Sosyoloji

Harold Bloom – Etkilenme Endişesi

Harold Bloom –
Etkilenme Endişesi

Bir Şiir Teorisi

Önsöz

Kirlenme Istırabı

“Uykumda bir kraldım, ama bir hiçim uyandığımda.”
Shakespeare

87. Sone’deki bu “sapma” (swerwing) da “yanılgı”
(misprision) da, ironik bir şekilde gözünde büyütmenin ya da haddinden fazla
değer vermenin sonucu olarak “yanlış anlama”dan kaynaklanmaktadır. (s. 10)

Modern müziğin bütün melodileri ona aittir: Modern yaşamın
kitabını da adabımuaşeret kitabını da o yazmıştır… (s. 13)

“O modern yaşamın kitabını yazmıştır” (Emerson) (s. 14)

…edebiyat duyarlılığına sahip herkes, etkilenme endişesinin
selefle ilgili olmaktan çok hikâye, roman, oyun, şiir ya da denemelerde ve
bunlar tarafından başarılan endişe olduğunu görecektir.

Etkilenme endişesi karmaşık bir güçlü yanlış okuma ediminden,
benim “şiirsel yanılgı ya da yanlış okuma” adını verdiğim yaratıcı bir yorumdan
doğar. (s. 20)

(Shakespeare) Marlowe’a duyduğu yaratıcı kıskançlık Venedik
Taciri’nde ortadan kalkmıştır. Barabas Marlowe’dur, ama Shylock bugün dört yüz
yıldır Yahudidir ve hâlâ bir incitme gücüne sahiptir. (s. 39)

Etkilenme Endişesi

Mukaddime

…tutku o [Havva] olmadan da devam etti ve sınırın ötesine
geçti.

[Adem] bazen konuşabilecekmiş gibi oluyordu, ama sessizlik
devam etti.

“Kuvvetsiz ve dişi meyve” idi demek istediği.

Valentinus, Hakikat
İncili

Giriş: Öncelik Üzerine Bir Tefekkür ve Bir Özet

…Bu teorinin amacı düzelticidir: Bir şairin başka bir şairin
doğmasına nasıl yardım ettiğine dair idealize edilmiş açıklamalarımızı ortadan
kaldırmaktır.

…şiir tarihinin şiirsel etkilenmeden ayrı tutulamayacağı bir
önkabul olarak alınmıştır, zira güçlü şairler bu tarihi kandilerine hayali bir
uzam açmak için, başka bir şairi yanlış okuyarak yaratırlar. (s. 47)

“Çünkü bir insanı
etkilemek ona kendi ruhunu vermektir
.” (Dorian Gray’in Portresi) (s. 48)

…etkilenme teorisinin başlıca etkileri Nietzsche ve
Freud’dur. (s. 49)

Özet: Altı Revizyon
Kategorisi

  1. Clinamen

Gerçek anlamıyla şiirin yanlış okunmasıdır.

Lucretius’ta clinamen, atomların evrende değişikliği mümkün
kılmak üzere yaptıkları “sapma”yı ifade eder. (s. 54)

  1. Tessera

Bir tamamlama ve antitezdir. Sözcüğü …tanınma işareti
anlamına geldiği antik gizem kültlerinden alıyorum – sözgelimi küçük bir
çömleğin diğer parçalarla birlikte bu kabı oluşturacak parçası.

  1. Kenosis

Ruhlarımızın tekrar zorlantılarına karşı kullandıkları
savunma mekanizmalarına benzer bir koparma aracıdır; o halde kenosis selefle
sürekliliği koparmayı amaçlayan bir harekettir.

  1. Daimonikleşme

Yani selefin Yüce’sine tepki olarak kişiselleşmiş bir
Karşı-Yüce’ye ulaşma yönündeki hareket. Bu sözcüğü Yeni-Platoncu jargondan
alıyorum; orada ilahi ya da insani olmayan bir ara varlığın üstada yardımcı
olmak için onun içine girmesine karşılık gelir.

  1. Askesis

Yani yalnızlık durumuna ulaşmayı amaçlayan kendini arındırma
hareketi.

  1. Apophrades

Ya da ölülerin dönüşü. Sözcük Atina’da ölülerin yaşadıkları
evlere yeniden yerleşmek için döndükleri aksi ya da uğursuz günleri anlatmak
için kullanılırdı. (s. 54/55/56)

Bir

Clinamen

Ya da Şiirin Yanlış
Okunması

Modern şiir Şeytan’ın şu iki beyanıyla başlar: “Şimdiki gibi
olmadığımız bir zaman bilmiyoruz” ve “Zayıf olmak sefilliktir, [bir şeyler]
yaparken de ıstırap çekerken de.” (s. 60)

En güçlü şairler bile ilk başta zayıftır, zira işe geriye
dönük Şeytanlar olarak değil, ileriye dönük Ademler olarak başlarlar. (s. 63)

Şiirsel etkilenme

…önceki şairin yanlış okunmasıyla

…bir yanlış yorumlama olan yaratıcı bir düzeltme edimi
yoluyla ilerler.

…Batı şiirinin ana geleneği,

…tahrifat tarihidir. (s. 69)

…her okuma zorunlu olarak bir clinamen değil midir?

