Felsefe Yazıları

İhve-i Selâse- Üç Kardeş Tartışması, İmam Eş’arî’nin Dönüm Noktası (İslam Felsefesi)

Okuma Parçası: İhve-i Selâse- Üç Kardeş Tartışması, İmam Eş’arî’nin Dönüm Noktası

IX-X. Yüzyıl Müslüman Dünyası’nın önemli isimlerinden Ebû’l-Hasen Ali b. İsmail b. Ebî Bişr İshâk b. Sâlim el-Eş’arî el-Basrî, kısa adıyla Ebû’l-Hasen el-Eş’arî, Kendisi dönemin en ünlü mekteblerinden olan Basra ekolünden gelmektedir. Hicri 270’de (miladi 873) Basra’da doğmuştur. Babasının teşvikiyle Sünni bilginlerden dersler alan El-Eş’arî, onun ölümünden sonra annesinin Mutezile bilginlerinden Ebû Ali el-Cubbaî ile evlenmesinden sonra bu zatın velayetine geçmiştir. Bu defa üvey babasının desteği ile eğitimini sürdüren el-Eş’arî, Mutezile bilginlerinden dersler almış, bizzat Ebû Ali el-Cubbaî’den kelâm öğrenmiştir. Eş’arî, 40 yaşına kadar eğitim aldığı Mutezile çevresinin görüşlerini paylaşmıştır.

Bir gün Basra’da bulunduğu sırada (h.300/m.912’de) Eş’arî bir rüya görür. Bu rüya, ünlü “İhve-i Selâse” olarak bilinen ve İslam tarihinde “Üç Kardeş” diye meşhur olan tartışmanın hikayesidir. Rüya üzerine Cubbaî ile aşağıdaki kalıpta bir tartışmaya tutuşan Eş’arî şöyle sorar:

Eş’arî: “Üç kardeşten biri mümin, biri fâsık, diğeri de çocuk iken ölse, büyük sorgu gününde bunların durumu nedir?”
Cubbaî: “Mümin ödüllendirilir, fâsık ceza çeker, çocuk ise kurtulur”
Eş’arî: “Peki, çocuk – müminin derecesini almak istiyorum – der ise”
Cubbaî: “Ona, “senin onun kadar iyilik ve doğruluğun yoktur” denir”
Eş’arî: “İyilik yapmadıysa bunun nedeni Allah’tır. Şayet çocukken ölmeseydi aynı şeyi yapardı”
Cubbaî: “Yaşamış olsaydı âsi de olabilirdi”
Eş’arî: “O halde âsi olana neden ceza vermiyor?”
Cubbaî: “Sen, dinden şüpheye düştün” der Eş’arî’ye.
Eş’arî: “Hayır dinden şüpheye düşmedim, senin İlahi Hikmet nazariyyen sükut etti” – yanıtını verir.

Bu olay üzerine el-Eş’arî, Mutezileden ayrılıp ehl-i Sünnete intisap etmiştir. Arayışlarını sürdüren bilgin Ahmed b. Hanbelî’nin (Ahmed b. Hambel) usulünü benimser. Ama, az zaman sonra Hanbelî’nin de yöntemini yeterli bulmaz. Böylece, Sünni kelâm ekolünde Eş’arîliğin temellerini atacak “imanın ilkelerini akılla destekleyerek nassı ön plana çıkaran” üçüncü bir yöntemin esasını koyacaktır. Onun bu nazariyyesini Mâtürîdî geliştirerek ve düzenleyerek tam bir ilke haline getirecektir.

sayhadergi.com

İlgili Makaleler