Edebi Şahsiyetler

Mehmed Fikri Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Mehmed Fikri (1908-1941) Bulgaristanlı şair ve yazar.

10 Kasım 1908’de Bulgaristan’ın Os-manpazarı (Omurtag) kasabasında doğ­du. İbtidâiye ve rüşdiye tahsilini kasaba­sında tamamlamasının ardından ailesi­nin geçim sıkıntısı sebebiyle bir süre çev­re köylerde öğretmenlik yaptı. Daha son­ra öğrenimine Edirne Öğretmen Okulu’nda devam etmek üzere iki defa Türkiye’­ye gitti. Ancak ilkinde kayıt dönemine ye­tişemediği, ikincisinde imtihanı kazan­masına rağmen hastalandığı için geri dönmek zorunda kaldı. Bunun üzerine 1928’de Bulgaristan müslümanlarımn en önemli dinî eğitim kurumu olan Merde setü’n-nüvvâb’ın talî kısmına girerek ikin­ci sınıftan öğrenime başlayan Mehmed Fikri medresede baş gösteren öğrenci ayaklanmalarında etkin rol oynadı, bazı hocaların ders vermesini engellemek amacıyla 1930-1931 öğretim yılında dü­zenlenen boykota liderlik etti. 1932’de aynı medresenin âlî kısmına devam et­meye başladı. Fakat bir kısım hocaları derslere katılmasına karşı çıkınca arka­daşlarının eğitimine engef olmamak için okuldan ayrıldı. Bazı Medresetü’n-nüvvâb mezunları gibi Mısır’a gidip tahsilini Câmiu’l-Ezher’de sürdürmek istediyse de bu arzusunu gerçekleştiremedi. Gazzâlî’nin İhyâ’ü ıulûmi’d-dîn’i başta olmak üzere temel eserleri okuyarak kendini ye­tiştirmeye çalıştı. Bu dönemde verdiği va­az ve konferanslar halk arasında tanın­masını sağladı. Ayrıca Medeniyet gaze­tesinde yazarlığa da bu esnada başladı.

Mehmed Fikri’nin Filibe Muradiye Ca-mii’ndeki bir vaazı sırasında kendisini ca­mi dışından dinleyen bir rahibe ile giriş­tiği ilmî tartışmalar rahibenin İslâmiyet’i benimsemesine vesile oldu. Fikriye adını alan bu hanımla evlenmek istediyse de resmî makamlar buna izin vermedi. Me­deniyet gazetesi başmuharrirliğine ge­tirilen Mehmed Fikri, başmüftülük ma­kamı aracılığı ile Hariciye ve Mezâhib Nezâreti’ne evlilik için tekrar başvurduysa da yine bir sonuç alamadı; ayrıca Medeniyet’in başmuharrirliğinden uzaklaştı­rılıp Berkovista kasabasına imam tayin edildi. Gazetede yazması da yasaklandı­ğından yazılarını imzasız veya takma ad­larla kaleme almak zorunda kaldı. Bu ya­zılarında ulemâya ve eğitim sistemine yönelttiği yoğun eleştiriler dönemin baş-müftüsü Hüseyin Hüsnü gibi pek çok kimse ile arasının açılmasına sebep oldu. Bir yıllık sürgün hayatının ardından başmüftülüğün evlenme izni için yaptığı ıs­rarlı taleplerine Bulgar yetkilileri tarafın­dan olumlu cevap verilince Eylül 1939’da Fikriye Hanım ile evlendi. Mehmed Fikri bu süreçte çektiği sıkıntılar dolayısıyla rahatsızlandı ve 23 Haziran 1941’de Sof­ya’da vefat etti, Sofya Merkez Mezarlığı’-na defnedildi. Eşi Fikriye Hanım 1950’li yıl­larda kızı ile birlikte Türkiye’ye yerleşti.

İlgili Makaleler