Türk Edebiyatı

Türkiye Yayıncılık Tarihi (Cumhuriyet dönemi 1923-1975)

YAYIN

Cumhuriyet dönemi yayın hayatımızın gelişmelerini incelerken, toplumun geçirdiği dönemleri de göz önünde bulundurmak gerekir. Bu nedenle türk yayıncılığının gelişmesini yedi dönemde incelemek yerinde olur.

Atatürk dönemi (1923-1938)

Atatürk’ün işbaşında olduğu ve Kemalist devrimlerin gerçekleştirildiği bu dönemin ilk beş yılında, basın ve yayın alanında hâlâ arap harfleri kullanılıyordu. Latin harflerinin kabul edildiği 1928 Harf Devrimi’ne kadar dikkati çeken yayınlar, daha çok Ankara’da yapılan devlet yayınları oldu. Yeni rejimi tanıtan kitapların yanı sıra hukuk konularına, çağdaş bilim ve tekniği halka tanıtıcı eserlere önem veren bu yayınlarda, halkı eğitici, aydınlatıcı ucuz kitap yayımına öncelik tanınıyor, Anadolu’nun tarih, coğrafya ve folklor yönünden tanıtılmasına çalışılıyordu. Bu dönemde en önemli yayın olayı, hiç kuşkusuz 1927’de Atatürk’ün Büyük nutuk’unun basılması oldu.

Ankara’daki kitapların tümünü devlet ve devlete bağlı kuruluşlar yayımlarken, İstanbul’daki yayımcılar da yeni koşullara ayak uydurmak için ellerinden geleni yaptılar ve Halide Edip Adı var, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Falih Rıfkı Atay, Aka Gündüz gibi Millî Mücadele’nin önde gelen yazarlarının eserleriyle, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Reşat Nuri Güntekin, Mahmut Yesari gibi halkın çok tuttuğu yazarların eserlerini bastılar. Bir süre sonra Kurtuluş Savaşı ile Cumhuriyet’in ilânı, İstanbul yayımcıları için en gözde konulardan biri olmuştu. Artık savaş komutanlarının biyografilerini ve savaş a-nılannı içeren büyüklü küçüklü kitaplar yayımcıların vitrinlerini süslüyordu. Latin harfleri kabul edilince, 1928-1929 ders yılının başında okullarda yeni harflerle basılmış ders kitapları okutulmağa başladı. Arap harflerinin kesinlikle yasak edilmesi yayın hayatında büyük bir bunalım doğurmuştu. Eski yazıyle basılmış kitaplar işportaya düşerken, mürettiphanelerini yeni harflere çeviremeyen basım-evleri de çalışamaz hale gelmişti. Bununla birlikte, bu bunalım çok sürmedi ve Kanaat, İbrahim. Hilmi gibi eski yayımcıların yanında, Ahmet Halit Remzi, Vakit, inkılâp, Semih Lütfü gibi yeni kuruluşlar birbirini izledi. Bu yıllarda devletin yayımcılara yardım elini uzattığını görüyoruz. Yayımcılar, okul kitaplarının yanı sıra edebiyat eserleri de yayımlayarak türk kültürüne değerli eserler kazandırma çabasına giriştiler.

Türk yayımcılığı bu yönde gelişirken, A-tatürk de yeni bir devrime girişmişti, 1932’de Ankara-‘da Türk Dil Kurumu, az Sonra da Türk Tarih. Kurumu kuruldu. Bu girişimler, özellikle dil ve tarihle ilgili kitapların yayımına birdenbire hız kazandırmıştı. İlk olarak Hüseyin Kâzım Kadri’nin Büyük türk lügati’nin basılmayan son iki cildinin baskı işi bitirildi. Ardından, liselerde okutulmak üzere hazırlatılan dört ciltlik tarih kitabı basıldı. Birinci Türk Tarih Kongresi tutanakları yayımlanarak okullara paraslz dağıtıldı. Bir yandan türk dili ve tarihiyle İlgili e-serlör birbirini izlerken, bir yandan da Türk Dili ve Türk Tarih Kurumu Belleteni adlı dergiler yayımlanmağa başlamıştı.

1934’te kabul edilen bir kanunla Basma Yazı ve Resimleri Derleme Müdürlüğü kuruldu. Bu müdürlük Türkiye bibliyografyası adlı bir süreli yayın çıkarmağa başladı. Milli Eğitim Bakanlığı’nda bağımsız bir Yayın Dairesi düzenlenerek Devlet Basımevi ve Derleme Müdürlüğü bu daireye bağlandı. Cumhuriyet’in onuncu yılında çıkarılan kültür madalyasının satış geliriyle de Atatürk’ün Büyük nutuk’u yeni harflerle yeniden yayımlandı. Pro-fesörlerce hazırlanan 450 bilimsel kitabın çeviri ve yayımlanması işine de yine o yıllarda girişilmişti. Türk Ocakları, Halkevi adını alarak çalışmalarını sürdürürken, yeni kurulan halkevleri Anadolu’nun dört bucağında kitaplar yayımlıyor ve bunlar gittikçe artan bir ilgiyle karşılanıyordu. 1928-1-938 yıllan arasında Türkiye’de 16 048 kitap yayımlanmış, bunlar arasında sosyal bilimler, uygulamalı bilimler ve edebiyat türünden olanlar ön sırayı almıştır.

İlgili Makaleler