Afşin Bey Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi
XI. yüzyılın en tanınmış Selçuklu beylerinden. “Afşin”, aslında Üşrûsene beylerinin unvanı idi. Bununla beraber kelime, bu Oğuz beyinin unvanı değil adı olmalıdır. Afşin’in babasının adı Bekçi’dir. Tuğrul Bey zamanında Anadolu’ya yapılan akınlar. 1063’te Alparslan’ın tahta geçmesi üzerine Bizans için daha tehlikeli bir hal almıştı. Bunun başlıca sebeplerinden biri. Bizans ucunda yaşayan Oğuz (Türkmen) gruplarının Seyhun boylan ile Horasan’dan gelen yeni ve kalabalık oymaklarla daha da güçlenmiş olmalarıdır. Bu gruplardan birinin Arrân’da (Errân), diğerinin Azerbaycan’da, bir başkasının da Van gölü çevresinde yurt tuttukları anlaşılmaktadır. Sonuncu grup, “Horasan Sâlân” unvanını taşıyan bir kumandan tarafından idare edilmekteydi. İşte Afşin, tarih sahnesinde ilk defa bu Oğuz grubunun en büyük beylerinden biri olarak görülmektedir. 1066 yılında Hâcib Gümüş Tegin. yanında Emîr Afşin ve diğer beyler olduğu halde Murat ve Dicle boylarındaki bazı yerleri aldıktan sonra Nizip’i kuşattıysa da alamadı. Bunun üzerine Hısnımansûr (Adıyaman) yöresine girdi, burada pek çok ganimet elde etti; geri dönerken de Bizans’ın Urfa Valisi Aruandanos ile karşılaştı. Yapılan savaşta Aruandanos mağlûp oldu ve esir düşerek kumandanları ve bazı askerleriyle birlikte Urfa önünde satıldı. Afşin daha sonra pek çok esir ve ganimetle geri döndü.
Emîr Afşin, bu önemli seferde büyük rol oynamasına rağmen, Gümüş Ti-gin’in kardeşini Ahlat’ta öldürmesine kayıtsız kalamadı ve Gümüş Tegin’i Öldürdü. Ancak sultan tarafından cezalandırılacağından korkup adamlarıyla birlikte Ayıntab taraflarına geldi. Orada akınlar yaptıktan sonra Antakya bölgesine İndi, burayı da görülmemiş bir şekilde talan etti ve Antakya şehrini kuşattı (1068). Bu sırada Alparslan’ın, kendisini bağışladığı haberinin gelmesi üzerine Antakyalılar’la anlaştı. Buna göre Antakyalılar Türk kumandanına 100.000 altınla aynı değerde kıymetli kumaş (dîbâc) ve eşya verdiler. 2 Mayıs 1068’de Alparslan’ın yanına gitmek üzere Antakya’dan ayrıldı.
1069’da Bizans Hükümdarı Romanos Diogenes büyük bir ordu ile Halep bölgesinde savaşırken Emîr Afşin de Anadolu içlerine girip Sakarya kıyılarına kadar gitmiş, bir Bizans kumandanının yardımıyla Sivrihisar’ın güneyindeki Am-mûriyye (Amorion) şehrini zaptedip yağmalamıştı. Buradan İstanbul’a doğru ilerlerken Romanos Dİogenes’e ait altı bin attan oluşan bir sürüyü de ele geçirdi. Faaliyetlerinden haberdar olan Romanos Diogenes yolunu kesmek istediyse de başaramadı ve Afşin Çukurova’dan geçerek Antakya bölgesine ulaştı. Çevreyi yağma ettikten sonra Antakya’yı tekrar kuşattı, fakat şehir halkının teklif ettiği 20.000 altını kabul edip kuşatmayı kaldırdı.