Nedir ?

Pabucunu Dama Atmak Deyimi, Anlamı, Hikayesi

Pabucunu Dama Atmak

“Pabucunu dama atmak” tâbiri de asıl kaynağını mutasavvıfe’den alır. Fütüvvetnâmelerden öğrenildiğine göre Ahî teşkilatları, sanat ve zenaat erbabının tarîkat âdabı katılmış loncaları idiler. Her sanat ve zanaat erbabının (yani loncanın) bîr pîri bulunurdu. Bu pîr ya bir peygamber veya bir velidir.

A. Gölpınarlı, Tasavvuf’tan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri adlı eserinde bu konuda şöyler der, “doğruluk temeline dayanan ve çok sıkı bir disipline tâbi bulunan Fütüvvet ehli, o sanat yahut zanaata intisâb edeni muayyen bir çıraklık devresinden sonra törenle ustalığa çıkarırlardı. Hiç bir kimse kendi kendine ustalık edemez, dükkan açamazdı. Her şehirde, sanat ve zanaat erbabının “Ahî-kardeşim” denen bir şeyhi bulunur, bütün sanatkarların şeyhleri de “Ahî-Türk” yahut “Ahî-Baba” denen “Reisü’l-ahiyyetü’l-fityân-Fütüvvet Ehli Ahilerinin Reisi” diye de anılan tâbir idi. Herhangi bir dükkancı, esnaftan biri fütüvvet yoluna uymayan bir harekette bulunursa, tâbi olduğu loncaya ödeyeceği parayı vermez veya işine düzen karıştırır, meselâ teraziyi hileli tutar, her hang bir kötü iş yaparsa, dükkanının önünde, fütüvvet erenlerinin, şeyhinin ve Ahi-Baba’nın huzurunda, ayakkabıları çıkartılarak niyaz vaziyetinde muhakeme edilir, suçu sabit olursa pabuçları dükkanının damına atılır, dükkanı muayyen bir zaman için yahut daimi olarak kapatılır ve sanatını, alış verişini icrâdan menedilirdi.”

İlgili Makaleler