Yemişçi Hasan Paşa -Sadrazam- Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi
Yemişçi Hasan Paşa (ö. 1012/1603) Osmanlı sadrazamı.
Arnavut asıllı bir devşirmedir. 985’te (1577-78) girdiği zülüflü baltacılar ocağında yetişti. Daha sonra çaşnigîrbaşı ve kapıcılar kethüdası oldu. Bu sıfatla, Koca Sinan Paşa’ya sadâret mührünü teslim etmek için İran sınırındaki karargâhına gitti (Ağustos 1580)- 1589 yılında kapıcıbaşılığa getirilen Hasan Ağa, Sinan Paşa’nın 1593te çıktığı Macaristan seferinde orduda bulundu. 1594 ve 1595’tekısa aralıklarla iki defa yeniçeri ağalığına getirildi. Veziriazam tarafından bu göreve getirilen ilk ağadır. 1596 yazında vezâretle Şirvan beylerbeyiliğine tayin edildi. Bu görevi sırasında 1598 yılı ortalarında Hazar denizi kıyılarında tahkimat yapan Ruslar’a hücum ederek büyük kayıplar verdirdi ve ileri gelenlerini esir alarak İstanbul’a gönderdi. Şirvan’dan dönünce dördüncü vezir olarak kubbenişîn olan Hasan Paşa sikke tashihi ve bazı malî işlerle meşgul oldu. Onun gayretleriyle 14 Eylül 1600 tarihinde piyasaya 100 dirhemden 950 adet olarak kesilen yeni akçeler sürüldü. Ayrıca daha önce yükselmiş olan fiyatların eski haline döndürülmesi için çarşı ve pazarlarda uygulanmak üzere ayrıntılı bir narh cetveli hazırlandı ve ilân edildi. İkinci tashihte ise altının fiyatı 220 akçeden 120 akçeye, kuruşun fiyatı ise 80 akçeye indirildi.
1601 yılı başlarında sadâret kaymakamlığına tayin edilen Hasan Paşa, Damad İbrahim Paşa’nın Macaristan harekâtı sırasında ölümü üzerine Safiye Valide Sultan’ın da desteğiyle 21 Muharrem 1010’da (22 Temmuz 1601) sadrazamlığa getirildi. Sefer mevsiminin geçmek üzere olduğunu öne sürerek asıl harekâtın ertesi yıla bırakılmasını istediyse de III. Mehmed, Şeyhülislâm Sun’ullah Efendi’nin telkiniyle hemen Macaristan’a hareketini emretti. Bunun üzerine Sun’ullah Efendi’nin azli de dahil olmak üzere Edirne kadılığına kadar olan yüksek dereceli ilmiye kadrolarında değişiklikler yaptıktan sonra 9 Ağustos 1601’de sefere çıktı. Hızlı bir yürüyüşle Eylül ayı başlarında ordunun bulunduğu Belgrad karşısındaki Zemun ovasına ulaştı. Bu sırada Avus-turyalılar’ın İstolni Belgrad’ı (Stuhlvveissenburg) aldığını, Kanije’nin de Arşidük Ferdinand tarafından kuşatıldığını öğrendi. Yapılan istişâri görüşmelerden sonra iki ateş arasında kalmamak için önce İstolni Belgrad’a, sonra da Kanıje’ye gidilmesine karar verildi.
1601 sonbaharı başlarında Belgrad’-dan hareket eden Yemişçi Hasan Paşa ekim ayı ortalarında İstolni Belgrad’a geldi ve hemen kalenin Önünde mevzilenmiş bulunan Habsburg kuvvetlerine hücum ettiyse de bundan olumlu sonuç alamadı. Kış soğukları başlayınca o yıl için İstolni Belgrad Kalesi’nin alınmasından vazgeçildi. Kanije müdafii Tiryâkî Hasan Paşa ise sadrazama gönderdiği mektuplarda âcil yardım isteğinde bulunuyordu. Adamlarının itirazlarına rağmen Kanije’-ye gitmeye karar veren Hasan Paşa Siget-var’a kadar varmış, fakat askerin şiddetle karşı koyması üzerine geri dönmek zorunda kalmıştı. Ancak daha Şİkloş’ta iken Tiryâkî Hasan Paşa’nın kalabalık Avusturya kuvvetlerini yenilgiye uğrattığını öğrenmiş ve bunu hemen İstanbul’a bildirmişti. Daha sonra kışı geçirmek üzere Belgrad’a döndü. Bu arada yeniçeri ağası Ali Ağa’yı kendisine vekil tayin ederek nikâh merasiminin yapılması için İstanbul’a gönderdi ve 5 Nisan günü Damad İbrahim Paşa’dan dul kalan III. Murad’ın kızı Ayşe Sultan’la evlendi.