Felsefe Akımları

Monizm Nedir, Monist Kimdir? Tanımı, Öğretisi (Felsefe Akımları)

Evreni tek bîr “ilke”ye dayandırarak açıklamaya çalışan öğreti. Özellikle ruhu maddeye, maddeyi de ruha irca eden, diğer bir ifadeyle, ruh ile maddeyi özdeş sayan öğretilerdir. Diğer bir deyişle ister cevher açısından, ister kanunlar ve ilkeler (Fizik veya Mantık), isterse ahlaki ve estetik değerler bütünü yönünden olsun bütün varlığı tek bir ilkeye bağlayan bütün felsefi sistem­lere bu ad verilir. Bu sebeple Spinoza ve bütün panteistler, idealistler, kaba materyalistler, batı mistikleri ve bazı doğu sufileri monisttir.

Monizm, Alman düşünürü Wolf tarafından, Yunanca monos kelimesinden türetilmiştir. Wolf, alemi cevher açısından tek bir ilkeye, unsura indirgeyen görüşlere bu adı vermiştir. Eğer bu unsurlar maddi olursa, (Ostwald, Haeckel, Lenin vb. de olduğu gibi) Maddeci Monizm (Monisme Materialiste); ruh, zihin gibi manevi olgular olursa (Hegel´de olduğu gibi) İdealist Monizm (Monisme İdealiste) adını alır.

Her alandaki çoklukları ruhi birliğe in­dirgeyen ve maddeyi ruhun ürünü sayan Hegel, idealist monist; ruhi varlıkları maddi ilkeye indirgeyen ve ruhun beynin bir işlevi ve maddi dünyanın bîr yansısı olduğunu ileri süren Lenin ise maddeci monisttir. Hangi çeşitten olursa olsun, Monizm, varlığı Descartes´da olduğu gibi, ruh ve maddeye indirgeyen (Düalizm), yahut da Herbart´da olduğu gibi, alemdeki varlıkları birbirine indirgenemeyen birçok ilkeye, esasa dayandıran Çoğulculuk (Plüralizm)´a karşı, zıd bir tavır olarak ortaya çıkmıştır. Önceleri dini alanda görülen ikicilik (Sümerlilerde Yer ve Gök tanrıları, Eski Mısır´da İyilik-Kötülük
yinyang.png 22 122 tanrıları, Çin´de Yin-Yang, İran´da Ehrimen-Hürmüz) hep karşıt iki ilkeyi meydana getirir. Felsefi ikicilik ise İlkçağda ilk olarak ruh (Naus) ile maddeyi (spermeta) ayırmak isteyen Anaksagoras´da görülür; ancak bu iki ilkeyi kesin olarak Descartes ayırır. Çoğulculuk ise Alman filozofu Wolf ve Kant tarafından Solipsizm (Bencilik)´e karşıt olarak kullanılmıştır. Mesela Almanya´da Schelling ve Hegel doktrinlerine karşı olarak Herbart ve Fransız Renouvier´nin doktrinleri plüralisttir. Çoğulculuk bir çeşid maddeci monizme karşı ileri sürülmüş bir anlayıştır. Bu Çoğulculuğun amacı da, evrenin objektif birliğini ve ilkelerini inkar etmek ve bütün bunları tarihi rastlantılar yığınına indirgeyerek diyalektik ve tarihi maddeciliği yıkmaya çalışmaktır.

İkicilik ve Çoğulculuk´a zıt olan monizmi, cevher açısından, mantık ve metafizik açıdan, ilmi, felsefi, ahlaki vb. diğer açılardan ele almak mümkündür. Alman filozofu Wolf, alemi cevher itibariyle tek bir unsura (madde, ruh, fikir) indirgeyen ontolojik doktrinlere bu ismi vermiştir. M. Ostwald´ın fizik doktrini için de bu isim kullanılır. Çünkü Ostwald´a göre cevher olarak tek gerçeklik vardır; o da “enerji” dir; madde, yerçekimi, ısı, elektrik, düşünme vb. enerjinin çeşitli keyfiyetleri (modus)´dir.

hegel.jpg 13 159″ align=”left” />Metafizik ve Mantık açısından, Hegel ve Hegelcilerin varlığı bir sayması, Fichte´nin alemi “Ben” ile açıklayan sistemi, az kullanılmakla birlikte Lotze´un ruhun maneviliğini “Ben”in birliği ile ispat etmesi, Hegel kaynaklı İngiliz idealizmi ve özellikle M. Bradley öğretileri monisttir. Alemi sadece mutlak fikir ile açıklayan ve bütün zıdlann (tez-antitez) bileşimini sentezde toplayan Hegel de metafizik (idealist) bir monizmin temsilcisidir. Hegel sistemine oldukça bağlı görünen Bradley´in sistemi ise dünyanın birliğini, mutlak varlığı, varlığın ruhi anlaşılırlığını kabul eden bir tezdir. Çünkü Ona göre, ancak sonsuz varlık lam olarak ahenkli olabilir. Eğer insan kendi kendisine bir bütün haline gelemezse, kendisini daha geniş bir bülünün parçası yapmak zorundadır.

