Atatürk Türk Sanatı, Sanatına Verdiği Önem
Atatürk, Türk tarihi ve Türk dili kadar Türk sanatına da önem veren bir devlet adamıdır. 16 Mart 1923’te Adana’daki bir konuşmasında, “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” diyerek bir milletin yaşaması, dünya milletleri arasında bir varlık olarak kendini gösterebilmesi için bir sanata sahip bulunması gerektiğini vurgulamıştı. 29 Ekim 1933’teki nutkunda da, “Şunu da ehemmiyetle tebarüz ettireyim ki yüksek bir insan cemiyeti olan Türk milletinin tarihî vasfı da güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki milletimizin güzel sanatlara sevgisini… her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek millî ülkümüzdür” sözleriyle Türkler’in sanat severliğine ve bu sahada yükselmeleri gerektiğine İşaret ediyordu.
Sanatı seven ve Türk sanatının güzelliğini takdir eden Atatürk bilhassa Koca Sinan’a hayranlık duyuyordu. Bu sebeple, Türk Tarih Kurumu tarafından Sinan hakkında bir kitabın hazırlatılmasını istemiş ve bu işin yürütülmesini M. Fuad Köprülü ile A. Gabriel’e havale ettirmişti. 1931’de basılan bir broşür, Türkçe ve Fransızca olarak yayımlanması tasarlanan bu eserin alacağı biçim hakkında bir fikir verdiği gibi içindeki kısa önsözde iki uzmana yardımcı olacak ekibin kimlerden oluştuğunu da göstermektedir. Ancak bu eserin hazırlanıp yayımlanması o tarihlerde gerçekleşmemiştir. Ali Saim Ülgen ve arkadaşları tarafından hazırlanan çizimler uzun yıllar Türk Tarih Kurumu’nda bekledikten sonra yayımlanabilmiştir. Bunun yanında Atatürk, Türk Tarih Kurumu’na 2 Ağustos 1935 gecesi yazdığı bir notla Sinan’ın heykelinin yapılması emrini vermişti. Bu istek de daha sonraki yıllarda Ankara’da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi ön bahçesine dikilen Hüseyin Özkan’ın (Anka) eseri bir heykelle yerine getirilmiş oldu.