Edebi Şahsiyetler

Herman Melville Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

MELVILLE, Herman (1819-1891)

ABD’li yazar. İnsanın trajik konumunu alegorik bir biçimde ele aldığı Moby Dick romanıyla ün yapmıştır.

19    Ağustos 1819’da New York’ta doğdu, 28 Eylül 1891’de aynı kentte öldü. Çocukluğu rahat koşullar içinde geçti. Ama 1832’de babası aileyi borç içinde bırakarak öldü ve Melville on beş yaşından sonra okula gidemedi. Bankacılıktan çiftçiliğe kadar değişik yerlerde, değişik işlerde çalıştı. 1837’de Liver-pool’a giden bir gemide iş buldu. (Bu ilk deniz yolculuğunu, 1849’da yayımlanan Redbum adlı romanında anlatmıştır.) New York’a geri döndüyse de, kapıldığı deniz özlemi bu kez Güney Pasifik’e giden bir balina gemisinde tayfa olmasına yol açtı. Fransız Polinezyası’ndaki Marquesas Adaları’nda gemiden ayrıldı, yerliler tarafından tutsak edildi ve bir ay kadar onların arasında kaldı. Burada geçirdiği günler ilk yapıtı Typee’ye yansıdı. Daha sonra Avustralya’ya ve Tahiti’ye gitti, özellikle Tahiti’deki günlerini ikinci romanı Ommo’da anlattı. Daha sonra Hawai’ye gitti ve burada Amerikan ticaret filosunun bir gemisine tayfa olarak girdi. Yakından tanık olduğu deniz erlerinin çetin yaşamını 1850’de çıkan White Jacket’te (“Beyaz Ceket”) ele aldı. Çok şeyler öğrendiği bu yolculuklarından 1844’te vazgeçti. 1847’de evlenip bir çiftliğe yerleşti. Başyapıtı kabul edilen Moby Dick ’i (Moby Dick-Beyaz Balina) burada yazmaya başladı. Komşu çiftliğin sahibi ünlü romancı Nathaniel Hawt-horne idi. Melville onunla sıkı bir dostluk kurdu. Onun trajik bakış açısından çok etkilendi. 1851’de basılan Moby Dick’i Hawthorne’a adadı. 1856’da bir Kudüs gezisine çıktı, Yolda İstanbul’a da uğradı, ama mektuplarında sözünü ettiği gibi, o sıralarda kitaplarının beğenilmemesi yüzünden düştüğü umutsuzluk nedeniyle kentte karanlık ve trajik hir havadan başka bir şey bulamadı.

1863’te New York2a döndü. Üç yıl sonra Gümrük Müdürlüğü’nde küçük bir memurluğa girdi ve on dokuz yıl bu görevde kaldı. Dostlarından topladığı parayla bastırabildiği şiirlerinin de ilgisizlikle karşılanması ve aile içi acılar son yıllarını bunalımlar içinde geçirmesine yol açtı.

İlgili Makaleler