Sururi Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

SÜRURÎ (1752-1814)

Osmanlı Divan şairi. Ustaca düşürdüğü manzum tarihlerle tanınmıştır.

Osman Sürurî 11 Şubat 1752’de Adana’da doğdu, 2 Şubat 1814’te İstanbul’da öldü. Adana’da öğrenim gördü. Genç yaşta Hüznî mahlasıyla şiirler yazmaya başladı. 1779’da Mekke mollalığından İstanbul’a dönen Yahya Tevfik Efendi ile birlikte Adana’ dan İstanbul’a geldi. Onun tarafından mahlası Sürurî’ ye çevrildi. Şeyhülislam Esadzade Mehmed Şerif Efendi’den mülazemet aldı. Çeşitli kasabalarda kadı naibliklerinde, Eski Zağra kadısı Sümbülzade Vehbî’ nin kethüdalığında, 1797’de Yenipazar, 1801’de Mostar kadılıklarında bulundu.

Sürurî şiirlerinde fazla başarılı olmamış, manzum tarih düşürme sanatını yeğlemiştir. Bu sanatta gerçek kişiliğine ulaşmıştır. Çok önemli ya da sıradan olaylara büyük bir yetenekle, konuşur gibi tarihler söylemiştir. 1801’de Mısır’ın Fransızlar’ca alınmasına birbirinden değişik altmış sekiz tarih düşürmüştür. Divan’inin büyük bölümü yalnız tarihlere ayrılmıştır. Kendinden önce gelen ve çağdaşı şairlerden ve kendinden seçtiği tarih mısralarından oluşan bir de Mecmua’sı vardır. Burada bulunan kimi tarihler Divan’ında yoktur.

Sürurî, mizah, hiciv, hezel türünde de şiirler yazmıştır. Bu tür şiirlerinde Havayî mahlasını kullanmış, bunları Hezeliyât’ında toplamıştır. Antepli Aynî, Refî-i Kâlâyî, Amidli Refiî gibi döneminin şairleriyle hicivleşmiştir. Özellikle Sümbülzade Vehbî ile karşılıklı yazdıkları şiirler, zaman zaman sövgüye kadar varmıştır. Nükteye yatkın olduğundan, III. Selim’e yazdığı “verir” kasidesinde bile kendini mizahtan kurtaramamıştır.

• YAPITLAR (başlıca): Divan-ı Sürürî, (ö.s.), 1839; Sürûrî Mecmuası, (ö.s.), A. Cevdet Paşa, (yay.), 1882 ;Hezeliyât-ı Sürûri, (ö.s.), ty.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi