Tarihi Şahsiyetler

Victor Francis Hess Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

HESS, Victor Franz (1883-1964)

Avusturya asıllı ABD’li fizikçi. Kozmik ışınların keşfine ilişkin öncü araştırmalarıyla tanınır.

Victor Franz (sonradan Francis) Hess, 24 Haziran 1883’te Steiermark’taki Schloss Waldstein’da doğdu, 17 Aralık 1964’te New York Eyaleti’nin Mount Vernon kentinde öldü. Fizik ve matematik öğrenimi gördüğü Graz Üniversitesi’nden 1906’da doktora derecesini alarak, iki yıl aynı üniversitede doktora sonrası çalışmalarını sürdürdü 1910’da Viyana Universitesi’nin yeni kurulan Radyum Araştırma Enstitüsü’nde asistanlığa, ertesi yıl da doçentliğe getirildi. 1920’de aynı görevle Graz Üniversitesi Denel Fizik Enstitüsü’ne atanan Hess, 1921-1923 arası izinli olarak gittiği ABD’de U.S.Radium Corporation’ın araştırma laboratuvarım kurdu ve yöneticiliğini üstlendi. Ülkesine dönüşünde, 1925’te Graz Üniversitesi’nde profesörlüğe yükseltildi, 1931’de de Innsbruck Üniversitesi fizik profesörlüğüne ve yeni kurulan Radyoloji Enstitüsü’nün yöneticiliğine atandı. 1938’de, Almanya’nın Avusturya’yı işgali üzerine ülkesinden ayrılarak ABD’ye yerleşen ve New York’ taki Fordham Üniversitesi’nde fizik profesörlüğüne getirilen Hess, 1944’te Amerikan uyruğuna geçti ve 1956’da emekliye ayrılıncaya değin aynı üniversitede öğretim görevi yaptı.

1936 Nobel Fizik Ödülü kozmik ışınların keşfine ve niteliklerinin anlaşılmasına ilişkin çalışmaları nedeniyle Hess ve bu ışınlar arasında pozitronun varlığını bulan Anderson arasında bölüştürüldü.

Hess’in Radyum Araştırma Enstitüsü’ne katıldığı yıllarda, bir araştırma grubu atmosferdeki iyonlaşma üzerinde çalışıyordu. O sıralarda, bu iyonlaşmanın nedeni genellikle ortamda var olan radyoaktif maddelerin etkisine bağlanıyordu. 1910’da Theodor Wulf, Eiffel kulesinden yaptığı ölçümlerle, yerdeki radyoaktif kaynaktan 300 m yüksekteki iyonlaşmanın, 300 m yatay uzaklıktakinden daha güçlü olduğunu saptadı. Ertesi yıl da Hess, balonla 5.350 m yüksekliğe kadar çıkarak atmosfer iyonlaşmasını ölçtü ve deniz yüzeyinden 150 m’ye kadar olan yükseltilerde ışıma iyonlaşmasının havanın beklenen soğurma gücüne oranla azaldığını, buna karşılık, sanki kaynak atmosferin ötesindeymişçesine, yükseldikçe ışımanın arttığını gösterdi. Ayrıca, iyonlaşma yeğinliğinin gece gündüz farkı göstermediğini, dolayısıyla kaynağın doğrudan Güneş ya da Güneş ışınları olamayacağını belirledi.

Daha sonra Avrupa’nın çeşitli yörelerinde, Güney Amerika ve Büyük Okyanus’ta iyonlaşma ve ışıma ölçümleri yapan Hess, “ultra ışınım” adını vermek istediği bu olgunun atmosfer dışından kaynaklandığına ilişkin görüşünü yıllarca benimsetemedi. Sonradan, Millikan’ın “kozmik ışınlar” diye adlandırdığı bu İyonlaştırıcı ışımanın gerçek niteliği zamanla Hess’i haklı çıkardı. Genellikle evrenin derinliklerinden gelen ve çok yüksek enerjili protonlardan oluşan kozmik ışınlar, atmosfere girdiğinde atomlarla çarpışarak çeşitli atomaltı parçacıklar ve ışınlar oluşturur. Bu parçacıklardan ilk keşfedilenler, artı yüklü elektronlar olan pozitron’lar, müon’lar (mü mezonları) ve pion’lardır (pi mezonları); çekirdek içi etkileşmelerin anlaşılmasında ilk önemli adım bu parçacıkların bulunmasından sonra gerçekleştirilebilmiştir.

1924’te, aşırı radyoaktif ışıma nedeniyle bir elinin başparmağını yitiren Hess, son yıllarında radyoaktifliğin doğurduğu biyolojik ve tıbbi sorunlara özellikle de bu tür maddelerle çalışmak zorunda kalanların iş güvenliği konusuna eğilmiştir.

•    YAPITLAR (başlıca): Die elektrische Leitfahigkeit der Atmosphare und ihre Ursachen, 1926, (“Atmosferin Elektrik İletkenliği ve Nedenleri”); Die Weltraumstrahlung und ibre biologischen Wirkungen (J.Eugster ile birlikte), 1949, (“Kozmik Işınlar ve Biyolojik Etkileri”).

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

İlgili Makaleler