Tarihi Şahsiyetler

Kays bin Hatim Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi

Ebû Yezîd Kays b. el-Hatîm (Sabit) b. Adî b. Amr el-Evsî (ö. m. 620) Medineli şair.

Câhiliye devrinde doğdu. Evs kabilesi­nin Benî Zafer koluna mensuptur. Dedesi Adî’nin Abdülkayslı bir kişi tarafından Öl­dürülmesinin ardından babası Hatîm de intikamını alamadan Hazredi Mâlik adın­da biri tarafından öldürüldü. Kays’ı anne­si Kureybe bint Kays büyüttü. Büyüyünce dede ve babasının katledildiğini öğrenen Kays. babasının katilini Medine’de, dede­sinin katilini Zülmecâz’da bulup öldürdü. Şiirlerinde Övünerek söz ettiği bu olaylar daha sonraki dönemler­de epik unsurların karışmasıyla bir yiğitlik destanı mahiyetine bürünmüştür. Daha çok bunun­la tanınan Kays, Evs ve Hazrec kabileleri arasındaki savaşlara katıldı; kılıcı ve şiir­leriyle kabilesini savundu. Bu savaşların birinde yaralanarak sakat kaldı. Şiirlerin­de özellikle Evs-Hazrec arasında geçen Buâs savaşından sıkça söz eder. Şiirleri tarihî yönden olduğu kadar töre ve gele­neklere temas etmesi bakımından da önem taşır.

Kays b. Hatîm’in müslüman olmadığı, eşi Hawâ bint Yezîd’i müslüman olduğu için taciz ettiği, ancak Hz. Peygamber’in ikazı üzerine bundan vazgeçmeye söz verdiği, bu sebeple Resûl-i Ekrem’in onun hakkında, “Sözünün eri çıktı” dediği riva­yet edilir. Ancak şiirlerinde İslâmiyet ve Hz. Peygamber’le ilgili hiçbir işaretin bulunmayışı bu rivayetin uydurulmuş olması ihtimalini düşündürmektedir. Kays hicretten önce Hazrec kabilesinin kararıyla intikam için öldürülmüş­tür. Son nefesini vermeden yerine Yezîd b. Avf’ın öldürülerek intikamının alındığı kaydedilir.

Kays’ın iki kızından Leylâ, Resûl-i Ekrem Medine’ye gelince kızlarıyla birlikte gidip ona biat etmiştir. Leylâ, Hz. Peygamber’e biat eden ilk kadın olup ezvâc-ı tâhirâta da dahil olmuştur. Kays’ın oğullarından Yezîd, Uhud Gazvesi’nde yaralanınca, Hz. Peygamber ona “Câsir” (yiğit) unvanını vermişti. Bir ara Küfe valiliği de yapan diğer oğlu Sabit, Hz. Ali ile birlikte Cemel, Sıffîn. Nehrevan savaşlarına katılmış, kendisi Yevmü’l-Cisr’de, üç oğlu da Yevmü’l-Hârre’de şehid düşmüştür.

Hayatının çoğunu Medine’de geçiren Kays, şiirlerinde şehirli zevk ve üslûbu ile bedevi şiir özelliklerini birleştirmiştir. Şi­irlerinde hamâse. hiciv, fahr ve gazel te­malarıyla başarılı savaş ve kadın tasvirle­ri, ayrıca yer yer hikemiyat gözlenir. Baş­ta Hassan b. Sabit ile Abdullah b. Revâha olmak üzere, zamanındaki Hazreci şairlerin hemen hepsiyle şiir atışmaları (münâkazât) yapan Kays’ın birçok şiiri beste­lenip okunmuştur. Bazı eleştirmenler onun şiirlerini Hassân’ınkilerden üstün kabul eder. Ebû Zeyd el-Kureşî Cem/î ere’sin de Kays’ı dördüncü tabaka şairleri arasında say­mış, bir kasidesini de “müzehhebât” ka­tegorisine dahil etmiştir. Kays b. Hatîm’in yaklaşık 300 beyitten ve yirmi üç kaside ve kıtadan oluşan divanı İbnü’s-Sikkît ri-vayetiyle zamanımıza intikal etmiştir. Divanın İngilizce tercümesiyle birlikte ilk neşrini Tadeusz Kovvalski gerçekleştirmiş daha sonra Nâsırüddinel-Esed ve İbrahim es-Sâmerrâî-Ahmed Matlûb (Bağdad1381/1962) tarafından yayımlanmıştır.

TDV İslâm Ansiklopedisi

İlgili Makaleler