Mimar Hacı İvaz Paşa Mimarlığı, Eserleri, Hakkında Bilgi
Hacı İvaz Paşa, siyasî şöhretinin yanında Osmanlı sanatna mimar-mühendis olarak da büyük emeği geçmiş önemli bir şahsiyettir. Çelebi Sultan Mehmed devri ve kısmen de II. Murad dönemindeki İmar faaliyetlerinin büyük bir bölümünü mütevelli sıfatıyla organize etmiş, birçok esere de imzasını atmıştır; ayrıca bazı eserlerin hem banisi hem de mimarı olmuştur.
Hacı İvaz Paşa’nın banisi, aynı zamanda mimarı olduğu anlaşılan ilk eser. onun Bursa’ya gelerek Osmanlı sarayının hizmetine girmeden önce Ankara’da bulunduğu yıllarda inşa ettiği Samanpazan semtindeki mesciddir. Bu yapı İvaz Paşa’nın mimarlık alanındaki kabiliyetini ortaya koyduğu ilk örnek olduğu gibi. son cemaat mahallinde yer alan çiçek ve yaprak motifleriyle mescidin içinde duvarlara gömülü çini kâse ve tabaklar, sanatçının dekorasyona ve süslemeciliğe olan ilgisinin de ilk örnekleri sayılmaktadır. (Bk. Hacı İvaz Mescidi)
İvaz Paşa’nın Türk mimarlık tarihine geçen asıl faaliyetleri, 1402 yılından sonra ve Özellikle Çelebi Sultan Mehmed dönemi eserlerinde kendini gösterir. Nitekim Bursa’yı kuşatan Karamanoğlu Mehmed Bey şehri ele geçirememesine rağmen büyük tahribata sebep olmuş, bu esnada Bursa muhafızı bulunan Hacı İvaz Paşa’nın şehri savunmada gösterdiği büyük gayretin yanı sıra daha sonra Bursa’nın imarı konusunda da etkin görev üstlenmiş, Çelebi Sultan Mehmed’in Bursa’daki imar faaliyetlerinde onun en büyük yardımcısı olmuştur. İvaz Paşa, devrin en önemli eseri olan Yeşilcami Külliyesi’nin hem İnşaat mütevellisi hem de başmima-n olarak görünmektedir. Onun mimari ve dekorasyon yönünden tam bir şaheser olarak tasarladığı bu yapılar topluluğunun gerçekleştirilmesi sırasında yalnız Osmanlı topraklarından değil İran’dan da kendi sahalarında en mahir sanatçı gruplarını Bursa’ya topladığı anlaşılmaktadır. Hacı İvaz Paşa, Yeşilcami’ye eklediği hünkâr mahfıliyle Osmanlı cami mimarisinde ancak XVII. yüzyılda ele alınacak olan hünkâr mahfili fikrinin de öncüsü olmuştur. Caminin mimari özelliklerinin yanında ona asıl şöhretini sağlayan çini kaplamaları, bir mimar olarak Hacı İvaz Paşa’nın dekorasyonla ileri seviyedeki ilgisini gösterir. Çinici ustalarının ve nakkaşların ortaya çıkardığı bu eserin asıl planlayıcısı Hacı İvaz Paşa’dır. Bu hususu, Yeşilcami’nin taç kapısının iki yanındaki nişlerin üzerinde yer alan kitabeye “râkırnühû ve nâzımühû ve mukanninü kavânînihî” şeklinde kaydet-tirmiştir. Hacı İvaz Paşa’nın bu külliye bünyesinde inşa ettiği ikinci yapı, Osmanlı türbe mimarisinin bir şaheseri olarak tanınan Çelebi Sultan Mehmed’e ait Yeşil-türbe’dir. Yapının zengin süslemeli ve geometrik geçmeli kapı kanatlarının üstünde yer alan beş satırlık kitabedeki “bi-işâreti vezîri sâhibi’t-tedbîr Hacı İvaz İbn Ahî Bâyezîd” ibaresi, yapının paşanın planlaması doğrultusunda inşa edildiğini göstermektedir.
