Besasiri Kimdir, Hayatı, Dönemi, Hakkında Bilgi
Ebü’l-Hâris Arslan b. Abdillâh el-Muzaffer (ö. 451/1060} Büveyhîler’în son devrinde yaşayan bir Türk kumandanı.
İlk efendisinin Fars bölgesindeki Besâ (Fesâ) şehrinden olması sebebiyle Besâ-sîri nisbesini aldı. Büveyhî emirlerinden Bahâüddevle’nin azatlısı olmakla birlikte esas şöhretini Celâlüddevle devrinde kazanmıştır. Büveyhî Emîrj el-Melikü’r-Rahîm Hüsrev Fîruz zamanındaki (1048-1055) karışıklıklar sırasında huzur ve sükûnun sağlanmasında önemli rol oynadı ve Bağdat askerî valiliğine tayin edildi. Besâsîrî’nin kuvvetli bir muhalifi olan Abbasî Veziri Reîsürrüesâ İbnü’l-Müslime, Tuğrul Bey iie irtibat halindeydi. Besâsîri onu Tuğrul Bey’e bağlı Oğuzlar’la iş birliği yapmakla suçluyordu. Vezir ise Besâsîrî’yi Fatımî Halifesi Müstansır-Bil-lâh adına faaliyette bulunmakla itham ederek onu ordudaki Türkler’in ve Halife el-Kâim Biemrillâh’ın gözünden düşürmeye muvaffak oldu. Bu sırada Halife Kâim-Biemrillâh’ın davetini kabul eden Tuğrul Bey, görünürde hac farîzasını yerine getirmek, aslında ise Suriye ve Mısır’a hâkim olan Fatımî Devleti’ni ortadan kaldırmak gayesiyle Bağdat’a geidi. Besâsîrî şehirden uzaklaşıp Hille Emîri Dübeys’in yanına sığınmak zorunda kaldı; çok geçmeden de oradan ayrılarak Rahbe’ye gitti ve Fâtımîler’den yardım istedi. Fatımî halifesi onun bu isteğini kabul etti. Besâsîrî bu yardıma karşılık Fâtımîier adına Bağdat’ı zaptedecek ve Selçuklular’ın Suriye ve Mısır’a ilerleyişini durduracaktı. Fatımî halifesi ona Rahbe valiliğini vererek askerî yardım gönderdi. Besâsîrî bundan sonra Selçuklularla mücadeleye girişti ve Mezyedîler’den Dübeys b. Ali ile birlikte harekete geçerek Kutalmış ve Musul hâkimi Kureyş kumandasındaki bir orduyu Sincar’da mağlûp etti. Daha sonra Musul’u da ele geçirerek hutbeyi Fatımî Halifesi Müstansır-Billâh adına okuttu. Tuğrul Bey buna karşılık vermekte gecikmedi; 19 Ocak 1057de Bağdat’tan ayrılarak Musul üzerine yürüdü ve şehri zaptetti. Besâsîrî İse Rahbe’ye çekildi. Öte yandan Selçuklu tahtını ele geçirmek isteyen İbrahim Yınal da Besâsîrî ile iş birliği yaparak Fâtımîler’in desteğini sağladı. Tuğrul Bey’İn Bağdat’tan ayrılması üzerine Besâsîrî Bağdat’a girerek hutbeyi Fatımî Halifesi Müstansır-Billâh adına okuttu. Abbasî Halifesi Kaim-Biemrillâh ve veziri İbnü’l-Müslime, o sırada Besâsîrî’nin müttefiki olan Ukaylî Emîri Kureyş’in himayesine girdiler. Kureys halifeyi, Fırat üzerindeki Hadîsetü Âne Kalesi hâkimi olan yeğeni Muhâriş’in yanında bırakmayı uygun buldu. Besâsîrî İbnü’l-Müslime’nin kendisine teslim edilmesinde ısrar etti ve onu korkunç işkencelerle öldürttü. Daha sonra Vâsıt ve Basra’yı da ele geçirdi.
Besâsîrî’nin çok geçmeden Fâtımîler’le arası açıldı. Bu arada Tuğrul Bey de İbrahim Yınal’a karşı büyük bir zafer kazandı. Selçuklulardın isteği üzerine Halife Kaim-Biemrillâh, Mu-hâriş tarafından Bağdat’a gönderildi. Daha Önce, adına hutbe okutup para bastırması ve Kâim-Biemrillâh’ı tekrar makamına iade etmesi şartıyla Bağdat’ta kalması için Tuğrul Bey’in kendisine yaptığı teklifi reddeden Besâsîrî, onun Bağdat’a hareketini öğrenince şehri terkedip Dübeys’in yanına sığındı. Humar Tegin Tuğrâî idaresindeki Selçuklu süvarileri Besâsîri’nin arkasından yetiştiler. Yapılan şiddetli savaşta Besâsîrî ele geçirildi ve Küfe yakınındaki Sakyülfurât’ta öldürüldü.
DİA