Henri Lefebvre 1960 ve 1970’li yıllardaki yazı-
larında kent sosyolojisine Marksist bir bakış açı-
sı kazandırmıştır. Bu bakış açısı ile Lefebvre;
sermaye yatırımı, kâr, kira ve sınıfsal sömürü
gibi kavramların kentsel sosyoloji alanına nasıl
dahil edilebileceğini göstermiştir. Temelde devlet
ve yatırımcıların kâr için dikkate aldıkları mekânı
‘soyut mekân’ (abstract space) olarak kavramsallaştı
rır. Gündelik hayatta kullanılan mekânı
da ‘sosyal mekân’ (social space) olarak adlandı
rır. Lefebvre soyut ve sosyal mekân arasındaki
çatışmanın sınıf çatışmasına benzer şekilde
kapitalist toplumda temel olduğunu savunmuştur.
Castells, kentsel sistemin bireylerin kendi
emek güçlerini (devlet aracılı tüketimi: kanalizasyon,
elektrik, ulaşım, vb. gibi) yeniden üreten
bir sistem olduğunu ve bu nedenle kentsel
bir analizin parçası olması gerektiğini savunmuştur.
David Harvey için, kentsellik, tıpkı bir endüstriyel
‘ürün’ gibi üretilen kentsel mekânın de-
ğişim ve tüketim değerini belirleyen en önemli
şziksel ve sosyal ortamdır. Bu nedenle, bu yapı-
lı çevrenin üretilme yolu “sermaye birikim sürecinin”
bir parçası haline gelir.
John Logan ve Harvey Molotch, siyaset ve ekonominin şehirlerin
şekillenmesindeki etkileşimini tartışır. şehirler,
seçkinler tarafından kontrol edilen “büyüme
makineleri”dir. Bu seçkinler kendi işlerinin
kârını gözeterek kentlerin büyüme hedeşi
stratejilerine/eylem planlarına destek olurlar. Sonuç
olarak, çağdaş kent sosyolojisinde etkili olan
ekonomi politik yaklaşım, ekonomik dönüşümlerin
kent dokusunu nasıl etkilediğini; kamu politikaları
nın kentsel alanları ve bölgeleri nasıl
analiz edeceğini; kentsel mahallelerde yapılan
yatırımların niteliğini; kentsel sosyal grupları ve
değişim için iddiaları analiz etmeye ve açıklamaya
çalışmaktadır.
Postmodern kentin özelliklerini ayırt edebilmek.
Postmodern kentsel kuram, Henri Lefebvre’nin
kentsel kuramına, daha da önemlisi onun ‘mekânı
n üretimi’ konusunda geliştirdiği şkirlere dayanı
r. Soja, Postmodern şehirdeki kentsel dönüşümün
altı sürecini Los Angeles kentinin oluşumu
ve gelişmesini örneği üzerinden şöyle açıklar:
a) Bölgesel kent; b) Yeniden yapılandırılan
kentsel siyasal iktisat sürecinde daha esnek (şexi-
city/esnek kent) üretim biçimiyle post-fordist
sanayi metropolünün oluşumu; c) Kültür, sermaye
ve emeğin küreselleştiği bir dünya kenti (Cosmopolis)
oluşumu; d) Toplumsal kutuplaşmanın
arttığı, sosyal- mekânsal eşitsizlik açıkça görünür
olduğu “çifte kent” (ikili kent); e) Son derece
kontrollü ve güçlendirilmiş alanlarda kapalı toplulukları
n yaşadığı carceral kent (Carcereal Archipielagos)
f) Gerçek dünyanın simülasyonları
ile kentsel yaşam deneyimimizi etkileyen hipergerçek
(hyper-real) ve taklit/sahte (simulacrum)
mekânlardan oluşan sanal kent (SimCity) imgesi.