Tarihi Şahsiyetler

İbrahim Hamdi Kimdir, Hayatı, Atlası, Hakkında Bilgi

İbrahim Hamdi (ö. 1176/1762-63’ten sonra) Atlas adlı eseriyle tanınan Osmanlı coğrafyacısı.

Hayatı hakkında bilinenler hemen ta­mamen kendi eserine dayanmaktadır. Bu gün Bartın’a bağlı olan Ulus ilçesinin Endüz Çiftliği Küçük Endüz köyünde doğ­duğunu belirten İbrahim Hamdı ailesi­nin on iki imamdan Zeynelâbidîn’e kadar uzandığını, dedesi Seyyid Hüseyin ve ba­bası Seyyid Bayram’ın ziraatla uğraştıkla­rını, babasının II. Mustafa’nın (1695-1703) Avusturya seferleri dolayısıyla bir süre Tımışvar’da bulunduğunu, dönüşte Edir­ne’de öldüğünü ve Gazi Mihal Köprüsü başında gömüldüğünü yazar. Ayrıca an­ne tarafından akrabaları hakkında da ge­niş bilgi verir. Yine eserinden öğrenildiği­ne göre İbrahim Hamdi çocukluk ve genç­lik yıllarını babasının yanında önce Yanova’da, bu kalenin düşmesi üzerine de Tımışvar’da geçirdi ve tahsilini burada ta­mamladı. Tasavvufî terbiyesini. II. Musta­fa ile III. Ahmed’in ikram ve iltifatlarına nail olan Selim Dede’den aldı. Fakat asıl hocası kendisinden Arapça öğrendiği ve tefsir okuduğu el-Hâc Eyyûb Efendi’üir. Tımışvar’da dersiam olan Peçuylu Pîrî Ahmed Efendi de hocalarındandır. Yerli ku­lu cebecilerinden olduğu anlaşılan İbra­him Hamdi Tımışvar’daki yirmi yıllık ikameti esnasında çeşitli gö­revler üstlenmiş, bu vesileyle de birçok yerde bulunmuştur. Zengin bir aileye mensup olduğundan bu şehrin 1716’da düşmesi dolayısıyla maddî yönden büyük zarara uğradı.Daha son­ra Tırnova’ya döndü ve Hotin’e yerleşti. 1721’de başlayan Hotin Kalesi’nin tami­rinde görev aldı. Ardından cebehâne kâ­tibi, bir süre sonra da Hotin defterdarı ve Hotin muhafızı Abdi Paşa’nın kâtibi oldu. Başta İstanbul olmak üzere birçok merkezle, bu arada Lehistan’da bulunan müslüman Tatar oymağı Lipkalar’la yapı­lan yazışmalar onun tarafından gerçek­leştirildi. 1727’de Amasra’ya giden İbra­him Hamdi. 1733-1734 yıllarında İstan­bul’da Akbıyık mahallesinde oturmuş, bu sırada Ayasofya Camii’nde I. Mahmud ta­rafından yaptırılan tamiratı incelemiştir. 1736-1737 seferleri sıra­sında ordu mensubu olarak İsakçı. Kartal ve Babadağı’nda bulunan İbrahim Ham-di’nin bütün ömrü kendi ifadesine göre sınır boylarında geçmiş. 1749’da annesi­ni ziyaret amacıyla memleketine gitmiş ve yoğun bir şekilde eserini telifle meş­gul olmuştur. Vefat tarihi bilinmemekle beraber bunun, eserinde yer alan ve ken­disine ait olan bir ilâvede görülen 1176 (1762-63) yılından sonra olduğu anlaşıl­maktadır.

İbrahim Hamdi’nin ciddi, dürüst, so­rumluluk sahibi bir kişi olduğu, çeşitli dilleri öğrenmeye olan kabiliyetini Lipkalar’­la yazışmalarda gösterdiği, seyahat et­meyi sevdiği anlaşılmaktadır. Hotin Ka­lesi’nin tamirinin bitimine Abdi Paşa’nın isteğiyle söylediği tarih manzumesi şair­lik yönünün de bulunduğunu ortaya koy­maktadır. Bu manzumeyi Rusçuklu Gü­müş Kolçakoğlu Bekir Ağazâde ta’lik hat­la taşa yazmış, İbrahim Hamdi de bunu oyarak taşa işlemiş ve tezhiplemiştir. Ay­rıca başka mimari eserlere de manzum tarihler yazıp hakkâklık yaptığı, meselâ 1137’de (1724-25) öien oğlu Seyyid Ab-durrahman’ın mezar kitabesini yazarak taşa nakşettiği bilinmektedir. Zağarcıbaşı Kayyimoğlu Mehmed Ağa’nın yaptırdığı hayratın yazısı ve nakşı da yine ona aittir.

Atlası

İlgili Makaleler