Dinî tecrübelerin objektifleştikleri boyutlar
Pinard de la Boullaye, dinî olaylara şu üç perspektiften yaklaşılması gerektiğini ifade ederken, dinî tecrübelerin objektifleştikleri üç boyuta işaret etmekteydi:
- Dinî olayların sosyal-psikolojik tezahürleri,
- Teşkilatın dinî cemâat üzerindeki etkileri,
- Dinî cemâatlerin toplumla münasebetleri.
Ch. Glock, ABD deki dinî hayatı inceleme konusu yaparken, dinî yaşayış içerisinde incelenebilir dört boyut ayırt etmekle, dinî tecrübenin bu dört yönde objektif eştiğini belirtmektedir ki, bunlar; tecrübî, ritüalist, ideolojik ve konsekansiyel boyutlardır. İlâhî ya da dinî menşeli yani kutsalla ilgili olarak kişiler, gruplar ve toplumlarm yaşadıkları tüm duygular, idrâkler ve intibalar tecrübî boyutla ilgilidir. Ritüalist (mensekî veya ayinî ya da törensel) boyut, dinî alanda kişilerin duyguları ve düşüncelerinden ziyade yerine getirdikleri fiillerle ilgilidir. Başka bir deyişle, dinî uygulamalar alanı da denilebilecek olan bu kesime ibadetler, âyinler, törenler, dualar, zikirler, kıraatler, vs. dahildir. İdeolojik alan, dinî duygulardan çok dinî inançlar temeline dayanmaktadır. Bu inançlar, İlâhî gerçekle ilgili tüm tezahürleri kapsarlar. Dördüncü kesim, yani konsekansiyel boyut, ilk üçünden bizzat tabiatı itibariyle ayrılmaktadır. Çünkü bu alan, dinî topluluğu oluşturan kişilerin inançları, ibadetleri ve dinî tecrübe sonucu yaptıkları işleri, takındıkları tutum ve davranışları içine almaktadır. Başka bir deyişle burada söz konusu olan, dinî zihniyet yahut ruhun veya buna göre oluşan dünya görüşü ve hayat anlayışının, kişilerin veya toplumun tutum ve davranışları ve yaşayışlarında uyandırdığı etkilerdir. Mamafih Glock’un, Stark ile birlikte gerçekleştirdiği ABD’deki dinî yaşayış araştırmasında, dinî tecrübe ve yaşayışta ayırt edilen boyutlar bundan biraz farklı olup, aşağıdaki şekilde beşli bir tasnife tabî tutulmuş bulunmaktadır:
1 – inanç (Belief) boyutu,
2- Dinî pratikler (Pradice) boyutu,
- Tecrübe (Experience) boyutu,
- Bilgi (Knowledge) boyutu,
- Etkiler (Consequences)
Sistematik din sosyolojisinin en yetkililerinden J. Wach5m, dinî
tecrübenin objektifleşme yönlerini tasnifi ise üçlüdür:
- Dinî tecrübenin teorik anlatımı: Akîde (doktrin),
- Pratik anlatım: İbadet (Kült),
- Sosyolojik anlatım: Dinî cemâat veya
Bu farklı tasniflerin isabet derecelerinin tartışmasına girmeksizin, şimdi Wach’m dinî tecrübenin tezahürlerini tasnifinden hareketle, dinî tecrübenin ifade şekillerine, H. Freyer’in örneğine uygun olarak, Max Weber’in “dinî zihniyet” veya “ahlâk” adını verdiği bir boyutu da ilave etmek sûretiyle göz atmamız, sistematik din sosyolojinin konularına açılmamız bakımından oldukça yararlı olacaktır.