Maktel Ne Demek, Türü, Özellikleri, Örnekleri, Hakkında Bilgi
Maktel. Tanınmış bir veya birkaç kişinin öldürülmesini konu alan eserlere verilen ad.
Sözlükte “öldürmek” anlamındaki kati kökünden türeyen maktel “birinin öldürüldüğü yer veya öldürülme zamanı; vahşice öldürme; ölümlere sebep olan büyük savaş” demektir. Kelime, Câhiliye devrindeki öldürmelerden söz eden şiirlerde kati karşılığında kullanılmakla beraber tarihî-edebî terim anlamını İslâmî dönemde kazanmıştır. Hz. Peygamber döneminden itibaren İslâmiyet’le ilgili mücadeleler, hilâfet meselesinden kaynaklanan öldürmeler ahbâr, tarih, ensâb kitaplarında genellikle maktel kelimesiyle karşılanmış ve ayrı bölümler halinde kaleme alınmıştır. Zamanla ölümlerin sayısı ve önemi arttıkça “maktel” veya “makâtil” başlığı altında tarihî- edebî nitelikli müstakil eserler yazılmıştır. Mak-tellerin Öldürmeleri konu edinen diğer eserlerden farkı, bu metinlerde yalnız kati olayının ele alınması ve söz konusu hadiselerin etraflı şekilde anlatılmasıdır.
İlk makteller, önemli kişilerin öldürülmesini gören veya görenlerden işitenler vasıtasıyla bilgi vermek üzere kaleme alınmıştır. Bu metinlerde İslâmiyet uğruna katledilen kimselerden söz edilmekle beraber Resûl-i Ekrem’in akrabalarının ve özellikle Hz. Ali neslinin savaşlar, suikastlar ve başka sebeplerleöldürülmesi konuları daha yaygın biçimde ele alınmıştır. Maktellerde râvi zincirinin ve incelenen başka kaynakların zikredilmesine rağmen tarihî gerçeklere uymayan dinî-efsanevî unsurların da yer aldığı, konunun çok zaman duygulu ve destanı bir üslûpla işlendiği görülmektedir.
Daha çok Şiî müellifleri tarafından kaleme alınmakla birlikte peygamber ailesine duyulan muhabbet sebebiyle diğer müslümanların yazdığı maktel sayısı da az değildir. Arap tarihi ve edebiyatının zengin alanlarından birini oluşturan maktel-lerin ilk örnekleri II. (VIII.) yüzyılın birinci çeyreğine aittir. Fakat bunların önemli kısmı kaybolmuş, bir kısmı da orijinal biçimde veya tahrif edilmiş haliyle bugüne ulaşmıştır. Şiî rical kitapları, fihristler ve tarih kitapları tarandığında ilk dört yüzyılda en az otuz iki yazarın bir veya birkaç maktel / makâtil yazmış olduğu görülür. Kaynaklarda adı geçen en eski maktel Câbir el-Cu’fT-nin (ö. 128/746) günümüze kadar gelmeyen Maktelü Emîri’l-müminîn’i-dir. İlk maktel müellifi olarak bilinen Şiî tarihçisi Ebû Mihnef in (ö. 157/774) Maktelü Aiî, Maktelü’l-Hüseym Mak’telü Hucr b. Adî, Maktelü Muhammed b. Ebî Bekir eş-Şıddîk, Makteîü Muhammed b. Ebî Huzeyfe, Maktelüc Oşmân, Maktelü Musab b. Zübeyr gibi en az on üç makteli olduğu haber verilmektedir. Ebû Mihnef hakkında bir monografi hazırlayan Ursula Sezgin bu eserlerin bir kısmının ona atfedildiğini, bir kısmının kaybolduğunu, günümüze ulaşan yazmaların ise yapılan ilâvelerle tahrif edildiğini söylemektedir. Ebû Mihnef in eserleri hakkında bilgi kendisinden sonra maktel yazan İbnü’l-Kelbî, Nasr b. Müzâhim, Ebü’l-Ferec el-İsfahânî gibi müelliflerle Taberî, Belâzürî, Mes’ûdî gibi tarihçilerin eserlerindeki, “Ebû Mihnef der ki; Lût b. Yahya rivayet eder ki” gibi sık karşılaşılan alıntılardan elde edilebilmektedir.