konsolosluğu ihbarnamesiyle, deniz yoluyla gittikleri takdirde,
bütün risk ve tehlikeleriyle bir savaş bölgesine girecekleri konusunda uyarılmıştı.

Çin
İmparatoriçesinin Sevgilisi ve Kral V. George

Sir Edmund Backhouse onlarca yıl boyunca
ahmak denemeyecek kadar nüfuzlu kişileri aldatmış ve Foreign Office’i gemiyle
idare etmiştir.

Avrupa’da Birinci Dünya Savaşı’nın birinci
kışından sonra, Alman saldırısı “Marne mucizesi” sayesinde durduruldu. Ama askerler
savaşa yeniden başlamak için silahtan ve cephaneden yoksundu.

Sir Edmund Backhouse Pekin’de İngiliz
elçiliğinin gizli ajanı oldu. Harika bir iş çıkarıyormuş gibi görünüyordu: 100
bin tüfek satışı için bir anlaşma elde ettiğini ilan etti.

Londra’daki Savunma Bakanlığı çok sevindi,

Backhouse komisyonunu tahsil etti. Ama
silahların yüklendiği gemiler geç kaldı,

Çileden çıkan genel vali Jordan onu
Pekin’dekilerle yüzleştirdi: Adamlar onu hiç görmemiş ve dolayısıyla övündüğü dostluklar
tamamen hayal ürünüdür.

İngiltere diplomatik personelini gülünç
duruma düşürecek fiyaskoyla ilgili kimse tek kelime etmedi.

Backhouse 1916’da Çin’e geri döndü,

…bu sefer Amerikalılarla: 100 milyon
sterlin değerinde Çin banknotlarını bastırma işini elde etmek söz konusuydu.

Backhouse, Bank Note Company’nin patronu
George Halfa, bizzat Çin başbakanı tarafından imzalanmış bir anlaşma verdi.
Birkaç hafta sonra, gerçek ortaya çıkar: Anlaşma sahtedir, başbakanın imzası
da.

“Sonuncuların
Sonuncusu” Bir Yıl Erken Bitebilir miydi?

1.
Dünya Savaşı devam ederken sonuçsuz kalan ateşkes görüşmelerinden söz ediliyor.

ABD’yi
Savaşa İten Telgraf Hikâyesi

Andre
Marty Masalı, “Karadeniz’in İsyancısı”

Hemingway’in Çanlar Kimin İçin Çalıyor1
undaki Andre Massart’dır

Andre Marty hiçbir isyanın başı olmamıştı.

Marty İspanya’da bir kahraman değil ama bir
cellat oldu. Karadeniz’in sahte isyancısı İspanya’da komünist bir idamcı olmuştu.
Efsanesi bir aldatmacaydı. 

Müttefik
Devletlerin Amiral Kolçakla İhaneti

Bir Fransız generalin ihaneti sayesinde
Bolşeviklerin baş düşmanı yenildi.

Gambetta
Gözü Opera-Comique’e Nasıl Ulaştı

Müze
Uzmanlarının Skandalı veya Kendi Kendine Telkinin Mucizeleri

Trebitsch
Lincoln: Yahudi, Papaz Çırağı, Nazi İspiyoncusu ve Çinli İhtilalcilerin
Danışmanı

Trebitsch Lincoln, Macar bir Yahudi’nin
İngiltere Kilisesi’nin papaz çırağı olarak Montreal başpiskoposu tarafından
atanabilmesine, İngiliz olmadığı halde İngiltere milletvekili seçilmesine, Nazi
ispiyoncusu olmasına ve Şangay’da bir Budist rahibi olarak ölmesine inanmak güç.

4 Nisan 1879’da, Budapeşte’nin güneyinde Tuna
üzerinde bir kasaba olan Paks’da doğdu.

1897’de altın bir saati çalmakla suçlandı.

Aynı yıl İngiltere’de Yahudileri
Hıristiyanlığa döndürme misyonunun etkisi altına girdi.

1901’de Kanada’da, 1902’de Montreal’de
Christchurch Kilisesi’nin papaz çırağı olarak atandı.

1910 Ocak ayında, Darlington’un liberal
vekili seçildi.

Romanya’da petrollü tarlaların işletme
hakkını elde eder ve maliyecileri ve piyasayı aldatarak sanal bir 400.000
liralık sermayeyle Lincoln & Co adında bir işletme firması kurar.

Londra’da zimmete para geçirmeden dolayı
maliyeciler tarafından takibe alınır; Romanya’da sahtecilikten dolayı mahkûm
edilir ama 1914’te, savaş patlak verir.

