Sosyolojinin Konusu ve Metodu

Sosyolojide Deney Metodu

 

Bilimsel bilgi, olayların ve olguların gözlenmesi ve deney metotları ile elde edilir. Sosyoloji de deneysel bilim olma amacındadır. Ancak sosyolojinin deneyselliğinin pozitif tabiat bilimlerindeki kadar kesin sonuçlar verecek uygunlukta ve güçte olmadığını burada söylememiz gerekir. Buna rağmen konusunun gerçek (real) alanla ilgili olması dolayısıyla sınırlı da olsa sosyolojide bazı alanlar için deney metodunu kullanmak mümkün olmaktadır.

Deney metodu, bir olaya ait bütün şartları çeşitli şekillerde ve değişik bileşimlerde, yapay bir denetim altında incelemektir. Burada her olayın bir sebebi bulunduğu ve aynı şartlar altında daima aynı olayların meydana
geleceği varsayılmaktadır. Bir olayı oluşturan şartlar ve bileşimler pek çok sayıda olabilir. Araştırıcı, gözleme ve önceki bilgilere dayanarak kurduğu hipotezde en etkili gördüğü şart ve bileşimleri tasarlamıştır. Yapılan deneyde bu tasarının gerçek olup olmadığı denetlenecektir. Deneyde maharet, şartların bileşimlerini uygun bir şekilde seçmek ve gerekli denetimi yapabilmektir.
Araştırmada gerçek bir sebep-sonuç ilişkisini ortaya çıkarabilmek için, bağımsız deney değişkenin bağımlı değişken üzerindeki net etkisinin ortaya çıkarılabileceği bir düzenlemeye ihtiyaç vardır. Bunu sağlamanın ilk şartı ise, kontrol değişkenlerinin bağımlı değişkeni etkilemesini önlemek ya da böyle bir etkileşmeyi, sebep-sonuç ilişkisinin kestirilmesini engellemeyecek bir şekilde kontrol altına almaktır.

Bütün şartları araştırmacının kontrolü altında
bulunan ve araştırmacı tarafından ayarlanan
deneyler, sosyolojide az sayıdadır.

Zira kollektif davranışların, olguların karmaşıklığı, sosyal olayların şuur sahibi iki veya daha çok insan arasında cereyan etmesi, şahsî faktörlerin işe karışması, sosyolojide deney metodunun kullanılmasını zorlaştırmaktadır.
 Özellikle sunî gruplar teşkil edilerek bu gruplarda gözlenen olayları toplumun tabii yapısı içinde meydana gelen olaylarla aynı kabul etmek, gözlemciyi yanlış sonuçlara götürebilir. Buna rağmen fizik, kimya, biyoloji kadar olmasa da mikro düzeyde sosyolojik araştırmalar yapmak ve bu araştırma-larda deney metodunu kullanmak mümkündür.
Konusu real olan sosyal bilimler için deneme metotları, genel olarak iki ortamda gerçekleştirilir. Bunlar laboratuvar şartlarında ve alanda yapılan deneyler olarak adlandırılırlar. Laboratuvar, araştırmacının ilgilendiği değişkenleri çok sıkı kontrol altına aldığı suni bir ortamdır. Alan ise tabii bir ortamdır. Laboratuvar araştırması sonuçlarının iç geçerliliği yüksek, buna karşılık dış geçerliliği genellikle düşüktür. Alan araştırmalarında laboratuvar araştırmalarının aksine, dış geçerlilik yüksektir.
Labaratuvar şartlarında yapılan deneylerde sebep bağımsız değişken, sonuç da bağımlı değişken olarak düzenlenir. Bağımlı değişken, bağımsız değişkenin değişmesi ile değişiyorsa, iki olay arasında sebep-sonuç ilişkisinin var olduğu kabul edilir.
Sosyolog için araştırma alanı tabii ortamdır. Toplumu ve onun parçalarını tabii yapıları içerisinde incelemek ve gözlemek, laboratuvar şartlarında suni gruplar teşkil edip incelemekten farklıdır.

Alan deneyinin esasını, deney metodunu toplumu tabii ortamı içerisinde bir laboratuvar kabul etmek ve uygulamak teşkil eder. Topyekün toplumsal yapıyı bir deney alanı olarak kabul edip onu laboratuvar şartlarında incelemek imkânsızdır. Bunun için yapılacak işlem, toplumun parçalarını, küçük grupları, tabii yapıları içerisinde deney konusu haline getirmek veya onun küçük bir modelini teşkil ederek (örneklem vasıtasıyla) ana kitleyi açıklamaya gitmektir.

Alan deneyinde tabii ortam içerisinde oluşan sebep-sonuç ilişkileri gözlenir. Ancak sosyal olayları tek sebebe indirgemek, onları diğer etkilerden soyutlamak çoğu zaman mümkün olamamaktadır. Bu nedenle sosyal bilimlerde deney metodu yerine, kişi, dolaysız gözlem yapmak zorunda kalmaktadır. Aynı nedenle, dolaysız gözlemin mümkün olduğu kadar çok sayıda ve mümkün olduğu kadar değişik tabii şartlar üzerinde yapılması gerekmektedir. Karşılaştırmalı yöntemin geniş ölçüde kullanılması bundandır ve bu yöntem sosyal bilimlerde deneyin yerine geçmiş bulunmaktadır.

Alan deneyleri iki grupta ele alınabilir. Bunlar:

• Aktif deneyler
• Pasif deneyler dir.

Aktif deneylerin iki türü söz konusudur. Bunlardan biri, dolaysız, diğeri de dolaylı olabilir. Eğer tabii bir sosyal sürece suni bir öğe katılarak gözlem yapılırsa, bu, dolaysız aktif deney adını alır. Eğer sosyal sürece sosyolog tarafından olmaksızın katılan yeni bir etkinin incelenmesi ve gözlenmesi söz konusu ise, bu da dolaylı aktif deney adını alır.

Dolaysız aktif deneyler, özel ve olağan gruplar üzerinde yapılabilirler. Askerler, mahkûmlar, öğrenciler, sürgünler vb. Bu şekildeki deneylerde birden çok grup ele alınır ve bunlardan birisi kontrol grubu diğerleri de deney grubu olarak düzenlenir. Kontrol grubu ile deney grupları arasında karşılaştırmalar yapılarak değişmeler gözlenir; değişmenin kanunları bulunur. Bu tür deneyler, etkili iletişim adını verdiğimiz reklâm ve propagandalarda sıkça kullanılmaktadır.

Alanda yapılan deneylerin diğer bir kısmı da, pasif deneyler adını taşır. Bir deney, deney yapılan grup üzerinde herhangi bir sonuç meydana getirmiyorsa, bu pasif deney olmaktadır. Meselâ, kadınlar daha çok hangi partiye oy veriyorlar? Bu sorunun cevabını, seçim sonuçlarından elde etmek mümkün değildir. Bu durumda yapılacak iş, kadınları ayrı bir sandıkta oy kullandırmaktır.

Geçmişte olmuş-bitmiş bir olgunun nasıl meydana geldiğini anlamak için, belirli bir durumdan yola çıkılarak olgunun nedenleri araştırılabilir. Meselâ, Yahudi düşmanlığının sebepleri, mevcut bir kısım Yahudi düşmanı üzerinde yapılan deneylerle araştırıla-bileceği gibi, bir kısım Yahudi düşmanının geçmişi üzerinde yapılan analizlerle de araştırılabilir.

İlgili Makaleler