Hacı İvaz Paşa’nın inşa ettiği önemli bir yapı da büyük bir avlu etrafında iki katlı ve seksen bir odalı İpek Hanfdır. Ayrıca kendi mülkü olan bir arazi üzerinde, yapım masraflarını bizzat karşılayarak Bursa’nın Demirkapı semtinde Geyve Ham’nı inşa etmiş ve Yeşilcami Külliyesi’nin vakfı olarak hükümdara hediye etmiştir. Onun tarafından yapıldığı kesin olarak bilinen bir diğer önemli eser, günümüzde Yunanistan sınırları içinde bulunan Dimetoka’-daki Çelebi Sultan Mehmed Camii’dir. Bu cami Hacı İvaz Paşa’nm 1419’da tasarımını yaptığı, aynı yıllarda Yeşilcami Külliyesi’nin yapımı devam ettiği için başında bizzat bulunamaması sebebiyle inşaatın yürütülmesini Tbgan b. Abdullah adlı bir mimar vasıtasıyla gerçekleştirdiği bir yapıdır. Ancak yine de kendisini, caminin kuzey kapısı üzerinde yer alan üç satırlık kitabede “sanatında mahir bir üstat, mühendislerin iftihar ettikleri, mimarların seçkini” şeklinde takdim etmekten geri durmamıştır.
Bu yapılar dışında Hacı İvaz Paşa’nın doğrudan banisi ve mimarı olduğu başka eserler de mevcuttur. Bursa’nın İmadiye semtinde 1420 yılı dolaylarında inşa etti-ği bilinen mescid, medrese ve mektep orta ölçülerde bir külliye oluşturuyordu. Paşa ayrıca bu yapılara gelir sağlamak amacıyla bir hanla bir çarşı yaptırmıştır. İmadiye’deki Hacı İvaz Paşa Külliyesi’nin İmadiye (Tavukpazan) Camii olarak da anılan cami bölümü, hemen yakınındaki Hacı İvaz Paşa (Sandıkçı) Hanı ile birlikte 1957 yılında temellerine kadar yanmış ve daha sonraki yıllarda yeniden inşa edilmiştir. Külliyenin diğer parçalarından medrese ve mektep ise daha önce yıkılmıştı. Aynı şekilde 1957 yangınından etkilenen ve seksen dükkândan oluştuğu bilinen Hacı İvaz Paşa (İmadiye) Çarşısı da halen mevcut değildir.
Hacı İvaz Paşa’nın hayatının son yıllarında yapımıyla ilgilendiği öne sürülen bir başka mimari eser, Türkiye’nin en uzun kagir köprüsü sayılan Trakya’da Ergene nehri üzerindeki Uzunköprü’dür. İnşasına II. Murad’ın emriyle başlanan ve ancak 1444 yılında tamamlanabilen köprünün yapımına karar verildiği yıllarda Hacı İvaz Paşa’nın vezirliğinin devam ettiği ve köprünün kurulacağı sahayı tesbit edip ana plan şemasını belirlediği sanılmaktadır. Ancak inşaatın başlamasından bir süre önce vezirlikten azledilmiş ve köprünün yapımında katkısı sadece fikrî düzeyde kalmıştır. Köprünün korkuluk taşlarından birinin üzerinde bulunan. Hacı İvaz Paşa’nın adının teşhis edilmeye çalışıldığı kitabeyi yüzyıllardan beri çok aşınmış olduğundan doğru şekilde okumak mümkün değildir.
Bazı araştırmacılar. Hacı İvaz Paşa’nın II. Murad nezdinde siyasî itibarını kaybedip görevden uzaklaştırılmasında, siyasî sebeplerin yanı sıra inşa ettiği eserlerde sultanın adından çok kendi adını ön plana çıkarmasının ve kitabelere kapıkulu hiyerarşisi sınırlarını aşarak kendi adını methiyelerle yazdırmasının da rolü olabileceğini kaydederler. Hacı İvaz Paşa, bir mimar olarak Osmanlı mimarisinin erken dönemine damgasını vurmuş bir şahsiyettir ve inşa ettiği eserlerle Türk sanatı tarihinde özel bir yere sahiptir.
TDV İslâm Ansiklopedisi