…borçlardan dolayı ani bir tutuklama
tehdidi altında. Birden ABD’ye gider. İngiliz adaleti tarafından yakalanarak
hapse atılır, sonra İngiltere’ye getirilip orada da tutuklanır, sonunda
krallıktan sınır dışı edilir ve Rotterdam’a gönderilir.

1920’de Berlin’de yeniden ortaya çıkar.

Mart ayında Wolfgang Kapp’ın silahlı
ayaklanmasında aktif rol alır.

İnsan rüya gördüğünü zannediyor ama bunlar
gerçek: Bu eski Macar Yahudisi, Alman monarşisinin yeniden kurulmasını sağlamıştır.

Kapp’ın sözde hükümetinin başarısızlığa
uğraması, onun Budapeşte, Viyana ve Prag’a kaçmasına neden olur. Ama
beraberinde Alman işbirlikçilerin gizli dokümanlarını götürür,

Bunları 500.000 kuron karşılığında Çek
hükümetine bırakır ve bu hükümet tarafından Thomas Lamprecht adına kendisine
yeni kimlik belgeleri çıkarttırır.

Bu yalan düşkünü ve katıksız megaloman
birçok Avrupa gazetesinin manşetine çıkar ve şansölyelerin başını ağrıtmaya
başlar. Onun Avusturya adaletiyle kavgaları dört haftayı hapiste geçirmesine
mal olur.

ABD’ye gitmeye hazırlanır. FBI’ın uyardığı
ABD Konsolosluğu yetkilileri ona vize vermeyi reddeder.

yine de Patrick Keelan adıyla oraya gider. New
York’ta kimliği belirlenir, ABD tarafından sınır dışı edilir.

Çin’de aralarında Chi Hsieh Yuan’ın
bulunduğu milliyetçi generallerle ilişki kurar.

1931’de 52 yaşındayken, şüphesiz kendi hareketliliğinden
bıkarak, Trebitsch Lincoln 3 yıllık çıraklıktan sonra saygıdeğer Chao Kung
adını aldı, yani Şangay’da çeşitli imtiyazlar elde eden Budist rahip.

Panchen Lama 1938’de öldüğünde, Trebitsch
Lincoln hem Dalai hem de Tashi Lama’nın ruhlarının kendisine geçtiğini iddia ederek
bir kez daha manşet oldu.

6 Ekim 1943’te Şangay Genel Hastanesi’nde
öldü.

Saygı
Gösterilen Katil

Stalin’in suçlarının ortaya çıkarılması ve
ifşa edilmesi birçok esere konu oldu. Oysa “Devrim’in babasını öldürmek” gibi
en büyük suçu işlemiş tirana karşı kalabalıkların tutkulu hayranlığı değişmedi.

Glozerin
Yahnisi ve Piltdown’ın Diğer Kafatasları

Charles Dawson, İngiliz halkına olağandışı
bir kalıntı sunmuştur: “İnsanlığın şafağında” yaşamış ve Eoanthropus adını
taşıyan bir insansının kafatası. Bu yaratık, maymun ve insan arasındaki meşhur
“kayıp halka” olmalıydı.

Kafatası ve çene aşağı yukarı 500 yıllık,
daha fazla değildi.

Kötü bir şaka. Ama bunu kim yaptı? Muhtemelen
Arthur Conan Doyle…

Almanların
Atom Bombasıyla İlgili Gerçekler Neden Söylenmedi?

Ekim 1938’de, Berlin’deki Kaiser Wilhelm
Enstitüsü’nde, Otto Hahn ve Fritz Strassmann uranyum atomlarını parçalamayı
yani kırmayı, böylelikle dikkate değer bir enerji yaymayı ilk defa başardılar.

Almanlar 1942’den itibaren deneysel nükleer
reaktörler kurmaya başlamışlardı.

Atom silahı yarışında Almanlar için gerçek
engel, santrifüj aletleri olmadığı için bölünebilir tek madde olan
zenginleştirilmiş uranyum U 235’i üretmenin zorluğuydu.

İlerleme ancak kazananların tarafında
gerçekleşebilir.

Fransız
Direnişi, Gizemini Koruyan Galaksi

RAFın
Akıl Dışı Rakamları ve İngiltere Savaşı’nın Karışıklıkları

Royal Air Force

Hitler’in planı, işgal etmeden önce
İngiltere’yi yıkmaktı.

İngiltere Savaşı 15 Ağustos 1940’ta başlayıp
bir ay sonra bitti.

