Ferdi Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi, -Divan Şairi-
Ferdî (ö. 1121/1709) Divan şairi.
İstanbul’da doğdu. Asıl adı Hüseyin’dir. Arayıcızâde lakabıyla da tanınır. Safâî Mustafa Efendi’nin, ilk zamanlarında devlet büyüklerine hizmet ettiğini kaydettiği Ferdî tahsilinden sonra çeşitli vezirlere kethüdâlık hizmetinde bulunmuştur. Daha sonra Mısır’a giderek Kahire’de mukabeleci oldu. Zamanla divan hâ-celeri zümresine dahil olarak sipah kâtibi ve maliye tezkireciliği yaptı. Nitekim tezkire sahibi Safâî, Ferdînin maliye tezkireciliğinde kendisine selef olduğunu bildirir. II. Mustafa’nın saltanatının (1695-1703) sonlanna doğru Sadrazam Rami Mehmed Paşa’nın meclislerine katılan şair onun iltifat ve teveccühlerine nail olmuştur. Salim ve Safâî tezkirelerinde Ferdî’nin ölüm tarihi 1121 (1709) olarak kaydedilir. Şeyhî ve İsmail Belîğ ise bunu 1120 olarak göstermişlerdir.
Şuarâ tezkirelerinde Ferdî sohbet ehli, kabiliyetli ve nazik bir şair olarak değerlendirilmiştir. Kaynaklar, özellikle lugaz söylemede ve tarih düşürmede meşhur bir sanatkâr olduğunda birleşirler. Ayrıca şiirlerinde külfetsiz bir söyleyişe sahip bulunduğu ifade edilir. Onun, “Görüp ân-ı ruhun öptüm elin ol şûh-ı fettanın / Dahi yâdımdadır billâh Ferdî çıkmaz ol ânın” beyti kendisinden bahseden kaynaklarda daima anılagelmiş-tir. Akranları arasında nazik tabiatlı bir şair olarak tanınan Ferdî dostları yanında da itibar sahibi idi.
Ferdî’nin Şûpurnâme adındaki mesnevisiyle “Esmâü’l-bilâd” adlı kasidesi meşhur olmuştur. Salim Tezkiresi’nde onun mesnevi tarzında kaleme alınmış başka eserlerinin de bulunduğu haber verilir. Hikâye-i Erdeşîr ve Şâpur adıyla da tanınan Şâpurnâme 1000 beyit civarında olup divan edebiyatının tek kahramanlı aşk hikâyeleri arasında yer almaktadır. Bu eserin İstanbul kütüphanelerinde çeşitli nüshaları mevcuttur. Adı bazı yerlerde “Esmâü’l-büldân” olarak da geçen “Esmâü’l-bilâd’da çeşitli beldeler birtakım özellikleriyle ve kısaca söz konusu edilir.
TDV İslâm Ansiklopedisi