Tarihi Eserler

Halı Kilim Müzesi -İstanbul- Tarihçesi, Özellikleri, Hakkında Bilgi

İstanbul Sultan Ahmed Camiî’nin Hünkâr Kasrı’nda bulunan Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait müze.

Tekke ve zaviyelerin kapatılmasından (1925) ve 1940’lı yıllarda birbirine yakın camilerin kadro dışı bırakılmasından son­ra, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün teberrükât ambarlarında toplanan tarihî halı ve kilimlerin 1979 yılında modern müze­cilik anlayışına uygun biçimde ziyarete açılmasıyla oluşturulmuştur. Müzenin kuruluş süreci 196O’lı yıllarda başlar. Yenicami’nin Hünkâr Kasn’nda muhafaza edilen halıların envanteri yapılırken ara­larında küçük çapta bir müze açılmasına yetecek kadar değerli parça bulunduğu görüldü. Bunun üzerine Türkiye genelin­de bütün camilerdeki kullanılamayacak duruma gelmiş eski halılar toplattırıla­rak müzelik değer taşıyanlar bunlara ilâ­ve edildi. Böylece ortaya başlıcaları Uşak, Bergama, Lâdik, Gördes. Çanakkale. Ku­la, Kırşehir, Kafkas. Kazak ve Kirman ha­lılarından meydana gelen çok kıymetli bir koleksiyon çıktı. Bu koleksiyonun en önemli parçaları önce Yapı ve Kredi Ban-kası’nin Galatasaray ve Ankara’daki gale­risinde sergilendi (1972); daha sonra da Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Ankara’­daki galerisinde sanat tarihçilerinin ince­lemelerine sunuldu.

1974 yılında Yenicami’nin Hünkâr Kasrı’ndaki diğer halıların tasnifi tamamlan­dı. Halılar, temizlik ve onarımları yapıl­dıktan sonra alüminyum çerçevelere gerilmiş beyaz branda bezlerine aplike edi­lip müze binası olarak hazırlanan Sultan Ahmed Camii’nin Hünkâr Kasrı’na taşın­dı ve buraya kronolojik sırayla her bölüm bir bölgeyi gösterecek şekilde yerleştiril­di. Müzenin düzenlenmesinde tarihî bi­nanın mimarisi ön planda tutuldu ve teş­hir buna göre yapıldı. Böylece kurulan Tür­kiye’nin ilk halı müzesi 1979 yılında ziya­rete açıldı. 1982’de de caminin mihrap duvarı altındaki boş mekân Kilim ve Düz Dokuma Yaygılar Müzesi adıyla tanzim edildi ve burada yine vakıf teberrükât am­barlarından getirilen kilim, cicim, zili ve sumaklar sergilenmeye başlandı. Ancak bu bölüm aşırı derecede rutubetlenmesi sebebiyle, rutubet önleyici çalışmalar ve diğer onarımlar yapıldıktan sonra tekrar açılmak üzere 1990 yılında kapatıldı.

Müzedeki en dikkat çekici halılar. Divri­ği ulucamii’nde bulunan XIV. yüzyıl Bey­likler dönemine ait bir Mengücük halısı, benzerleri herhangi bir dünya müzesin­de bulunmayan XV. yüzyıla ait hayvan figürlü iki halı, XV. yüzyıla ait Konya Mevlânâ Müzesi’ndeki ünlü hayvan figürlü halının bir benzeri, XVI, XVII ve XVIII. yüzyıllara ait yine hayvan figürlü üç halı, ilk örnekleri Alman ressamı Hans Holbein’in tablolarından tanındığı için onun adıyla anılan halılardan Türkiye’de daha önce karşılaşılmamış XVII ve XVIII. yüz­yıllara ait bir örnekle XVI ve XVII. yüzyıl­lara tarihlenen madalyonlu, yıldızlı ve kuşlu Uşak halılarıdır. Kilim ve Düz Doku­ma Yaygılar Müzesi’nde ise en fazla Türk­men (Yörük) kilimleriyle saz üslûbunda dokunmuş çiçek bezemeli Osmanlı saray ve çadır kilimleri dikkat çekmektedir.

TDV İslâm Ansiklopedisi

İlgili Makaleler