Rakamlar İngilizler tarafından epey
abartılmıştı. Ama bu beyin yıkama milletin moralini dikkate değer bir biçimde
yükseltmişti.

Savaştan sonra 15 Eylülün bilançosu
çıkarıldığında, Luftwaffe’ın 186 değil 56 ila 60, RAF’ın ise 10 değil 26 araç
kaybettiği görüldü.

Churchill,
Coventry’yi Gizli Servisine Feda mı Etti?

Almanların Coventry bombalama planını
birkaç saat önce öğrenen Winston Churchill, Almanlar askerî mesajların aktarılmasındaki
şifrelerinin çözülmüş olduğunu anlamasınlar diye şehri zamanında boşaltmaktan
vazgeçmişti.

Bombardımanda çok geniş bir alana yayılan
yıkımların yanı sıra 554 ölü ve 5000 kadar yaralı olmuştu,

…şehrin boşaltılması için kalan süre çok
kısaydı: 4-5 saat.

Churchill’in yapabileceği fazla bir şey
yoktu,

Bulunmaz
“10 Temmuz 1940 Çağrısı”

Roosevelt’in
Japonların Pearl Harbour Saldırısından Haberi Var mıydı?

Saldırıdan önce hiçbir savaş ilanı yoktu
ama ABD hükümetinin en tepesi bunu öngörmüştü.

Unutulan
Bir Bölüm: Fransa Bankasının Para Çuvallarının Kayboluşu

Mussolini’nin
İdamı ve Churchill’in Resim İlhamları

Mussolini’nin idamı, İngiliz gizli servisi
SOE tarafından aceleye getirilmişti.

Hangi amaçla? Onun Churchill’le
pazarlıklarını ifşa etmesini önlemek amacıyla. 1939 tarihli (Felice’in hayal
ettiği) iki mektupta Churchill, Mussolini’ye Hitler’in yanında savaşa girmesini
önermişti, barış anlaşmasının imzalanması sırasında uzlaştırıcı unsur olarak
onu kullanmak amacındaydı. Ve bir diğerinde Dük’e, savaştan sonra SSCB’ye karşı
cephe oluşturmak amacıyla İngiltere’yle işbirliği yapmasını önermişti.

Churchill’in savaşın herhangi bir anında
Dük’e savaştan sonra herkese söyleyemeyeceği bir mesaj yolladığına inanmak güç.

Sovyet
Miçurinizmi’nin Büyük Şakası

Ivan Vladimiroviç Miçurin, 1935’e kadar
ürettiği ve kendisine göre iki çapraz türün niteliklerini gösteren hibrid
bitkilerin karakterlerini kendi çapında açıklıyordu.

Ernesto
Che Guevara, Efsaneden Aldatmacaya

Fidel Castro’yla Meksika’da buluşmasından
birkaç ay sonra,  barbudolar gizlice Küba’ya
vardıklarında, Guevara bir “karakol”un kumandanı olarak atandı. 14 yaşında bir
çocuk acıktığı için karakoldan biraz yiyecek çalmıştı: Guevara bunu öğrendi ve
hemen onu orada kurşuna dizdirdi. İşte ezilenlerin ve açların savunucusu cesur
yürek.

1958 sonbaharında Batista’nın
devrilmesinden sonra –bunun sebebinin Santa Clara savaşı sırasında Küba
ordusunun kendi vatandaşlarına karşı ateş açmayı reddetmesinden ileri geldiği
sürekli unutuluyor- Guevara “savcı” ilan edildi ve devrim mahkemelerince
verilen cezaları uygulamaktan sorumlu oldu. Karargâhını La Çabana
hapishanesinde tutuyordu: Aylar boyunca, duvarlar onun uyguladığı infazların
gürültüsüyle çınladı,

…lakaplarından biri “II. Stalin” idi.

Kastratoların
Seslerine Duyulan Tuhaf Hayranlık

J. F.
Kennedy’nin Öldürülmesinin Gizemi Çözülecek mi? 

Gizemli
Salvador Ailende Efsanesi

Allende’nin (…) 1933’te verdiği tıp doktora
tezi,
Yahudileri, Arapları ve
Çingeneleri tıpkı dönemin Nazi teorisyenlerinin yaptıkları gibi yozlaşmışlar tarafında
gösteriyordu. Bilhassa Yahudilere “suç işlemeye eğilim, dolandırıcılık, kara
çalma, iftira ve özellikle tefecilik” özellikleri atfediliyordu.

