Cafer Bey Kimdir, Hayatı, İdamı, Hakkında Bilgi, -Kaptan-ı Derya-
Cafer Bey, (ö. 926/1520) Osmanlı kaptan-ı deryası.
Hayatının ilk devreleri hakkında bilgi yoktur. Kaynaklarda adına ilk defa, Kapı ağası iken Gelibolu sancak beyliğiyle kaptan-ı deryalığa getirilmesi münasebetiyle rastlanır. Muhtemelen devşirme olup Enderun’da yetişti; önce kapı ağası, sonra da kaptan-ı derya oldu (922/ I516). Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi sırasında deniz yollarının güvenliğini sağlamak için gerekli olan donanmanın hazırlanmasına çalıştı. Bu maksatla başlatılan tersaneyi genişletme faaliyetlerinde büyük hizmetleri oldu. 300 gemi inşa tezgâhı bulunması planlanan ve Galata’dan Kâğıthane deresine kadar olan yerde kurulan İstanbul tersanesi 1515′-te onun gayretleriyle tamamlandı. Yavuz Sultan Selim’e takdim ettiği arîzasında açıkladığı gibi Galata ve Gelibolu tersanelerinde 106 gemi hazırlayarak Mısır’a gönderdiği sırada Mısır’ın fethi haberi geldi. Bunun üzerine Cafer Bey büyük bir donanmayla Mısır’a hareket etti. Memlûk donanmasını teslim alarak Doğu Akdeniz’de Osmanlı hâkimiyetini sağladı. Yavuz’un İstanbul’a göndermek istediği kimselerle pek çok eşyayı ve yaralıları merkeze o getirdi (1517).
Mısır’ın fethinden sonra İstanbul’a dönen Yavuz Sultan Selim deniz işlerine önem vererek Cafer Bey’den büyük bir donanma hazırlamasını istedi. Padişah aslında Rodos’un fethini tasarlıyordu. Büyük bir gizlilik İçinde süren hazırlıklar sırasında bir kadırganın izinsiz olarak denize indirildiğini gören Yavuz buna çok kızarak Cafer Bey’in idamını emretti. Ancak Sadrazam Pîrî Mehmed Paşa’nın araya girmesiyle kaptan-ı derya ölümden kurtuldu.
Cafer Bey meslek olarak denizcilikten yetişmediği halde disiplini ve gayreti sayesinde donanmaya düzen verdi. Ancak Özellikle Yavuz devrindeki sert ve şiddetli hareketlerinden dolayı halk arasında Kanlı Cafer olarak ün yaptı. Kanunî Sultan Süleyman’ın saltanatının ilk yılında hakkındaki şikâyetler daha da arttı. Celâlzâde Mustafa Celebi’nin kaydına göre kan dökücü ve zalim bir kişi olan Cafer Bey, bir kethüdasının merkeze gelip kendisinden şikâyet etmesi üzerine önce görevinden uzaklaştırıldı; daha sonra yapılan teftiş sonucu suçlan sabit görülerek idam edildi.
Diyanet İslam Ansiklopedisi