Afyon Karahisar Mevlevihanesi Tarihçe, Özellikleri, Hakkında Bilgi
Karahisar Mevlevîhânesi. XIV. yüzyılda Afyon’da kurulan. Divane Mehmed Çelebî’nin (0.951/1544’len sonra) medfun bulunduöu mevlevîhâne.
Afyon il merkezinde Karahisar’ın eteğinde Sivritepe’ye çıkan dik yamacın başlangıcında, bugünkü Zâviyesultan mahallesinde kuzeyden güneye meyilli olarak inen yaklaşık 5000 m2’lik bir arsa üzerinde bulunmaktadır. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’den sonra âdeta ikinci pîr olarak kabul edilen Divane Mehmed Çelebi burada medfun olduğundan Mevlevîler’ce Konya Mevlânâ Dergâhı”ndan sonra en önemli Mevlevî Âsitânesi olarak kabul edilen mevlevîhâne bugün Mevlevî Camii veya Türbe Camii olarak bilinmektedir.
Mevlevîhânenin ne zaman, kim tarafından ve kimin adına yaptırıldığı, planının ne şekiller aldığı kesin olarak bilinmemektedir. Mevlevîliğin Afyon karahisar’la ilişkisinin daha Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî zamanında başladığı, Sultan Veled’in bir süre burada kaldığı ve kızı Mutahhara Hatun’u 1276 yılında Germiyanlı Savcı Bey’in oğlu Umur Bey’le evlendirdiği, aynı zamanda ilk Mevlevî tekkesinin nüvesini kurma girişiminde bulunduğu bilinmekle birlikte bu girişimin nasıl sonuçlandığı konusunda yeterli bilgi yoktur. Arif Çelebi Afyon’da misafir kaldığında ev sahibi
Sâhiboğlu Ahmed Bey’in bağışladığı arsaya 1316’da ahşap bir dergâh yapılmış, aynı yıl Mutahhara Hatun’un oğlu Germiyanoğlu Yâkub Bey dergâh fakirlerinin geçinmesi için dayısı Arif Çelebi’ye Büyük-kalecik, Küçükkalecik ve Ortakalecik köyleriyle Kışiacik, Deper (Ataköy), Kozluca, Çukurköy gibi yerleri mevlevîhâneye vakfetmiştir. Yıldırım Bayezid 1392’de Yâkub Bey’in kaybolan 1316 tarihli vakfiyesinin yenilenmesini emretmiştir. II. Yâkub Bey ise 1422 tarihli vakfiyesinde mevlevîhâneye Atanos.Ağaçayı, Sarıcaova, Gezler gibi beş köy daha vakfetmiştir. Mevlevîhâne çeşitli bağış ve vakfedilen mülklerle çok zengin gelirlere sahip olmuştur.
Kuruluşundan Mutahhara Hatun’un torunu Germiyanoğlu Balı Mehmed Çelebi’ye (Abâpûş-i Velî) kadar (ö. 890/1485) on altı kişi dergâhta postnişinlik yapmıştır. Mevlânâ soyundan ilk postnişin olan Abâpûş-i Velî’nin yerine oğlu Divane Mehmed Çelebi geçmiştir. Divane Mehmed Çelebi’nin kızı Destînâ Hatun ve Küçük Arif Çeiebi’nin kızı Güneş Hatun, küçük yaşta olan oğullarına vekâleten dergâh postnişinlik görevini üstlenmişlerdir. Divane Mehmed Çelebi başta olmak üzere Mevlevîliğin birçok seçkin siması ünlü bestekâr Kûçek Mustafa Dede, Gülşen-i Esrâr’ın yazarı Muğla Mevlevîhânesi postnişini İbrahim Şâhidî bu dergâhta yetişmişler ve burada defnedilmişlerdir.