Saklanan
Parapsikolojik Savaş

Hitler
ve Mussolini’nin Sahte Günlükleri

Çernobil
Bulutu Hakkındaki Gerçek

Simyacılardan
Daha Güçlü, Bre-X Ustaları

1993’te, iki iş adamı, Hollanda kökenli
John Felderhof ve Kanadalı David Walsh, bir altın araştırması şirketinin
kuruluşunu ilan ettiler.

Birkaç ay sonra, Celebes kıyısının 20
kilometre ötesinde Lao Buri köyü yakınında olağandışı bir maden ocağını
keşfettiklerini açıkladılar.

Busang, tüm zamanların mutlak eldoradosu
olmalıydı. Bütün gezegenden daha fazla altın barındırıyor olmalıydı.

1996’da Toronto Borsası’na 5 dolara giriş
yapmış olan Bre-X kapanışta 200 dolar yaptı. Ekim ayında değeri başlangıca
nazaran % 15.000 artmıştı.

1997’de bazı büyük hissedarlar sonunda
maden yatağının gerçekliği ve genişliğini doğrulamaya karar verdiler ve
Busang’a bağımsız uzmanlar gönderdiler. 26 Mart 1997’de, uzmanlar raporlarını sundu:
Kesin görüşümüzü üzüntüyle bildiririz ki Busang’da ekonomik işletime elverişli
hiçbir altın madeni yatağı saptanamadı…

Walsh ve karısı da Bre-X’deki hisselerini
sattılar, kendisi 7 milyon dolara, karısı 19 milyon dolara. Sonraki yıl,
görünürde doğal sebeplerden öldü.

Felderhof da zamanında hisselerini sattı ve
bundan 33 milyon dolar elde etti.

Simyacılar kurşunu altına çevirdiklerini
iddia ediyorlardı, orada kurşun bile yoktu.

Komünizmin
Suçları ile Nazizmin Suçları Arasında Ne Fark Var?

“Komünizmin Kara Kitabı: Cinayetler, Terör,
Baskı.” Ekim İhtilali’nden 80 yıl sonra komünizmin ve özellikle Sovyet
rejiminin suçlarını ifşa ediyordu. Bunun bilançosu son derece üzücüydü: 80
milyon ölü, yani ölüm kamplarının 12 katı.

Muammer
Kaddafi ve Bulgar Hemşireler Meselesi

1998’de Libya’da Bingazi’de El Fateh çocuk
hastanesinde 400 kadar çocuğa AIDS virüsü bulaştığı ortaya çıktı.

O zaman hükümet beş Bulgar hemşirenin ve
hastanenin bir Filistinli doktorunun küçük hastalara bilerek hastalık
bulaştırdığını duyurdu ve onları idama mahkûm etti. …uluslararası kamuoyunun
kınaması karşısında cezanın uygulanması ertelendi.

2007’de Libya’nın Doğu Avrupa’ya
borçlarının kaldırılması, Muammer Kaddafi’nin oğlu Seif El İslam’a göre
Fransa’yla “çok avantajlı” askerî bir anlaşmayla sivil nükleer programın
geliştirilmesi sözleri ve ayrıca 750 milyon dolarlık finansal tazminat karşılığında
sanıklar, sekiz Bulgar hemşire ve bir Filistinli doktor serbest bırakıldılar.

11
Eylül Saldırılarına Şaşırmayan Çok Fazla İnsan Vardı

Irak
Savaşı, Üçlü Bir Aldatmacanın Ürünü

SONUÇ
OLARAK

Kendimizi
Nasıl Aldatıyoruz

Plasebo terimi 1811’de ortaya çıkar ve
Latincede “beğenileceğim” anlamına geliyor. Plasebo etkisi, bilinen hiçbir
fizyolojik temele dayanmaz ve beklenmediktir.

Mantıklı bir karşılık şu olguda
bulunabilir: Beyin, ağrıları dindiren afyonları kendi yaratıyor. Dolayısıyla
hap gibi bir sembolün aktive ettiği bir beyin merkezi bu maddelerin üretimini başlatmaya
yeterli oluyor

Peki insanın kendi kendisini aldatmasında
yine aynı mekanizma mı var? Hayır, ama benzer bir mekanizma. Beynin, dengesini bozan
ağrıya karşı organizmayı koruması gibi, bu mekanizma da bireyi koruyor.
Mekanizma bunu, bireyin huzurunu artırmayı veya tehlikelere karşı korumayı
hedefleyen davranış şemalarını aktive ederek yapıyor.

4000
ans de mystifications historiques

Türkçeleştiren: Sonat Ece Kaya

Pegasus Yayınları

Ağustos 2013

İlgili Makaleler