Edirnekapı Mezarlığı Tarihçesi, Özellikleri, Hakkında Bilgi
Edirnekapı Mezarlığı. İstanbul’un en büyük mezarlıklarından biri.
Eyüp sınırları içerisinde olup fetih şehidlerinin defnedildiği Tokmaktepe Mezarlığı’nın devamı mahiyetinde, yine o günlerden İtibaren vefat edenlerin gömülmesiyle kurulmuştur. Edirnekapı’dan Eyüp ve Rami’ye giden yolun iki tarafında yer alan bu geniş mezarlık, imar faaliyetleri sonucu bugün altı adaya ayrılmış durumdadır. Edirnekapı ve Sakızağacı şehitlikleri bu altı adadan ikisini, çevre yollarından Haliç Köprüsü bağlantısını sağlayan iki otoyol arasında kalmış olan, içinde Şeyhülislâm İbn Kemal Türbesi’nin de bulunduğu kısım üçüncüyü, bu parçanın aşağısında yer alan Otakçı-lar Mezarlığı dördüncüyü, sur kapısından çıkıldığında sağa düşen ve Halic’e bakan en geniş kısım beşinciyi, sur kapısının solundaki günümüzde taş atölyelerinin işgaline mâruz kalan ve içinde Kolağası Çerkez Hasan’ın açık türbesi de bulunan bölüm ise altıncıyı teşkil etmektedir. Bunlardan, mezarlığın asıl nüvesini ve en yoğun kesimini oluşturan beşinci adadır. Önceleri Evkaf İdaresi’ne ait olan bütün mezarlığın mülkiyeti, halen Vakıflar Genel Müdürlüğü (çok az bir kısım), şahıslar, İstanbul Belediyesi ve Şehitlikleri İmar Cemiyeti arasında paylaşılmış haldedir. Hemen sur dibinden başlayan asıl Edirnekapı Mezarlığı bölümü (beşinci ada) şahıslar adına kayıtlı olduğundan bugün defne kapalıdır ve mevcut taşlar süratle yok olmaktadır. Mezarlığı meydana getiren bölümler, buralarda bulunan ünlü kişilerin kabirleri sebebiyle bir nevi semt özelliği taşırlar; ancak bunlardan bazıları günümüze ulaşmamıştır. 1971’de Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü tarafından, Haliç çevre yollarının yapımı sırasında birçok önemli bölge istimlâk edilmiş ve bu arada Emîr Buhârî, İbrahim Halebî, Münzevî, Abdullah Kirimi ve Şeyhülislâm İbn Kemal parselleri tamamen ortadan kaldırılmıştır; sadece İbn Kemal ve Kırîmî’nin türbeleri başka yerlere nakledilmiştir. Halen mevcut olan diğer önemli semtler şunlardır: Paşmakçızâdeler (Şeyhülislâm), Şair Bakî (La’lîzâdeler Namazgahı), Maktul Mustafa Paşa Tekkesi, Itrî Çelebi, Kuyubaşı Dergâhı (Emin Baba) ve Mısır Tarlası. Mısır Tarlası olarak adlandırılan Halic’e bakan semtin büyük kısmı metruk mezarlık, bir kısmı da top sahası halindedir.
İstanbul’un fethinden itibaren şehirde yerleşen müslümantarın defnedilme-siyle oluşmaya başlayan Edirnekapı Mezarlığı’nın bazı kısımlarında bugün II. Bayezid devri (1481-1512) mezar taşlarının mevcudiyeti dikkat çekmektedir. Kanunî Sultan Süleyman dönemine (1520-1566) ait burada başta İbn Kemal olmak üzere birçok şeyhülislâm, vezir ve paşanın mezar veya türbesi yer alıyordu. Medfun bulunan önemli kişilerin isim ve ölüm tarihleri mezarlığın tarihçesi açısından önemlidir. Kronolojik sırayla bu isimlerin bazıları şunlardır: Hz. Hâce Emîr Buhârî (922/1516), Mahmud Çelebi (dergâh vâkıfı, 922/ 1516), Kemalpaşazâde (Şeyhülislâm İbn Kemal, 940/1534), Zatî İvaz Çelebi (müellif, 953/1546), İbrahim Halebî (müderris, 956/ 1549), Abâdî Mehmed Çelebi (müellif, âlim, 961/1553-54), Kâ-mî Ahmed Çelebi (şair, müellif, 987/1579-80), Abdullah Kırimî (hattat, 999/1591). Taşı kaybolmuş kabirler de dikkate alındığında özellikle Kanunî Sultan Süleyman devri sonlarında önem kazandığı anlaşılan Edirnekapı Mezarlığı’na daha sonra şair Bakî, Bekri Mustafa. İncili Çavuş ve Itri gibi meşhurlar da defnedil-miştir. Bunların kabirleri günümüzde mevcuttur; ancak en eski tarihli taşlar kaybolmuştur. İstisna olarak Abdullah Kırîmî’nin mezar taşı önce Ayasofya Müzesi’ne. daha sonra da Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’ne nakledilerek koruna-bilmiştir.
Edirnekapı Mezarlığı’nın en bakımlı kısmı. 1926’da kurulan Şehitlikleri İmar Cemiyeti’nin kontrolündeki Şehitlik bölümüdür. Mezarların bir kısmı başka yerlerden nakledilmiş olan Şehitlik, adaları birbirinden ayıran ve büyük muharebelerden adını alan caddelerle modern bir mezarlık halinde düzenlenmiştir. Kabirlerin çoğunluğunu mezar taşları yeni harflerle yazılanlar teşkil eder. Buradaki, sayıları 10.000 dolayında olan kabirler aile sofaları ve grup grup Özel mahaller şeklinde kümelenmiştir. Bunların çoğunluğunu devlet adamları ile (askerler, saray mensupları) İstanbul esnafı ve aileleri meydana getirmiştir. En meşhur aile mezarlıklarından birkaçı Kurşuncular. Boşnaklar. Dürrîzâdeler, La’lîzâdeler ve Seyyid Hâşimî sofalarıdır.
Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi