Kaşan Şehri -İran- Tarihi, Özellikleri, Nüfusu, Hakkında Bilgi
Kâşân.İran’da çinileriyle ünlü tarihî şehir.
Merkezî Iran platosunda deniz seviyesinden 945 m. yükseklikte, İsfahan’ı Tahran’a bağlayan tarihî karayolu üzerinde kurulmuştur; bugünkü demiryolu da içinden geçer. Şehir isminin, cami süslemeciliğinde kullanılan kâşî adı verilen mavi ve yeşil renkli bir taşın işçiliğiyle tanınmasından kaynaklandığı söylenmiştir. Diğer bir rivayete göre ise şehrin Kâş veya Kâşân şeklinde söylenen ismi efsanevî Pers Hükümdarı Kays’ın ikametgâhı mânasındaki Kays-Âşiyân kelimesinden gelmektedir. İsim Arap kaynaklarında genellikle Kâşân şeklinde geçmektedir. Şehrin güneybatısında, kuruluşu milâttan önce V. binyıla kadar giden Tepe Siyâlk antik yerleşim merkezi bulunmaktadır. İslâm coğrafyacıları Cibâl bölgesinde yer alan Kâşân’ın küçük fakat güzel ve önemli bir şehir olduğunu yazarlar. 1996 sayımına göre şehrin nüfusu 201.372 idi.
Hamdullah el-Müstevfî şehri Hârûnür-reşîd’in zevcesi Zübeyde’nin kurduğunu ileri sürmüştür. Bu durum Zübeyde’nin Kâşân’ı yeniden kurarcasına çok esaslı biçimde imar ettiğini göstermektedir. 372’de (982-83) yazılan Hudûdü’l-câlem’de şehrin birçok edip ve âlimin yetiştiği mâmur bir yer olduğunun belirtilmesinden IV. (X.) yüzyılda önemli bir merkez haline geldiği anlaşılmaktadır. V. (XI.) yüzyılın ortalarında Büyük Selçuklu Devleti’nin kurulmasından sonra Kâşân’ın önemi arttı. Birçok Kâşânlı Selçukluların hizmetinde üst kademelerde yer alırken şehirde imar faaliyetleri hızlandı. VII. (XIII.) yüzyılda coğrafyacı Yâküt el-Hamevî, kendi zamanında buranın başka yerlere satılan güzel yeşil renkli kâseleriyle tanındığını ve halkının ŞİÎ olduğunu kaydeder. Bu yüzyılın ikinci yarısında Moğol saldırılarıyla şehir canlılığını bir müddet kaybettiyse de İlhanlılar zamanında eski önemini tekrar kazandı. Hamdullah el-Müstevfî. VIII. (XIV.) yüzyılda şehirdeki sarnıç ve su kanallarıyla Fîn adındaki bir saraydan söz etmektedir. Timurlular döneminde de şehir bir ilim ve edebiyat merkezi olmayı sürdürdü. Safevîler’Ie birlikte Kâşân ilimden edebiyata, el sanatlarından mimariye ve ticarete kadar birçok alanda parlak bir dönem yaşayıp İran’ın kültür başşehri olma işlevini gördü. Safevî şahlarının şehri sık sık ziyaret etmeleri Kâşân’ı daha da Önemli hale getirdi. Safevîler’den sonra Afgan ve Afşarlar zamanında İran’ın diğer şehirleri gibi Kâşân halkı da ağır vergilerden dolayı zorluklapçgfctî. 1192 (1778) yılında meydana gelen büyük bir depremle şehir tamamen yıkıldı. Kerim Han Zend şehri yeniden inşa ettirdiyse de burada bir müddet kimse oturmadı. Ancak Kaçar Hükümdarı Feth Ali Şah’ın harap olan Bâğ-i Şâh-ı Fîn. adlı hasbahçeler kompleksini yeniden düzenletmesi şehre olan ilgiyi tekrar başlattı; böylece Kaçarlar zamanında Fîn Sarayı ve etrafı yeniden siyasî olayların merkezi haline geldi. 1852’de bu saray Nâsı-rüddin Şah’ın veziri Mirza Taki Han’ın Öldürülmesine sahne oldu.