Edebi Şahsiyetler

Dede Korkut Kimdir, Hayatı, Kitabı, Hikayeleri, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Türk edebiyatında kendi adıyla anılan hikâyelerin anlatıcısı yarı efsanevî bilge kişi.

Kitab-ı Dedem Korkud alo Lisân-ı Tâife-i Oğuzun başlığını taşıyan eserin çeşitli yerlerinde “dede”, giriş bölümün­de dört defa “ata” unvanıyla anılan De­de Korkufun hayatı hakkında tarihî kay­naklardaki bilgiler farklılıklar gösterir.

Dede Korkut, Reşîdüddin’in Câmi’u’t-tevârih’mde Oğuzlar’ın Bayat boyundan, Ebülgazi Bahadır Han’ın Şecere-i Terûkime’sinde ise Kayı boyundan gösteri­lir. Bahrü’l-ensâb, Bayındır Han’ın Dış Oğuz – İç Oğuz beylerini saydıktan son­ra Dede Korkut’un bunların şeyhi oldu­ğunu söyler. Müneccimbaşı, Edirneli Rû-hî’ye dayanarak ondan “Türkmen kabâ-ili beyninde Korkud Ata nâm bir ehl-i hâl azîz var idi” diye söz eder. Saltuknâme’de Dede Korkut Osmanlılar’la aynı soy­dan gösterilir ve Osmanlılar’ın soyu Oğuz-lar’Ia birlikte İshak peygamberin oğlu îs’e bağlanır. Hacı Bektaş Vilâyetnâmesi’r)-de Korkut Ata, Oğuz padişahı Bayındır Han ve onun beylerbeyi Kazan i!e birlik­te anılır ve bunların ölümüyle Oğuz ce­maatinin dağıldığı söylenir.

Câmicu’t-tevârih’e göre Dede Korkut. Oğuz hükümdarlarının onuncusu olan Kayı İnal Han’ın başmüşaviridir. Oğuz kütüğünde on dördüncü han olarak ge­len ve doksan yıl hükümdarlık yapmış olan Kanlı Yavguy da bütün ömrü bo­yunca Korkut’u müşavir sıfatıyla yanın­da bulundurmuştur. Dede Korkut’la il­gili bir menkıbede Hz. Peygamberle çağ­daş olarak gösterilen Kayı İnal Han müslüman olmuş ve iki vezirini Peygamber’e elçi göndermiştir. Zeki Velidi Togan, Dede Korkut İslâm’dan önce yaşamış ol­makla birlikte menkıbede Hz. Peygam­ber zamanına da yetişmiş gösterildiğin­den, onun Göktürkler devrindeki Oğuz yabguları katında bulunan bir Türk bil­gesi sayılabileceği görüşündedir. Bahrü’1-ensâb’da Oğuzlar’ın İslâmiyet’i ka­bulüne ve Dede Korkut’a dair daha ay­rıntılı bir rivayet bulunmaktadır. Halk rivayetlerine göre Dede Korkut aydın, berrak gözlü dev kızından dünyaya gel­miştir. Boyu 60 arşındır. Reşîdüddin ve Ebülgazi Bahadır Han onun 295 yıl ya­şadığını söylerler. Bir halk rivayetine gö­re ise 100 yıl yaşamıştır. Siriderya neh­rinin sol yakasında kurulmuş bir Kazak obasında yaşamış, ölünce nehrin sağ kıyısına gömülmüştür. Korkut Ata’nın ölümüyle ilgili olarak Kazaklar arasında yaygın olan menkıbeye göre yirmi ya­şında iken rüyasında aklar giymiş bazı yaratıklar ona kırk yıl yaşayacağını ha­ber vermiş, bunun üzerine Korkut ölüm­süzlük istemeye karar vermiştir. Karşı­lık beklemeden hastalara yaptığı yar­dımlar Allah katında makbule geçmiş ve bir gün uykuda iken Allah ona, “Ölümü kendin arzu etmedikçe ölmeyeceksin” demiştir. Onun ölümü hakkında olduk­ça zengin başka rivayetler de vardır.

İlgili Makaleler