Tarihi Şahsiyetler

Yusuf Akçura Kimdir, Hayatı, Düşünceleri, Eserleri, Hakkında Bilgi

Yusuf Akçura (1876-1935)

Türk düşünce adamı ve tarihçi. Türkçülük akımının önde gelenlerindendir.

1876’da, Volga kıyısındaki Simbirsk kentinde doğdu. Babasının ölümü üzerine 1883’te annesiyle İstanbul’a geldi, ilk ve ortaöğrenimini tamamladıktan sonra Harp Okulu’na girdi. 1897’de kurmay sınıfına geçti. Jön Türkler’le ilişkisi nedeniyle tutuklandı. Harp Divanı’nca askerlikten çıkarılarak Fizan’a sürüldü. Bir süre sonra rütbeleri geri verilerek Trablusgarp’ta görevlendirildi. Burada bir yıl kaldıktan sonra 1899’da Fransa’ya kaçtı. Ecole Libre des Sciences Politiques’de siyasal bilimler okudu. Albert Sorel ve Emil Boutmy’den ders aldı. Türk milliyetçiliği konusundaki görüşlerini geliştirdi. 1903’te Osmanlı Saltanatı Kurumlarının Tarihi Üstüne Bir Deneme adlı bir bitirme tezi hazırladı. Paris’teki öğrencilik döneminde Şurâ-yı Ümmet ve Ahmet Rıza’nın Fransızca olarak yayımladığı Meşveret gazetelerine yazılar yazdı.

Öğrenimini tamamladıktan sonra Rusya’ya döndü. Bir süre amcasının fabrikalarında çalıştıktan sonra, Kazan’daki Muhammediye Medresesi’nde tarih, coğrafya ve Türk edebiyatı öğretmenliği yaptı. Rusya’da 1905 devrimini izleyen yönetim değişikliği ve parlamentonun (duma) kurulması üzerine,Türkler’ in bu parlamentoda nüfusları oranında temsil edilmeleri için çalıştı. Rusya Türkleri’nin ileri gelenleriyle ilişki kurarak Rusya Müslümanları İttifakı adlı siyasi partinin kurulmasına öncülük etti. Partinin önde gelen yöneticilerinden biri olarak, Türkçülük konusundaki görüşlerini Türk toplulukları arasında yaymaya çalıştı. Türkler’in gazete çıkarmalarına izin verilmesi üzerine Kazan’da ilk günlük gazete olan Kazan Muhbiri’nı çıkarmaya başladı. İki yıl süren bu çalışmalar, çarlık yönetiminin baskısı sonucu sınırlandırıldı.

Bu yıllarda, Abdülhamid yönetimine karşı çalışanlarla ilişki kurdu. 1904’te Mısır’da yayımlanan Türk gazetesine “Uç Tarz-ı Siyaset” adlı ünlü makalesini gönderdi.

1908’de II. Meşrutiyet’in ilanından sonra İstanbul’a geldi. Harp Akademisi, Darüşşafaka, Medresetü’l-Vaizin ve Darü’l-Muallimin’de siyasi tarih öğretmenliği yaptı. 1909’da İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesi’nde, 1914’te Mülkiye Mektebi’nde tarih dersleri verdi. Mülkiye’deki görevi 1915’te okulun kapatılması üzerine sona erdi; 1916 Darülfünun reformuyla da kadro dışı bırakıldı.

İlgili Makaleler