Filozof Biyografileri

Lewis Henry Morgan Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

MORGAN, Lewis Henry (1818-1881)

ABD’li antropolog. Evrim kuramı ve ilkel insan topluluklarıyla ilgili araştırmalarıyla tanınır.

21 Kasım 1818’de New York Eyaleti’nde Aurora’da doğdu, 17 Aralık 1881’de Rochester’da öldü. 1840’ta Schenectady’deki Union College’dan mezun olduktan sonra 4 yıl Aurora’da hukuk konusunda çalıştı. 1844’te Rochester’da bir hukuk bürosu kurdu ve 1862’ye değin etkin ve başarılı bir hukukçu olarak tanındı. 1861-1868 arasında New York Eyalet Mecli-si’nde ve 1868-1869 yıllarında Eyalet Senatosu’nda görev yaptı. Aynı yıl Amerikan Sanatlar ve Bilimler Akademisi’ne de üye olan Morgan, 1875’te Ulusal Bilimler Akademisi üyeliğine seçildi ve 1879’da Bilimin Gelişimi İçin Amerikan Akademisi başkanı oldu. Mirasının önemli bir bölümünü Rochester Üniversitesi’nde kadınlar için bir yüksek okul kurulması amacıyla üniversiteye bıraktı.

Morgan, 1840’larda Aurora’da hukuk çalışmaları sırasında aynı bölgede yaşayan Irakua Kızılderilileri’ yle ilgili araştırmalara başladı.“Büyük Irakua Birliği” olarak adlandırılan topluluğa bağlı Seneca kabilesi üzerinde sürdürdüğü çalışmaları sonucunda 1847’de Seneca Yerli Ulusu’nun onur üyeliğine seçildi. Araştırmalarını 1851’de League of the Iroquois (“Irakua Birliği”) adıyla yayımladı. Bu yapıt Amerikan Kızılderilileri ile ilgili ilk bilimsel etnografik yayındı.Daha sonra İrakualar’da akrabalık sistemini araştırmaya başladı. 1858’de Michigan’daki Ojibwa yerlilerinde de benzer akrabalık düzeninin varlığını saptadı. Soru formları düzenleyerek ABD’deki Kızılderili temsilcileri ile öbür ülkelerdeki misyonerlere gönderdi, alan araştırmalarını yaygınlaştırdı. Benzer akrabalık terminolojisinin Hindistan’da ve diğer bazı Asya toplumla-rında var olduğunu gördü. Araştırmalarının ürünü olan 1871’de yayımladığı Systems of Consanguinity and Affinity of the Humarı Family (“İnsan Ailesindeki Kan Akrabalığı ve Hısımlık Sistemleri”) adlı yapıtında bütün dünyada yaygın olanla, Hint-Avrupa ve Sami akrabalık sistemleri arasındaki farklılıkları saptadı ve bunların çözümlemesini yaptı.

Morgan, 1877’de yayımlanan ve bugüne değin sürekli olarak yeni basımları yapılan ünlü yapıtı
Ancient Society’de (“Eski Toplum”) toplumsal evrimi, üretim araçlarındaki gelişmeye koşut olarak birbirini izleyen üç aşamada -Vahşet, Barbarlık ve Uygarlık- ele aldı. Toplumsal evrimin her aşamasındaki teknolojiye denk düşen belirli bir terminoloji ile sosyal ve kültürel bir yaşam olduğunu belirtti. Evrimi, insanın bilinçli olarak doğayı değiştirme ve denetleme çabasının bir ürünü olarak gören Morgan, zamanında yaygın bir biçimde ilkel insanları ırkçı görüş ve kuramlarla inceleyen toplumbilimcilerin tersine, insanlığın evriminin kanbağma bağlı örgütlenme aşamasından, toprak ve mülkiyet birliğine dayanan aşamaya doğru olduğunu savunan Morgan, farklı teknolojilere karşı gelen değişik aile tipleri olduğunu öne sürdü. Ona göre, Vahşet aşamasının ilk dönemlerinde doğadaki meyve ve kökleri toplayarak yaşayan insanlar, Orta Vahşet döneminde ateşi buldu; ok ve yayın bulunmasıyla da Yüksek Vahşet dönemine ulaşıldı. Vahşet aşamasının ilk dönemlerinde kardeşler arasında cinsel ilişkiler yaygınken, Yüksek Vahşet döneminde anasoylu (matrilineal) klan türü toplumsal örgütlenmeye geçildi ve bu Barbarlık aşamasının da temel aile örgütlenme biçimi oldu. Barbarlık aşamasının ilk döneminde çanak çömlek yapmayı başaran insanlar, daha sonra hayvanları evcilleştirdiler, yerleşik tarımcı topluluklar kurarak tahıl üretimine başladılar. Barbarlık’ın son dönemlerinde demir ve başka madenler kullanılmaya başlandı. Yazının bulunuşu ve madenlerin yaygın kullanımıyla birlikte Uygarlık aşamasına ulaşıldı. Bu aşamada insan toplulukları kan bağı ve anasoylu örgütlenmeden ataerkil (patriarchal) aile örgütlenmesine ve toprak birliğine dayanan bir toplumsal düzene geçtiler. Kolektif mülkiyetin yerini özel mülkiyet almaya başladı.

İlgili Makaleler