Dahhak Kimdir, Nedir, Efsanesi, -Edebiyatta-
Dahhâk klasik Türk ve İran edebiyatlarında, Arap ve Fars folk-lorundaki şahsiyeti ve özellikleri etrafında gelişen çeşitli vasıflarıyla teşbih ve mecazlara konu olmuş efsanevî bir kahraman olarak yer almıştır.
Dahhâk’in edebiyatta en önemli vasfı, Firavun ve Nemrut gibi zulüm ve kötülük timsali oluşudur. Âşığa eziyet ettiği için sevgili de zaman zaman Dahhâk’e benzetilir. Bu teşbihte, omuz başlarında bulunan ve insan beyniyle beslenen yılanlar sebebiyle Dahhâk-i Mâri olarak da anılan Dahhâk’in haline kıyasen sevgilinin omuzlarına kadar uzanan saç örgüleri yani zülüf de yılana benzetilir. Necâtî Bey’in, “Başı dururken iki omuzun-da zülf-i yâr Dahhâk-vâr lebleri yetime güler” beyti, insan beyni yediğinde ağrıları hafifleyen ve gülen Dahhâk’i tasvir eder.
Ancak zulüm ebediyen devam edemeyeceği gibi zâlim de ebediyen payidar olamayacağından Dahhâk’in karşısına halktan bir kişi olan demirci Gâve çıkar; ona isyan ederek yok olmasını sağlar ve yerine Feridun’u tahta çıkarır. Ziya Paşa’nın, “Bir abd-i Habeş dehre olur bahş İle sultân / Dahhâk’in eder mülkünü Gâve perişan” beyti bunun ifadesidir. Dünyanın vefasızlığı Dahhâk gibi kudret ve azametiyle tanınan, zulmünden ve kendisinden korkulan bir hükümdan bile alt etmiştir. Nevres, “Vefası yok demişler âlemin Cemşîd ü Dahhâk’e / Görenler sûret-i nîk ü bedi âyîne-i Cem’de” beytiyle bunu anlatır. Bu beyitte olduğu gibi Dahhâk çeşitli vesilelerle Cemşîd ile bir arada anılır. Bu alâka, Dahhâk’in Cemşîd “i yenerek onu kaçmaya mecbur etmesi ve yerine geçmesinden doğmuştur.
Dahhâk’in Gâve tarafından mağlûp edilmesiyle Ferîdun onun yerine geçtiği için çeşitli beyitlerde Cemşîd-Dahhâk-Gâve-Ferîdun bir arada zikredilir. Hayalî Bey’in, “Bâb-ı işrethâne-i Cemşîd’e yazılmış bu kim / Bir kadeh mey yeğ-durur gencîne-i Dahhâk’ten” ve. “Doludur bâde-i isyan ile bezm-i mecaz içre / Feridun camıdır yâ sâgar-ı Dahhâk’tir gönlüm” beyitlerinden birincisinde Dah-hâk-mâr (yılan) münasebetinden mâr-genc (hazine) çağrışımı doğmuş, oradan da bir kadeh içkinin hazineye tercihi şeklindeki klasik anlayış beliğ bir şekilde ifade edilmiştir. İkinci beyitte ise gönül, Ferîdun veya Dahhâk’in isyan bâdesiyle dolu kalbine benzetilmiştir.
Divan edebiyatının dinî ve tasavvufî metinlerinde yılan, insanın nefsinde gizli olan kötü duyguların veya bizzat nefsin, nefs-i emmârenin alâmeti olarak kabul edilir. Dahhâk de kötü ve zalim bir kişiliğe sahip olduğundan Dahhâk-mâr-nefis arasında bu bakımdan münasebet kurulur. Hayalî Bey’in, “Nefs-i ef îsine zahîr olana / Pend beştir hikâ-ye-i Dahhâk” beyti bu düşünceyi şiirleş-tirmiştir. Dahhâk mazmununa şiirlerinde sık sık yer veren Hayalî Bey, devrinde bir iki mısra ile şair geçinip icazet alanları beyin yiyen yılanlara benzeterek şöyle hicveder: “Bir İki mısra ile mağzını yerler nâsın Dûş-i Dahhâk’teki ol iki mâ-rân-şekl”.
Şemseddin Sami de Şehname’deki Dahhâk efsanesinden ilham alarak onun zulmüne karşı ayaklanan Gave’nin hikâyesini konu alan bir tiyatro eseri yazmıştır.
Diyanet İslam Ansiklopedisi