Tarihi Şahsiyetler

Ebrehe Kimdir/Nedir/Olayı Fil Vakası Hakkında Bilgi

Ebû Yeksûm Ebreh el-Esrem el-Habeşî (ö.570[?]) Tarihte Fil Vak’ası olarak bilinen olayın kahramanı, Yemen valisi.

Son Himyerî hükümdarı Zûnüvâs’m, Hıristiyanlığın yaygın olduğu Necran’da Yahudiliği zorla yaymaya çalışması üze­rine Habeş Necâşîsi’nin 525’te Eryât ku­mandasında Yemen’e gönderdiği ordu­da Ebrehe de vardı. Zûnüvâs’ı mağlûp ederek Yemen’e hâkim olan Eryât ile Eb­rehe arasında çıkan anlaşmazlık sonuç­ta bir savaşa sebep oldu ve halkın des­teğini sağlayan Ebrehe Eryâfı öldüre­rek Yemen’de idareyi ele geçirdi (537).

Eryât ile yaptığı savaş sırasında dudağı veya burnu yanıldığı için “Esrem” laka­bıyla anılan Ebrehe Yemen’e hâkim ol­duktan sonra Habeş Necâşîsİ’ne bir mek­tup göndererek kendisine itaat arzetti-ğini bildirdi. Necâşî de bir iç savaşa mey­dan vermemek için onun Yemen’e hâki­miyetini ve valiliğini onayladı.

Ebrehe mutaassıp bir hıristiyandı. Bu dini yaymak için yoğun bir faaliyete geç­ti. Bu maksatla San’a’da, Arapça kay­naklarda Yunanca ekklessia kelimesinin Arapçalaşmış şekliyle Kalîs (Kuileys) ola­rak geçen muhteşem bir kilise yaptırdı. Binayı süslemek için Bizans İmparatorluğu’ndan mermer ve mozaik ustaları getirtti. Böylece bütün Araplar’ı kutsal saydıkları Kabe yerine bu kiliseyi tavaf etmeye zorlamak, aynı zamanda Mek-keliler’in giderek gelişen ticarî faaliyet­lerine engel olmak ve San’a’yı hem di­nî hem ticarî bir merkez haline getir­mek istiyordu. Onun çeşitli ülkelere pro­pagandacılar gönderip halkı hac için San’a’ya çağırmasına öfkelenen Kinâne kabilesine mensup bir Arap, Ebrehe’nin kilisesine giderek oraya pisledi. Bunu duyan Ebrehe, Kinâne kabilesi mensup­larının San’a’ya gelip kiliseyi tavaf etme­lerini istedi. Ancak onların bu teklifi red­dederek elçiyi öldürmeleri üzerine Ka­be’yi yıkmadıkça sonuç alamayacağını anladı ve Mahmud adlı filin de bulundu­ğu bir ordu ile Mekke üzerine yürüdü.

Ebrehe’nin Kabe’yi yıkmak istemesini hoş karşılamayan Yemen eşrafından Zûnefer adlı bir kişi topladığı kuvvetlerle Ebrehe’ye karşı çıktı, fakat yenilerek esir düştü. Zûnefer’i hapsedip yoluna devam eden Ebrehe bu defa Has’am kabilesin­den bir birlikle mücadele etti ve başla­rında bulunan Nüfeyl b. Habîb el-Has’a-mîyi de esir aldı. Ebrehe Taife geldiğin­de şehir halkı tarafından karşılandı ve halk adına konuşan Mes’ûd b. Muatteb itaat arzedip Lât adlı putlarına dokunulmamasını rica etti. Ebrehe’nin bu ricayı kabul etmesi üzerine Ebû Rigâl adında bir kişiyi ona kılavuz olarak verdiler. Eb­rehe Mekke yakınlarındaki Mugammes’-te konakladı ve Esved b. Maksûd adlı bir Habeşli’yi Mekke’ye göndererek şehir ya­kınındaki develeri ordugâha getirtti. Gas-pedüen develer arasında Hz. Peygam-ber’in dedesi Abdülmuttalib’in develeri de vardı. Abdülmuttalib develerini is­temek üzere ordugâha gelince Ebrehe onun Kabe için ricacı olmak yerine de­velerini istemesini garipsemiş, bunun üzerine Abdülmuttalib kendisinin sadece develerin sahibi olduğunu, Kabe’yi de sahibinin koruyacağını söylemiştir.

Kabe’yi tahrip etmekten vazgeçmesi için yapılan teklifleri reddeden Ebrehe, ordusuna bir gün sonra hücum emrini verdi. Fakat önde bulunan büyük fil ye­rinden kımıldamadı ve sonunda ordunun büyük bir kısmı. Kur’ân-ı Kerîm’de de belirtildiği gibi(Fîl 105/1-5), akın akın gelen ve tepelerine taş yağdıran ebâbîl* kuşları tarafından mahvedildi. Ebrehe canını zor kurtardı ve yaralı olarak Yemen’e döndü; kısa zaman sonra da 570 veya 571 yılında öldü. Fil Vak’ası’nın 547 veya 563 yılında meydana geldiğine dair rivayetler de vardır. Yerine sırasıyla iki oğlu Yeksûm ve Mesrûk geçti.

Araplar’ın tarihinde bir dönüm nokta­sı teşkil eden bu hadise onlar tarafından bir tarih başlangıcı sayılmış ve “Âmü’l-fîl” (Fil Olayı’nın meydana geldiği yıl) di­ye meşhur olmuştur. Hz. Muhammed’in bu olayın meydana geldiği yıl doğduğu kabul edilmektedir.

Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler