Mahmud bin Muhammed Tapar Kimdir, Hayatı, Dönemi, Hakkında Bilgi
Mugîsü’d-dünyâ ve’d-dîn yemînü emîri’l-mü’minîn Ebü’l-Kâsım Mahmûd b. Muhammed Tapar b. Melikşâh es-Selcûki (Ö. 525/1131) Irak Selçuklu sultanı (1118-1131).
498’de (1105) doğdu. Babası Sultan Muhammed Tapar, ölümüyle sonuçlanan hastalığının son günlerine rastlayan 511 yılı kurban bayramında [4-6 Nisan 1118] Oğuz töresine uygun biçimde büyük bir ziyafet tertip ederek sofrasını ve sarayını yağmalattı. Bundan birkaç gün sonra durumunda bir düzelme göremeyince beş oğlundan [Mahmud, Tuğrul, Mesud, Süleyman Şah ve Selçuk Şah] en büyüğü olan Mahmud’u yanına çağırıp ona ölümünün yaklaştığını, tahta çıkıp devlet işlerine nezaret etmesini söyledi; ardından oğlunu 15 veya 23 Zilhicce 511’de [9 veya 17 Nisan 1118] Büyük Selçuklu tahtına çıkararak emîrlerden biat aldı.[358] Sultan Muhammed Tapar 24 Zilhicce’de (18 Nisan) ölünce Mahmud, devlet erkânının desteğiyle on dört yaşında iken Büyük Selçuklu tahtına çıkınca cülus bahşişi olarak 10 milyon dinar dağıttı. Ertesi gün camilerde hutbe onun adına okunmaya başlandı. Abbasî Halifesi Müstazhir-Billâh, 13 Muharrem 512’de {6 Mayıs 1118) Bağdat’ta Mahmud adına hutbe okutarak saltanatını tasdik etti.
Hâcib-i Büzürg Ali Bâr ve kâtibi Ebü’l-Kâsım Dergezînî gibi bazı devlet erkânı ve kumandanlar, yaşının küçüklüğünden faydalanarak Mahmud’u nüfuzlarını genişletmek amacıyla amcası Horasan Meliki Sencer aleyhine kışkırttılar. Zübdetü’n-Nusra’da on madde halinde sıralanan yolsuzlukları ve haince planları haber alan ve sultanlığını ilân eden Sencer (14 Haziran 1118), bu yolsuzluk ve kışkırtmalara bir son vermek ve Büyük Selçuklu tahtının tek sahibi olmak için yeğeni Mahmud üzerine yürüdü. Sencer’in hareket ettiğini öğrenen Mahmud. amcasına çeşitli hediyeler gönderip yılda 20.000 dinar vergi ödemeyi önerdi. Ancak Sencer, devlet adamlarının yeğenini tahakküm altına aldıklarını söyleyerek yoluna devam etti. Sencer’in yanında Gazneli meliki, Sîstan hâkimi Ebü’l-Fazl Tâcüddin Nasr b. Halef, Kutbüddin Hârizm-şah. Kâkûyîier’den Alâüddevle Gerşâsb, İsmâiIÎIer ve bazı gayri müslim Türk zümreleri de bulunuyordu.