Edebi Şahsiyetler

Mehmed İlmi Efendi -Hattat- Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi

Mehmed İlmî Efendi (1839-1924)

12 Rebîülâhir 1255 (25 Haziran 1839) tarihinde İstanbul’da doğdu. Trabzon’un Türedioğuüarı ailesinden hattat Ali Şük­rü Efendi’nin oğiudur. Hüsn-i hattı İstan­bul’da Laz Ömer Vasfi Efendi’den öğre­nen Alt Şükrü’nün babası Mehmed, bü­yük babası Ömer, onun babası Mehmed efendiler de Trabzon’un mahallî hattat­ları arasında yer almıştır. Mehmed İlmî Efendi, İstanbul’da Hocapaşa Sıbyan Mektebi’ni bitirdikten sonra Beyazıt Ca-mii’nde verilen Arapça ve Farsça dersle­rine devam etti. Bu sırada babasından sülüs ve nesih yazılarını meşketti. Babasıyla beraber gittiği hacdan dönüşünde Mısır’da iki yıl kalarak dinî ilimlerdeki bil­gisini geliştirdi. İstanbul’a dönünce Sad­razam Âlî Paşa’nın oğulları Reşid ve Ali Fuad beylerin yazı hocası, ardından pa­şanın konaktaki kütüphanesinin hâfız-ı kütübü oldu; konak 186Tdeyanınca kü­tüphanedeki en kıymetli yazma eserle­ri kurtarmayı başardı. Kazasker Musta­fa İzzet Efendi’den tekrar sülüs ve nesih yazılarını meşkederek döneminin önde gelen hattatları arasında yer aldı. 1860′-ta yazdığı bir sülüs karalamasının ke-tebesinde hocası olarak sadece babası­nı zikretmesinden Kazasker Mustafa İz-zet’e bu tarihten sonra öğrenci olduğu anlaşılmaktadır. Mushafların sûre başı yazılarını parlatılmış altın zemine üstübeç mürekkebi ve rikâ” hattı ile yaz­madaki yeteneğinden dolayı Mustafa İz­zet Efendi’nin kendi mushaflarının sûre başı künyelerini de ona yazdırdığı bilin­mektedir. 1874 yılından itibaren II. Meş­rutiyete kadar Zaptiye Nezâreti, Emlâk Vergi Dairesi, şehremaneti, Maliye Nezâ­reti gibi kuruluşların kalemlerinde kita­bet vazifesiyle hizmet ettikten sonra emekliye ayrılan Mehmed İlmî Efendi, Mahmudiye İbtidâiyesi ile Fâtih Valide Rüşdiyesi’nde de hat muallimi olarak gö­rev yaptı.

İstanbul’da Kuruçeşme ve Aksaray gibi semtlerde oturan Mehmed İlmî Efendi 1898’den sonra Üsküdar’da Çiçekçi’ye yerleşti. Üsküdar’ın fikir, sanat ve edebi­yat mahfili olan Çiçekçi Kahvehanesi’ndeki toplantılara ilerlemiş yaşına rağmen katıldığı bilinmektedir. 9 Cemâziyelâhir 1342″de (17 Ocak 1924) vefat etti. Son yıl­larında meslektaşlarının en yaşlısı olma­sının yanı sıra tanınmış hattat İsmail Hak­kı Altunbezer’in de babası oluşundan ki­naye şair Üsküdarlı Talat Bey ölümüne, “İntikâl eyledi ukbâya ebü’l-hattâtîn” mısraıyla mücevher tarih düşürmüştür. Kabri Karacaahmet Mezarlığı’nda Tunus-bağı caddesi üzerindedir. Mezar Kitabe­si, kendisinden yirmi iki yıl sonra vefat eden oğlu İsmail Hakkı Aitunbezer’inkiyle beraber M. Necmeddin Okyay ta­rafından 1957’de celî ta’lik hatla yazıl­mıştır.

Yazdığı on üç mushaftan Âlî Paşa için olanı Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’ndedir. İnce nesih hatla 1866’da yazılan bu mushafın tezhibi Hüsnü Efendi tarafından 1868″de tamamlanmıştır. Mehmed İlmî Efendi ayrıca Şifâ-i Şerifi ve kendisine sipariş edilen bazı kitapları istinsah et­mekle tanınmıştır. Sülüs-nesih hattıyla yazılmış kıtaları da vardır. Beyzî şekliyle ender görülen 1283 (1866) tarihli bir hilyesi Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sa­nat Vakfı Koleksiyonu’ndadır. Gençliğin­de Beyazıt’ta dükkân açıp müzehhip ve mücellit olarak çalıştığı rivayeti varsa da bu döneme ait eserleri zamanımıza ka­dar gelmemiştir. Mehmed İlmî Efendi sülüs ve celîsiyle de eserler vermekle be­raber en çok nesih ve rikâ’ hatlarıyla uğ­raşmış, bunda da ince kalemle yazmayı tercih etmiştir. Ancak is mürekkebiyle ya­zılmış veya zerendûd usulüyle hazırlan­mış olan celî sülüs eserleri nesih hattı de­recesinde başarılı değildir.

TDV İslâm Ansiklopedisi

İlgili Makaleler