Tarihi Şahsiyetler

Hacı Giray II Han Kimdir, Hayatı, Dönemi, Hakkında Bilgi

Hacı Giray II (ö. 1100/1689) Kırım hanı (1683-1684).

1648 yılında doğdu. I. Selâmet Giray’ın torunu ve Kalgay Kırım Giray’ın oğludur. Boyunun kısalığından dolayı halk arasın­da “üzengisi uzun” lakabı ile anılır. Kırım Hanı Murad Giray ile kardeş çocuklarıdır. Babasının vefatından sonra I. Selim Gi­ray Han İle birlikte Avusturya savaşlarına katıldı. Gerek bu savaşlarda gerekse II. Viyana kuşatması sırasında cesareti ve atılganlığı ile dikkati çekti. II. Viyana boz­gununun ardından Budin’e çekilen Sad­razam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın yenilgiden sorumlu tuttuğu Kırım Hanı Murad Giray’ı azletmesi üzerine hanlık makamına getirildi.(8 Şevval 1094/30 Ey­lül 1683) Selim Giray’ın oğlu Devlet Giray veliaht (kalgay), Azamet Giray ise ikinci veliaht (nûreddin) oldu.

Sadrazamın çadırında hanlık beratı ve­rilerek Kırım hanı yapılan Hacı Giray’ın hanlığı kabul etmesi, diğer sultanlar ve kabile ileri gelenleri tarafından hoş kar­şılanmadı. Bunlar bir araya gelerek Hacı Giray’ı tanımamaya karar verdiler. Fakat bir süre sonra Kırım kabile aristokrasisi Murad Giray’ı tutmaktan vazgeçerek Hacı Giray’ın etrafında toplandı. Hacı Giray sadrazamın emriyle ordusundan bir kıs­mını Azamet Giray kumandasında Essek’-te bırakarak Kırım’a hareket etti. Yolda. Leh kralı tarafından Kunicky idaresinde gönderilen ve Akkirman dolaylarına ka­dar ilerlemiş olan Kazaklar’dan ve Boğ-danlılar’dan oluşan kuvvetleri yenilgiye uğratarak kumandanını esir aldı (1684 başları). Bu başarısından dolayı kendisi­ne bir hatt-ı şerif ile hediyeler gönderil­di. Ayrıca onun Ukrayna’daki Kazak grup­ları ile başarılı mücadelelerde bulundu­ğu devrin kaynaklarında belirtilir.

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın ida­mından sonra(25 Aralık 1683) Hacı Giray mevkiini daha fazla koruyamadı. Hanla­rın ihsanlarına ve özellikle Murad Giray ile Selim Giray”ın devamlı lutuflanna alış­mış olan Kırım’ın ileri gelen idareci ve zümreleri Hacı Giray Han’ın bu durumu dikkate almaması yüzünden onun aley­hine döndüler. Halk üzerinde büyük tesi­ri olan mirzalar ve sultanlar da Hacı Giray’ı paraya düşkün olmakla itham et­meye başladılar. Geliri çok bazı yerleri sa­tın alması ve özellikle eskiden beri Karaçi beylerine ait gelirlere el koyması huzursuzluğu arttırdı. Leh kralının ordusuna karşı kazandığı zaferi müjdelemek üzere İstanbul’a gönderdiği veziri Bahadır Ağa da Hacı Giray’ın aleyhine dönünce bu hoş­nutsuzluktan faydalanmak isteyen Selim Giray taraftarları harekete geçtiler.

Murad Giray’dan önce hanlık yapmış olan Selim Giray’ın oğulları kalgay Devlet Giray ile Azamet Giray da babalan Selim Giray lehinde gizli faaliyette bulunmak­tan çekinmediler. Hassa kuvvetleriyle ka­pıkulu ve sekban askerini kendi tarafla­rına çekmeyi başardılar. Kırım kabile re­isleri Akkaya denilen yerde toplanıp is­yan edince Devlet Giray ile vezir Bahadır Ağa oraya gittiler. Âsiler Bahçesaray’a sal­dırarak hanın hazinesini ve mallarını yağ­maladılar. Hacı Giray isyanı bastıramaya-cağını anlayınca saraydan kaçıp Mangub Kalesi’ne çekildi. Âsiler onu burada ku­şattılar. Babıâli’ye bir mektup yazarak Ha­cı Giray’dan memnun olmadıklarını ve Se­lim Giray’ın han olmasını istediklerini bil­dirdiler.

İstanbul’da yeni sadrazam Kara İbra­him Paşa, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’­nın bütün taraftarları gibi Hacı Giray’ı da hanlıktan uzaklaştırmak için fırsat kolluyordu. Bundan dolayı âsilerin isteklerini destekleyerek padişaha Hacı Giray’ı azlet­tirdi(Haziran 1684) ve Selim Giray ikinci defa Kırım hanlığına getirildi. Hacı Giray. Mangub Kalesi’ne gönderilen bir kapıcıbaşı tarafından alınarak Rodos’a götürül­dü. Dokuz aylık Kırım hanlığı böylece so­na eren Hacı Giray Haziran 1689’da Ro­dos’ta vefat etti ve buraya defnedildi.

TDV İslâm Ansiklopedisi

İlgili Makaleler