Bilimsel, felsefi ve ahlaki açıdan ikilciliğe zıd olan Haeckel´in sistemi de monisttir. Çünkü o, ruh ile madde arasında zıdlık olmaksızın evrenin birliğini, Allah ile evrenin özdeşliğini, evrenin yaratılmış olmayıp ezeli ve ebedî ilke gereğince oluşmakla olduğunu, kimya ve doğa yasalarından başka bir hayat kuvvetinin bulunmadığını, ruh ile bedenin amacında bir zıdlığın bulunmadığını, doğanın yücelik ve kemalini, akla uymayı, bilim dinini, iyilik ve hayrın din kabul edilmesi görüşünü savunur. Böylece bu materyalist görüş, madde ve kuvvet gibi iki ayrı ilkeyi tek bir ilkeye dönüştürmektedir. Bu anlamda monizm, bir felsefi öğreti olmakla birlikte, toplumsal bîr birliği de ifade etmektedir.

monist.jpg 69 220 Monizm´in çok geniş bir manası daha vardır; o sadece bir eğilimi ve yerleşmiş sistemi göstermez. O, aynı zamanda, M. Paul Carus´un eserlerinde ve 1900´de Hegeler tarafından kurulan “The Monist” adlı dergide belirlenen şu hususları da dile getirir:

1- Önceden bilkuvve belirlenmiş, ebedi, her çeşit kişisel istek ve fiillerden bağımsız, sadece tek bir konu, tek bîr gerçeklik vardır.

2- Bütün bu gerçekler, aralarında tam bir uygunluk bulunan aynı kaynaktandır.

3- Bu ilkeye göre bilimsel bilgi İle dini inanç, asıl içeriklerinden hiçbir şey kaybetmeden tam olarak ulaştırılabilirler.

Varlığı özü itibariyle madde, ruh, fikir gibi tek bir ilkeye irca eden veya Tanrı, ana-madde gibi tek bir asıldan çıktığını ileri süren monist anlayışlar, varlık açıklamasında pek de tutarlı görülmemektedir. Öncelikle, idealist birciler de diğer idealist görüşler gibi felsefenin temel problemlerinden biri olan ´birden çok´a, yahut çok´tan bir´e nasıl geçildiğini tam olarak açıklayamamışlardır. İdealist monistlerin en büyüğü olarak kabul edilen Hegel bile ruh ile maddenin Özdeş olduklarını söylemekle sorunu çözdüğünü sanmıştır. Eğer bunlar özdeş olsalardı, ayrı değil, aynı olurlardı. Burada karşıtların (tez-antitez) özdeşliği iddiası, Hegel´in en büyük yanılgılarından birisidir. Ruh ve beden ikiciliğini maddeci bircilik ile aşmaya çalışan Lenin de Hegel´in düştüğü hataya düşmüştür. O da, ruhu maddeye irca ederken, dialektik materyalizmin evrensel birliğe ulaşma tezinden yararlanmıştır. Sonuçta her ikisi de aynı çıkmaza girmiştir. Çünkü monist açıklamalar farklı olsalar da hep birbirlerine benzemektedirler.

İlahi dinlerin ve tasavvufi açıklamaların her ne kadar monist olduğu söyleniyorsa da, burada önemli belli başlı hususların gözden kaçırıldığı hemen belirtilmelidir. Monizm, Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam´a aykırıdır. Çünkü monizm öncelikle evrende birliği, yani cevherlerin yaratıcının bir olduğunu (Monoteizmi) ifade etmektedir. Bu bakımdan monoteizmde Yaratıcı (Halik) ve yaratılan (mahluk) gibi iki ayrı varlık dolayısıyla cevher mevcuttur. Halbuki materyalist monizm Yaratıcı ile yaratılan maddeyle, doğayla özdeş kılmakladır. Bu ise ilahi veya vahiy kaynaklı dinlerin özüne aykırıdır.

Varolanların birliği demek olan monizm panteizm ile varlığın birliği demek olan Vahdet-i Vücud da farklı şeylerdir. Çünkü monizm Vahdet-i Vücud´a nisbetle daha mucidi ve zihni şekildir. Monizm ve Panteizm Yaratıcıyı yaratılanda görür. Vahdet-i Vücud ise tasavvufi bir görüştür ve tek gerçek varlık olarak Yaratıcıyı görür; O´nun dışındakiler ise sadece birer gölgeden, görünüşten ibarettir.

Hüsameddin ERDEM

İlgili Makaleler