Malik bin Eşter Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi
Mâlik b. el-Hâris b. Abdiyegüs el-Eşter en-Nehaî (ö. 37/657[?]) Hz. Ali’nin sadık taraftarı olan meşhur Arap cengâveri.
Yemen asıllı Mezhic kabilesine mensuptur. Bi’setten önce doğduğu halde Hz. Peygamber’i görememiştir. Ebü Ubeyde b. Cerrahın kumandasında Bizans’la yapılan savaşlarda kendini gösterdi. Yer-mük Savaşı’nda (15/636) bir gözünü kaybettiği için “Ester” [göz kapakları ters çevrilmiş] lakabıyla meşhur oldu. Hz. Ömer’in Câbiye’deki toplantısına katılan emirler arasında yer alan Ester Hz. Ömer devrinin son yıllarından itibaren Küfe’de oturmaya başladı ve şehrin en nüfuzlu kişilerinden biri oldu. Hz. Osman zamanında halkı halife aleyhine isyana teşvik ettiği için Vali Saîd b. Âs tarafından birkaç arkadaşıyla birlikte Dımaşk’a Muâviye b. Ebû Süfyân’ın yanına gönderildi (33/653 54). Bunların davranışlarından rahatsız olan Muâviye de kendilerini Küfe’ye geri yolladı. Halife aleyhindeki faaliyetlerini sürdürmeleri üzerine Abdurrahman b. Hâ-lid b. Velîd’in yanına Humus’a sürgün edildiler. Hz. Osman’ı evinde muhasara edenler arasında Ester de vardı, hatta bazı kaynaklar onu katiller arasında gösterir.
Hz. Ali halife seçilince Ester Küfeliler adına ona biat ettiği gibi bazı muhalifleri de biata zorladı. Ester Cemel. Sıffîn, Nehrevan savaşlarına katıldı ve önemli görevler üstlendi. Sıffîn’de Hz. Ali’nin süvari ve piyade kuvvetlerine kumanda etti. Leyletülherîr’de Muâviye’nin ordusunu bozguna uğratmak üzere iken Amr b. Âs’ın hilesiyle savaşın durdurulması söz konusu olunca Ester buna şiddetle karşı çıktı, fakat Hz. Ali’nin ısrarları sonucunda savaşı durdurdu. Taraflar arasındaki anlaşmazlığın hakemlere havale edilmesi sırasında bazı kişiler Hz. Ali adına onun hakem olmasını teklif ettilerse de Hz. Osman’ın öldürülmesi olayına kanştığı için bu teklif reddedildi. Sıffîn Savaşı’nın ardından el-Cezîre’ye dönen Ester, kısa bir süre sonra Muhammed b. Ebû Bekir es-Sıddîk’ın yerine Mısır valiliğine tayin edildi. Muâviye bunu öğrenince Kulzüm (veya Arış) âmiline haber gönderip Eşter’i zehirlediği takdirde kendisini yirmi yıllık haraçtan muaf tutacağını bildirdi. Bunun üzerine âmil konakladıktan bir sırada ikram ettiği bal şerbetine zehir katarak Eşter’i öldürdü. Bazı kaynaklar bu olay için Recep 37(Aralık 657), bazıları ise 38 (658-59) tarihini kaydederler. Muâviye Eşter’in ölüm haberini Dımaşk Camii minberinden ilân ettirmiş ve, “Ali’nin iki sağ kolu vardı, biri (Ammâr b. Yâsir) Sıffîn’de kesilmişti, diğeri de bugün kesildi” demiştir.
Hz. Ali’nin “seyfullah” unvanını verdiği Ester pehlivan yapılı bir kumandan, aynı zamanda meşhur bir hatip ve iyi bir şairdi. Hz. Ömer, Hz. Ali, Ebû Zer el-Gıfâri ve Hâlid b. Velîd’den hadis rivayet etmiştir. Oğlu İbrahim b. Mâlik, Ebû Hassan el-A’rec, Abdurrahman b. Yezîd, Alkame b. Kays ve diğer bazı kişiler de ondan rivayette bulunmuşlardır. İbn Hüsâm diye tanınan Muhammed b. Hüsâmeddin’in (ö. 875/ 1470) kaleme aldığı Hâverânnâme adlı destanın konusunu, Hz. Ali’nin Ester ve Ebü’l-Mihcen’Ie birlikte doğunun hükümdarı Kubâd’a karşı yaptığı savaşlar oluşturur. Bu eser, adı bilinmeyen bir mütercim tarafından kısaltılarak Hâverzemîn ismiyle Türkçe’ye çevrilmiştir. Muhammed Mehdî Şemseddin’in cAhdü’l-Ester adlı bir çalışması vardır.
TDV İslam Ansiklopedisi