Felsefe Yazıları

Elitizm Nedir? Elitist Siyaset, Felsefe

Elitizm, toplumların, çeşitli alanlarda önde gelen seçkinler tarafından yönetileceğini savunan teorilerin ortak görüşü. Türkçe “seçkincilik” şeklinde karşılanmakladır. Bütün teorilerin sahip olduğu ortak yön, resmî ideolojisi ne olursa olsun, her siyasî sistemin, gerçekte siyasî bir elit ya da elitler tarafından yönetildiğini ileri sürmesidir. Modern elit teorisini ortaya koyanlar XTX.yüzyıl İtalyan sosyal bilimcilerinin iki ünlü ismi olan Parcto ve Mosca’dır. Bunlar, tüm toplumların elitler tarafından yönetilmesi gerektiğini gösterirken, bir gün tam bir siyasal eşitliğe sahip sınıfsız bir toplumun olacağı şeklindeki Marksist inanışı yıkmaya çalışmışlardır; İronik olarak, Marksist bir pers­pektife sahip olan yazarlar da batılı liberal toplumların demokratik gösterişlerini bertaraf etmek için bu terimi sıkça kullanmıştır. Pareto çağdaş demokrasiyi tamamen yapmacık olarak değerlendirirken, Mosca demokrasinin rakip elitlerin seçmenler tarafından seçildiği ya da reddedildiği bir sistem içinde mümkün olabileceğini kabul ederek zamanla fikrini değiştirmiştir. Bununla birlikte bir parlamento temsilcisinin seçilmiş bir kişi değil de, arkadaşlarının onun seçilmesini sağladığı bir kişi olduğu ifadesinde özetlenen temel fikrinden asla vazgeçmemiştir.

felsefe/elitizm” 294″ 199″

Elitist teoriler, 2O.yüzyılın İlk yıllarında bir çok düşünür, özellikle Schumpeter ve Mosca’nın talebelerinden biri olan Michels tarafından daha da ileriye götürülmüştür. Ünlü oligarşinin Demirden Yasası adlı kitabında Michels, Avrupa’nın en eski sosyalist partisi olan Alman Sosyal Demokrat Partisi’ninbile tam anlamıyla demokratik olmadığını ve işçi sınıfına dahil üyelerine ihanet ettiğini göstermeye çalışmıştır. 1930’larda Schumpeter çoğulcu modelin ne olduğunu ortaya koyarak demokrasiyi parti liderleri içindeki rakip elitlerin seçimler yoluyla güç kazanmak için yarıştıkları bir sistem olarak yeniden yorumlamıştır; ama bu durumu kınamaktan çok, sıradan insanların bu seçmenlik gücünden başka siyasetle söyleyebilecekleri hiç bir şeyleri olmadığı hususunda ısrar etmiştir. Sol kanada mensup bir çok yorumcu, Batılı demokrasilerin aslında güçlü elitler ya da yönetici sınıfa dayalı elitler tarafından yönetildiğini ve bu yüzden tamamen demokrasi dışı olduğunu göstermeye çalışmışlardır. Fakat bu yorumcular kapitalizmin yok edilmesinin siyasî eşitliğe yol açacağına olan inançlarını da muhafaza etmişlerdir.

Farklı eliı teorisyenleri, elitlerin kaçınılmazlığını ifade etme çabalarında ortak bir zemini paylaşmazlar. Pareto insan kapasitesinin sosyal hayatla akıl yürütmesine olan olumsuz görüşüne bağlı karmaşık bir psikolojik teoriye sahiptir, Mosca ve Michels, Weber’inkine benzer bir şekilde örgütlenmenin yapısı ve bürokrasi hakkındaki bir teoriye dayanırlar. Schumpeter kalabalıkların kitle psikolojisine bağlı histeriden acı çektiğine inanır. Siyaset bilimcileri arasında, elit teorilerinin gerçekliği ve tanımladıkları  durumun istenilirliği  hakkında genel bir fikir birliği yoktur. Buna rağmen elitlerin varlığına dair delilleri reddeden bazı siyaset bilimcilerinin bulunduğu da bir gerçektir.

(SBA)

Elitizm
Elitizm (veya Seçkincilik), bir elitin veya bir azınlığın yönetmesi gerektiğine inanma veya yönetim işinin bir elit veya azınlık tarafından yapılması anlamına gelir. Siyaset teorisinde üç tür elitizmden söz edilebilir: Normatif elitizme göre, elit yönetimi arzuya şayandır; zira, yönetim en akıllıların veya en iyilerin elinde olmalıdır.

Bu görüşün en tipik temsilcisi filozof kralların iktidarda olmasını isteyen Platon’dur (M.Ö 427-347). Klasik elitizm, bir reçete sunmaktan ziyade bir olguyu tespit iddiasıyla elit yönetiminin toplumsal hayatın kaçınılmaz ve değiştirilemez bir gerçeği olduğunu ileri sürer. Vilfredo Pareto (1848-1923), Gaetano Mosca (1857-1941) ve Robert Michels (1876-1936) klasik elitizmin belli başlı teorisyenleridir.

Modern elitizm, klasik elitizm gibi empirik temelli olmakla birlikte, elit oluşumunu/yönetimini toplumun kaçınılmaz yapısından ziyade belirli ekonomik ve siyasal yapılara bağlamaktadır. “Plüralist”, “rekabetçi” veya “demokratik” sıfatlarıyla da anılan modern elitizm modern elitlerin insicamlı ve birleşik bir bütün olmaktan ziyade çeşitli hatlar boyunca parçalanmış olduğunu ve parçalar arasındaki rekabetin elitlere dahil olmayan kişi ve grupların da demokratik politikada etkili olmalarına fırsat sağlayabileceğini savunur.

İlgili Makaleler