İnsan ne kadar güçlü olursa hıncı o kadar artar, clinamen’i
de o kadar küstahlaşır. (s. 79)

İki

“deha ürünü her eserde kendi reddedimiş düşüncelerimizi
görürüz –bunlar bize yabancılaşmış bir heybetle geri dönerler.” (Emerson)

Tessera

Ya da Tamamlama ve
Antitez

(Goethe) …modellerin yalnızca benliğin aynaları olduğuna
inandığını söyler: “İnsanın neyse o olduğu için sevilmesi büyük bir istisnadır.
Büyük çoğunluk başkasına yalnızca karşı tarafa ödünç verdiklerini, kendi
benliğini, kendi kafasındaki kişiyi sever.” (s. 86/87)

…İnsan doğasının o meşum nevi şahsına münhasırlığını, diğer
yandan yaşam tarzlarının ve eğlencelerin sınırsız çeşitliliğini düşündüğümüzde
insan soyunun çoktan kendi başını yememiş olması tam anlamıyla bir mucizedir. (Emerson)

Ancak başkalarının zenginliklerini kendi zenginliklerimiz
haline getirerek büyük şeyler yaratabiliriz. (Goethe)

Tüm bu özgünlük konuşmaları da neyin nesi? Biz doğar doğmaz
dünya bizi etkilemeye başlar… (Eckermann) (s. 87)

“Bu dünyada yalnız olmadığının insana hatırlatılması –her
zaman nahoş bir şey bu.”

“Başka insanlar da yaşıyorsa yaşamak mümkün müdür?” Thomas
Mann (s. 88)

“Tessera ilk gizem dinlerinde kullanılmıştı. Kırılmış bir
çömleğin iki yarısını tekrardan birleştiren müptediler tarafından bir tanıma
aracı olarak kullanılmıştı.” Anthony Wilden (s. 100)

Üç

Kenosis

Ya da Tekrar ve
Süreksizlik

Şiir mülkiyettir, tıpkı siyaset gibi. Hermes yaşlanınca kel
bir cüceye döner, kendisine Hata adını verir ve ticarete el atar.

…Şiirler arası ilişkiler ne ticarettir ne de hırsızlık. (s.
110)

“Tekrar ve anımsama aynı hareketlerdir.

…tekrar, eğer mümkünse, bir insanı mutlu eder, oysa anımsama
mutsuzlaştırır.” Kierkegaard (s. 113)

Selefi neredeyse ephebe de orada olacaktır. (s. 120)

En güçlü şairler ne kadar tekbenci olurlarsa olsunlar, her
şairi özerk ego olarak görmekten vazgeçmemiz gerekiyor. Her şair başka bir
şairle ya da şairlerle diyalektik bir ilişkiye (aktarım, tekrar, hata, iletişim
ilişkisine) yakalanmıştır. (s. 121)

Ara Bölüm: Antitetik
Eleştiri Manifestosu

Antitetik eleştiri ilk clinamen’i ikincisiyle kantara
vurduğumuzda başlar. Sapma oranını saptadıktan sonra, bu oranı birinci şairin
okumasını düzeltmek için kullanmaya girişiriz. (s. 123)

Bir şiirin anlamı ancak başka bir şiir olabilir.

Yorum diye bir şey yoktur, yalnızca yanlış yorum vardır ve
dolayısıyla her eleştiri mensur şiirdir. (s. 124)

Şiir etkilenme endişesidir, yanılmadır, disiplinli bir
sapkınlıktır. Şiir yanlış anlamadır, yanlış yorumdur, yanlış ve uygunsuz
birleştirmedir.

Asla yazılmamış bir şiir –yani-

Söz konusu şair tarafından yazılmış olması gereken şiir. (s.
125)

Endişeyi nasıl anlarız? Bizzat endişeli olarak. Derin okuyan
her okur bir Ahmak Sorgucudur. “Kim yazdı benim şiirimi?” diye sorar.
Emerson’un ısrarı buradan kaynaklanır: “Deha ürünü her eserde kendi reddedilmiş
düşüncelerimizi görürüz –bunlar bize yabancılaşmış bir heybetle geri dönerler.”
(s. 126)

Dört

…tüm söylediğimiz sezginin hayal meyal hatırlanmasından
ibarettir. (Emerson)

Daimonikleşme

Ya da Karşı-Yüce

Kişi tüm yaptıklarında insanın nihai amaçsızlığını
düşünürse, kendi faaliyetini bir israf olarak görmeye başlar. (s. 131)

…her şiir olası bir ölümün atlatılması olarak
tanımlanabilir. (s. 131/132)

Beş

Askesis

Ya da Arınma ve
Tekbencilik

Tanrılara rüşvet verilemez, der Platon ve dolayısıyla
kurban, geleceği düşünülen hediyeler için minnettarlık belirtemez. Phaidon’da
felsefi ruh için daha gerçek bir katharsis önerilir: Arınma …ruhu mümkün
olduğunca bedenden ayırmak ve …tek başına ona odaklanmakla gerçekleşir. (s.
147)

Altı

Apophrades

Ya da Ölülerin Dönüşü

Çeviren: Ferit Burak Aydar

Metis Yayınları, Kasım 2008

İlgili Makaleler