İslam Filozofları – Müslüman Düşünürler

Ebül-Vefa Buzcani Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Ebü’l-Vefâ’ Muhammed b. Muhammed b. Yahya el-Bûzcânî (ö. 388/998) Trigonometri ilminin kurucusu.

İslâm matematik ve astronomi âlim­lerinin önde gelenlerinden olup “mühen­dis” ve “hâsib” lakaplanyla da tanınır; hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Ho­rasan’da Herat’la Nîşâbur arasında yer alan Büzcân kasabasında (bugünkü Türbet-i Cam) 1 Ramazan 328’de doğdu ve 388’de (998) Bağdat’­ta öldü; bazı kaynaklarda ölüm tarihi 387 (997) olarak geçmektedir. Matema­tik alanında temel bilgileri amcası Ebû Amr el-Mugâzilî ve dayısı Ebû Abdullah Muhammed b. Anbese’den öğrendi. Da­ha sonra Bağdat’a giderek devrin tanın­mış âlimlerinin yanında tahsilini tamam­ladı ve Bağdat’ta ders vermeye, mate­matik ve astronomi alanında araştırma­lar yapmaya başladı. Özellikle rasatları­nın çoğunu burada Büveyhî emirlerin­den İzzüddevle Bahtiyar b. Muizzüddevle döneminde gerçekleştirdi. Bu konu­da görüşlerinden faydalanmak için Bîrû-nî ile mektuplaşıyordu; bu sırada Bîrüni’nin Hârizm’de, Ebü’l-Vefâ’nın Bağdat’­ta gözledikleri birküs olayının rasat so­nuçlarını karşılaştırmışlardı. Ayrıca Bîrûnî bazı eserlerinde onun rasatlarından söz etmiştir. Ebü’l-Vefâ’nın, çağdaşı olan Ebû Ali el-Hubûbî ile de mektuplaştığı ve Hubûbî’nin üçgenlerin alanını bulma konusunda ondan bazı formüller istedi­ği  bilinmektedir. İbn Hallikân’a  göre Ebü’l-Vefâ meşhur bir matematikçidir (hâsib) ve ayrıca geometri ilminde de özellikle kirişlerle ilgili yeni ve benzeri görülmemiş buluşların sahibidir. Kemâleddin İbn Yûnus da onu geometriyi en iyi bilen âlimler arasında gösterir.

Trigonometrinin Regiomontanus (ö. 1476) tarafından kurulduğu hakkındaki yaygın kanaatin doğru olmadığı artık anlaşılmış bulunmaktadır. Her ne kadar trigonometriyle ilk defa Me’mûn devri âlimlerinden Habeş el-Hâsib el-Mervezî ilgilenmişse de bu konuyu sistematik bir ilim dalı haline getiren Ebü’l-Vefâ’-dır. Bu husustaki çalışmaları arasında trigonometri teoremlerinin ilk ispatlarını vermiş, “zil” adı altında tanjantı, “kutr-ı zil” adıyla sekantı tarif etmiş ve trigo­nometrik fonksiyonların yayın fonksiyo­nu olarak 15 dakikalık adımlarla hassas cetvellerini gerçekleştirmiştir. Kendisin­den önce bu alanda çalışan Mervezî’nin cetvelleri, tanjant ve kotanjantı yayın fonksiyonu halinde vermediği gibi Ebü’l-Vefâ’nınkiler kadar sıhhatli de değildir. Ebü’l-Vefâ, , toplam ve farkları 90 dereceden küçük iki yay olmak üzere eşitsizliğini bulmuş ve sonradan kendi adıyla anılan bu teoremi kullanıp sin 30′ dakikayı sekiz ondalığa kadar doğru ola­rak sin 30′ — 0,00872653672 şeklinde hesaplamıştır. Bundan başka formüllerini de bularak ya­rım açının sinüs ve kosinüsünün hesa­bını sağlamıştır. Ayrıca bazı küresel üç­gen problemlerinin çözümü için de çeşit­li metotlar geliştirmiştir. Büyük harfler açılan, küçük harfler kenarları ve A dik açıyı göstermek üzere bir küresel dik üçgende – eşit­liklerini bulmuştur. Bunların yanında eğik açılı küresel üçgenler için sinüs teore­mini de ispat etmiştir. Parabolün nokta nokta çizimi için yeni bir metot gelişti­ren Ebü’l-Vefâ’nın ayrıca geometrik çi­zimlerle ilgili kısmen Hint modellerine dayanan bazı önemli çalışmaları da var­dır. Pergelin bir tek açıklığıyla daire içi­ne kare çizimini ve verilen bir kare içine eşkenar üçgen çizimini ilk defa Ebü’l-Vefâ yapmıştır. Ayrıca düzgün çokyüzlü-ler problemiyle uğraşmış, yedi ve dokuz kenarlı düzgün çokgenlerin yaklaşık çi­zimlerini vermiştir. Onun cebir ve denk­lemler teorisine de çeşitli katkıları var­dır ve özellikle x4 + px3 – r denkleminin çözümünü iki parabolün ara kesitini ala­rak bulması dikkat çekicidir.

Ebü’l-Vefâ’nın astronomi çalışmaları arasında büyük önem taşıyan orijinal ra­satlarla tesbit ettiği yeni parametreler asırlar boyunca kullanılmıştır. el-Mecis-fî adlı eserinde Danimarkalı astronom Tycho Brahe’den (ö. 16011 çok önce ayın değişimini de (tâdil, varyasyon) incelemiş ve Ebû Nasr İbn Irak’ın eserlerini bazı noktalarda tenkit etmiştir. Bu konudaki görüşleri ve tanjantla İlgili buluşlarının orijinalliği XIX. yüzyıldan beri ilim tarihçi­leri arasında tartışılmaktadır. Astronomi­ye yaptığı büyük katkılardan dolayı ayın bir kraterine onun adı verilmiştir.

İlgili Makaleler