Tarihi Eserler

Hüdavendigar Camii -İpsala- Tarihçesi, Mimari, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Hudavendigar Camii. I. Murad Hudâvendigâr tarafından Marmara bölgesinin değişik yerlerinde yaptırılan camilerin ortak adı.

XIV. yüzyılın ikinci yarısında henüz sı­nırları fazla genişlemiş olmayan Osmanlı Beyliği’nin Marmara bölgesindeki çeşitli yerleşim yerlerinde I. Murad tarafından inşa ve vakfedilen bazı küçük camiler bu İsimle anılmaktadır. Mimarileri bakımın­dan fazla önem taşımayan veya sonraları çok değişikliğe uğradıklarından gerçek sanat hüviyetleri belirsiz olan bu yapılar­dan Osmanlılar’ın ilk devirlerine ait eser­ler olmaları dolayısıyla kısaca bahsedile­cektir.

İpsala. Kasabada Hudâvendigâr Camii adıyla anılan bir mâbed bulunduğunu Ek­rem Hakkı Ayverdi, Vakıflar Kuyûd-ı Kadî­me Arşİvi’ndeki Mukataa Defteri’nden tesbit etmiştir. Bundan, çarşı içinde olan yapı­nın dört orta direk üstüne ahşap çatılı bü­yük bir bina olduğu anlaşılmaktadır. Ay­verdi bazı bilgileri camiyi görenlerden derlediğine göre yapı XX. yüzyılın başla­rında ayakta olmalıdır. Caminin yerinde şimdi pazar kurulmaktadır. Tayyip Gök-bilgin. İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı’ndaki yazmalar arasında keşif raporu denilebilecek bir belge tesbit etmiş ve bu­nun II. Murad’la ilgili olabileceğini ileri sürmüştür. Bu görüşe karşı çıkan Ayverdi, belgedeki mimari bilgi ve ölçüleri de­ğerlendirerek bunların İpsala’daki cami­ye ait olduğunu ortaya koymuştur. Cemâ-ziyelâhir 89S (Mayıs 1490) tarihli belgeye göre harimi 30 x 30arşın olup son cemaat yeriyle birlikte 30 x 30 m. ölçülerini bulan caminin beş altı ay süren onarımına 48.000 akçeden fazla bir meblağ harcanmıştır. Sekiz ahşap ka­burgası bulunan kubbesi dört ahşap di­reğe oturuyordu. Bunlardan biri yenilen­miş, üçü onarılmıştır. Kürsü veya müez­zin mahfili, camlı on iki penceresi, ahşap kepenkleri, ağaç parmaklıkları, üç kapısı yenilenmiş, ahşap mihrapla minber ta­mir edilmiş, 29 arşın boyundaki minare yeni baştan yapılmıştır. İpsala’-daki Hudâvendigâr Camii’nin 1490’da ya­pılan bu tamirinden büyük ölçülerde ah­şap yapılı bir mâbed olduğu anlaşılmak­tadır. Ancak sonraları bu binanın nasıl bir değişikliğe uğradığı ve arkasından da hiç­bir iz kalmayacak şekilde neden yok oldu­ğu bilinmemektedir.

TDV İslâm Ansiklopedisi

İlgili Makaleler