Tarihi Şahsiyetler

Aziz Ali el-Mısri Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi

MISRÎ, Aziz Ali (1879/80-1965)

Mısırlı asker ve siyaset adamı. Arap milliyetçiliği hareketinin ilk önderlerindendir.

Aziz Ali el-Mısrî, Kahire’de doğdu, aynı kentte öldü. Çerkez asıllıydı. Gençliği ulusal uyanmanın yükseldiği bir ortamda geçti. İstanbul’a gidip Harbiye Mektebi’ni bitirdi. 1904’te Makedonya’daki III. Ordu’ya atandı. Burada İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katılarak önemli yararlıklar gösterdi. 31 Mart olayı sırasında komutasındaki birlikle Tophane Kışlası’nı ayaklanmacılardan temizledi. Trablusgarb Savaşı sırasındaki kahramanlıklarıyla Araplar arasında büyük bir ün kazandı.

İttihat ve Terakki’nin ulusal azınlıklara karşı Türkleştirme siyasetini savunan kanadına karşı çıkarak özerklikten yana olan el-Müntediü’l-Edebi cemiyetiyle ilişki kurdu. 1909’da Salim el-Cezayiri’nin Arap subay ve öğrencileri bir araya getirmek için kurduğu el-Kahtaniye cemiyetine girdi. 1912’de ulusal azınlıklara özerklik verilmesi çerçevesinde Os-manlı birliğini savunan askeri tipte bir yeraltı örgütü olan el-Ahd’ı kurdu. Çalışmalarının açığa çıkması üzerine 9 Şubat 1914’te binbaşı rütbesinde iken tutuklandı. Kendisiyle öteden beri anlaşamayan Enver Paşa’nın etkisiyle ve Araplar arasındaki saygınlığını kırmak amacıyla Trablusgarb Şavaşı sırasında ordu hâzinesini soymakla suçlanarak idama mahkûm edildi. İngiliz büyükelçisi Sir Louis Malet’in olayı Babıali nezdinde protesto etmesi ve Arap çevrelerinin büyük bir tepki göstermesi üzerine bağışlanarak Mısır’a gitmesine izin verildi. 1916 Arap ayaklanması sırasında Mekke Şerifi Hüseyin’in aşiretlerden oluşan kuvvetlerinin kurmay başkanlığını yaptı. Ancak Osmanlılar’dan ayrılma hedefine karşı çıktığı için bu görevden alınınca Kahire’ye döndü. Alman yanlısı tutumundan hoşnut olmayan Ingilizler tarafından İspanya’ya sürgün edildi ve iki yıl orada yaşadı. Uzun yıllar gözden uzak kaldıktan sonra Mısır’da İngiliz düşmanlığının arttığı ve Nazi Almanyası’na yakınlığın geliştiği 1940 yılında genelkurmay başkanlığına atandı. Ancak kısa bir süre sonra Ingiliz baskısıyla bu görevden uzaklaştırıldı ve polis gözetimi altına alındı. 1941 ’de kaçma girişimi üzerine devlet güvenliği aleyhine çalışmakla suçlanıp tutuklandı. 1944’te serbest bırakıldıktan sonra Özgür Subaylar hareketi ile gizli ilişkiler kurdu. Askeri darbe hazırlıklarına yardımcı oldu. Nasır tarafından darbenin başına geçirilmek istendiyse de bozulan sağlık durumu nedeniyle bunu üstlenmedi. 1952’deki devrimin ardından 1954’te SSCB’ye büyükelçi olarak gönderildi. Kısa bir süre sonra yaşlılığı nedeniyle emekliye ayrıldı.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

İlgili Makaleler