Edebi Şahsiyetler

Neşati Kimdir, Hayatı, Eserleri, Edebi Kişiliği, Hakkında Bilgi

NEŞATÎ ( ? -1674)

Osmanlı Divan şairi. Kasideleri ve özellikle gazelleri ile tanınmıştır.

Edirne’de doğdu, aynı kentte öldü. Doğum tarihi bilinmiyor. Asıl adı Ahmet’tir. Ancak Sakıb Dede, Sefine-i Mevleviye’de adının Süleyman olduğunu söyler. Yaşamı üstüne yeterli bilgi yoktur. Gelibolu Mevlevihanesi şeyhi Mehmed Dede’ye derviş oldu. Şeyhinin ölümünden sonra geziye çıktı. Anadolu’nun çeşitli yerlerini gezdi. Bir süre Konya’da yaşadı. 1670’te Osman Dede’den boşalan Edirne Mevlevihanesi şeyhliğine atandı. Şeyhlik makamında dört yıl kalabildi. Fasih Ahmed Dede, ölümüne “Neşati gitmeğile eyledi mahzun ahbabı” tarihini düşürmüştür.

Şiirlerinde önceleri Semendi mahlasını kullandıy-sa da, şeyhi olan Ağazade’nin isteği üzerine bunu Neşatî’ye çevirdi. 17.yy’ın en usta, en değerli şairlerinden biridir.Divan’mda. sûfiyane şiirleri pek azdır, bir rubai ile birkaç dizeyi geçmez. Bu yüzden bir tasavvuf şairi sayılmaz. Mevlevi dedesi olmasına karşın, şiirine tarikatına ilişkin öğeleri fazla sokmamıştır. Ancak Mevlânâ Celâleddin Rumî’yi saygıyla anar, onun kapısında köle olduğunu belirtir.

Neşatî, Nef’î yolunda yürümüş, gazellerinde, özellikle kasidelerinde büyük ölçüde onun etkisinde kalmıştır. IV.Murad, Sultan İbrahim ve IV. Mehmed’e Köprülü Mehmed Paşa, Köprülü Fazıl Ahmed Paşa’ya, şeyhülislam Bahaî Efendi’ye yazdığı kasidelerde, ustası Nef’î’yi geçtiğini söyler:

“Göreydi şîve-i tarz-ı kasâidim Nef’î
Olurdu sözlerimin çâk-çâk-i hayrâni”.

Kasidelerinden, Neşatî’nin İran şiirini de çok iyi bildiği, Enverî, Hakanî, Zahîr, Rükna gibi ünlü şairleri incelediği, Örfî’nin etkisinde kaldığı anlaşılmaktadır. “Ateşin lehçe ben ol Enver-i Rum’un kim” diyerek kendisinin Anadolu’nun Enverî’si olduğunu söyler. Bu şairlerin kendi şiirlerine haset ettiklerini büyük bir güvenle anlatır. Şerh-i Müşkilât-ı Örfî adlı küçük yapıtında Örfî’nin bir kasidesini şerhetmiştir. Burada üstün Farsça bilgisi ve Örfî’yi ne kadar çok beğenip değer verdiği ortaya çıkar. Şiirlerinde zarif bir üslup, ince bir hayal gücü vardır. Özgün kişiliği gazellerinde görülür. Coşkun duygulardan çok, olgun anlatımı ile dikkati çeker. Akıcı, rindâne, âşıkâne gazelleri vardır. Çağında yüzlerce şaire önderlik yaptığı söylenirse de bunun doğruluğu kuşkuludur.

“Gittin amma ki kodun hasret ile cânı bile
İstemem sensiz olan sohbet-i yârânı bile”

beytiyle başlayan tanınmış gazelini 18.yy’da Nedim, ondan çok sonra da Yahya Kemal tahmis etmişlerdir. Bu da Neşatî’nin değerinin unutulmadığının kanıtıdır. Nailî-i Kadim gibi Sebk-i Hindî’nin (Hint üslubu) öncülerinden sayılır.

Divan’mda gazeller büyük yer tutar. Ayrıca içinde yüz kırk dört beyitlik Edirne Şehrengîzi vardır. Hakanî ve Cevrî’den esinlenerek mesnevi tarzında bir de Hilye-i Enbiya yazmıştır.

•    YAPITLAR (başlıca): Divan, (ö.s.),(S.N.Ergun, Neşatî, Hayatı ve Eserleri, 1933 içinde); Şerh-i Miişkilât-ı Örfî, (Süleymaniye Kütüphanesi, Nafiz Paşa Bölümü No.1514), Hilye-i Enbiya, (ö.s.), 1876.

•    KAYNAKLAR: A.Enver, Semahâne-i Edeb, 1887; S.N.Ergun, Neşatî, Hayatı ve Eserleri, 1933; Sakıb Dede, Sefine-i Nefise-i Mevleviyân, 1867.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi
vikipedi

İlgili Makaleler